Ana Sayfa

Ayın Konusu

İnceleme

Soru-Cevap

Kitap Tanıtım

Hakkımızda

Ana Sayfa
Kitap
Beyan
Yeni Sayı
Arşiv
Haber
Sizden Gelen
Link
Email
İslam Devleti
İslam'a Davet
Hizb-ut Tahrir
Hilafet Nasıl Yıkıldı
İslam Şahsiyeti
İslam'da İctimai Nizam
İslam'da Yönetim Nizamı
İslam'da Ekonomik Sistem
Diğer kitaplar için tıklayınız

DEMOKRASİ, ZENGİN GURUBUN DİKTATÖRLÜK VE ŞANTAJ SİSTEMİDİR

 Demokrasi, zengin sınıfın diktatörlük etmesini sağlayan bir sistemdir. Çünkü bu sistem sonucu insanoğluna kanun yapma yetkisi (otoritesi) verilmektedir. Bundan ziyade demokrasi bu zengin sınıfa kanunlara aykırı olmadan, kendi arzularınca liderlere şantaj yapabilme yetkisini de tanıyor. Meclislerinde güvensizlik oyunu kullanarak (derin devlet) kendi heva ve heveslerinden başka kanunlar tanımaksızın, liderleri her an görevden almak için şantaj yapabilmektedir. Yani güvensizlik oyu meselesi; tıpkı liderlerin yüzüne her an patlamaya hazır saatli bir bomba gibidir. Bu durum demokrasiyi sallanan bir yönetim sistemi olmanın yanı sıra yöneticilerin baş meselesi Allah rızası icin uğraşmak ve halkı korumak yerine toplantılarında (derin devlet) üyelerini övme, yaltakçılık yapma ve sinsice hareket etme haline getirmiştir.

Bugün Pakistan’da en küçük partiler dahi yeni devletin oluşumunda yer edinme koşuşturması içerisindedir. İslam hükümleri ve halkın durumu bir kenara bırakılmaktadır. Yani günümüzdeki politikacıların asıl hedefleri İslam dışı olan güven oyunu (derin devletin rızasını) kazanmaktır.

İslam yönetim sisteminde; şeriatın yayılması icin çalışacak halifeyi halk seçer. Demokratik sistemde millet temsilcilerinin (milletvekillerinin) yaptıkları gibi Halife kendi heva ve hevesine göre yönetemez. Ortaya çıkan devletle ilgili mesele sorumlu hakime verilir. Yani mezalim kadısına ki; bu kadı halifeye açılmış bir dava olduğu takdirde halife tarafında görevden alınamaz. Bu değerli kadılar, halife haram işlediği takdirde (yani şeriata dayanmayan hükümlerle hükmettiği takdirde) veya görevden alınmasını gerektirecek bir suç işlediği takdirde onu görevden alır. Tüm ümmet ve temsilcileri bu mahkemeye ve şeri delilerine şahittirler. Yani devletin yargılanabilir olması Allah’ın emirlerinden dolayıdır. Yoksa bir grubun heva ve hevesinden dolayı değil. Hilafet Devletinde halife şeriatı uyguladığı müddetçe şantaj yapılamaz ve devlet görevden alınamaz. Yani halifenin temel görevi yaltakçılık yapmak ve millet temsilcilerin arzularını yerine getirmek değil, İslam’la hükmetmek ve halkın rahatlığı için çalışmaktır.

 

Hizb-ut Tahrir
Pakistan Sözcüsü

M. 11/11/2002

Yukarı