Ayın Konusu

İnceleme

Soru-Cevap

Kitap Tanıtım

Hakkımızda

Ana Sayfa
Kitap
Beyan
Yeni Sayı
Arşiv
Haber
Sizden Gelen
Link
Email
İslam Devleti
İslam'a Davet
Hizb-ut Tahrir
Hilafet Nasıl Yıkıldı
İslam Şahsiyeti
İslam'da İctimai Nizam
İslam'da Yönetim Nizamı
İslam'da Ekonomik Sistem
Diğer kitaplar için tıklayınız

HİZB-UT TAHRİR’DEN BURHANEDDİN RABBANİ HÜKÜMETİ’NİN HARTUM’DAKİ ELÇİSİ’NE BİR UYARI VE BİR TAVSİYE

BismillahirRahmanirRahim


Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurdu:

"Allah içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara, hiç şüphesiz kendilerinden öncekileri nasıl güç ve iktidar sahibi kıldıysa onları da yeryüzünde güç ve iktidar sahibi kılacağını ve kendileri için seçip beğendiği dini (İslam’ı) yerleştirip sağlamlaştıracağını ve geçirdikleri korku döneminden sonra onları esenliğe (güvenliğe) çıkaracağını vaad etti. Çünkü onlar yalnızca Bana kulluk ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir." [Nur 55]

Es-selamu Aleykum ve Rahmatullahi ve Barakatahu

Allah Subhanehu ve Teala yine şöyle buyurdu:

"İman edenlerin, Allah’tan gelen zikir için kalplerinin saygı ve korku ile
yumuşaması zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine Kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir zaman geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasık olanlardır."
[Hadid 16]

"Ey İman Edenler! Yahudileri ve hristiyanları dost edinmeyin! Onlar
birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz
onlardandır. Allah zalimler topluluğuna hidayet vermez. İşte kalplerinde hastalık olanları, “Zamanın, felaketleriyle aleyhimize dönüp bize çarpmasından korkuyoruz” diyerek aralarında çabalar yürüttüklerini görürsün. Umulur ki Allah, bir fetih veya katından bir emir getirecek de onlar, içlerinde gizli tuttuklarından dolayı pişman olacaklardır."
[Maide 51-52]

Ebu Hureyre (ra) Allah Rasulü (sav)’in şöyle dediğini rivayet etti:
"Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller
işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mü'min olarak sabaha erer de
kâfir olarak akşama girer. Mü'min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satar."
[Muslim, İman 186;Tirmizi, Fiten 30.]

Bizler Amerika ve İngiltere’nin öncülüğünde İslam’a ve Müslümanlara karşı
başlatılan Yeni Haçlı Seferi’nin tüm gelişmelerini ve sonuçlarını titizlikle
ve dikkatle izlemeye devam ediyoruz. İslam’ı ve bizi yıpratan ve korkutan
şey, sizin Dininize ve Ümmetinize karşı Haçlı Seferi başlatan kafirlerle
tamamen beraber olduğunuzu belirten açıklamalarınızdır.

Bunun nedeni şudur: biz sizlerin kafirlerle işbirliği yapmanın ve onlarla
Haçlı Seferi’ne katılmanın Şeriatın kesin hükümleriyle haram kılınmış
olduğunu ve bunun büyük bir cürüm olduğunu açıklamanızı istiyoruz. Size
kafir Amerika ile işbirliği içerisine girmemenizi ve ister askeri saldırı
ister bilgi sağlama ister rehberlik etme isterse onlara engel olmama veya
ilerlemelerini sağlama olsun herhangi bir şekilde kafirlere verdiğiniz tüm
yardımları ve destekleri geri çekmenizi tavsiye ediyoruz. Bunun sebebi; tüm
bu işlerin İslam’da kesin olarak haram kılınmış işler olması ve bu işleri
yapan kimsenin Allah Subhanehu ve Teala’ya, Onun Şerefli Rasulü’ne. Onun
Aziz Dinine ve Kerim İslam Ümmeti’ne ihanet etmiş olmasındandır.

Çünkü bu; İslam’a, müslümanlara ve müslümanların topraklarına kasteden bir harekettir. Daha da kötüsü bu; İslam’ın ve müslümanların acımasız düşmanı olan iki kafir devletin, Amerika ve İngiltere’nin menfaatlerine hizmet etmektir. Bunu yapanlar ihanet etmenin bedelini, bu dünyada rezil ve perişan olmakla ve Ahirette de zelil ve hakir olmakla ödeyeceklerdir. Bu ayıp ve utanç vesikası ebediyyen üzerlerinde kalacaktır.

Biz Hizb-ut Tahrir’in Burhaneddin Rabbani’ye sunduğu bu tavsiyeye kulak
vermesini istiyoruz ve ona, Ka’b bin Malik el-Ensari’ye Kral Ğassan’ın
mektubu ulaştığında gösterdiği üstün ve sadakatli davranışı hatırlatıyoruz.
Kral şöyle diyordu: “Arkadaşlarınızın size karşı olan zalimce muamelelerine
ilişkin haberler bana ulaştı. Fakat Allah sizi kaybedilmiş ve rezil edilmiş
bir toprak üzerinde yaşatmayacaktır. Bunun için bize katılın. Biz size
ihsanla muamele edeceğiz.” Ka’b bin Malik kendisine gelen bu mektubu yırtıp
yaktı. Dininden ve Ümmetinden ayrılmadı. Biz Burhaneddin Rabbani’den Dinine
ve İmanına geri dönmesini ve Amerika ile tüm işbirliğine son vermesini
istiyoruz. Üstelik bu da yetmez. O ayrıca kendi Ümmeti’nin tarafına geçmeli,
kendi topraklarına kafir Amerika’nın girmesini durdurmalı ve kafirlerin
Afganistan’ı yıkıp yağmalamasını engellemelidir.

Ey İman Edenler! Allah ve Rasulü, sizi size hayat verecek şeye davet
ettiklerinde icabet edin! Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve
siz muhakkak O’nun huzurunda toplanacaksınız.
[Enfal 24]

Ali Said Ali (Ebu’l Hasen)

Hizb-ut Tahrir

H. 6 Şaban 1422

Sudan Sözcüsü

M. 22 Ekim 2001

 

Yukarı