Ana Sayfa

Ayın Konusu

İnceleme

Soru-Cevap

Kitap Tanıtım

Hakkımızda

Ana Sayfa
Kitap
Beyan
Yeni Sayı
Arşiv
Haber
Sizden Gelen
Link
Email
İslam Devleti
İslam'a Davet
Hizb-ut Tahrir
Hilafet Nasıl Yıkıldı
İslam Şahsiyeti
İslam'da İctimai Nizam
İslam'da Yönetim Nizamı
İslam'da Ekonomik Sistem
Diğer kitaplar için tıklayınız

 KIRGIZİSTAN’DAN HABERLER

HABER 1:

Tam/Gerçek Adı: Hizb-ut Tahrir’il İslami

Siyasi, dini, sünni bir örgüttür. Kudüs’te Şer’i Yargıtay Mahkemesi kadısı Takiyyuddin En-Nebhani tarafından 1953 yılında kurulmuştur. Ekim 1977’de vefatından sonra, 1925 doğumlu olan ve Ürdün’de ikamet eden Filistinli Abdulkadim Zellum parti’nin Emir’i oldu.

Hizb-ut Tahrir, kendisini İslam esasları üzerine kurulu, siyasi bir parti olarak tanımlamaktadır. Parti’nin hedefi; Müslümanları hayatın her alanında Şeriat hükümlerine göre, yaşamaya döndürmektir. Sonra da cihad ve davet yolu ile İslam’ı dünyaya taşımaktır. Onlar bunun ancak ve ancak din ile yönetilen ve bütün müslümanları içine alan, bir tek Hilafet Devleti’nin kurulmasıyla mümkün olacağını bildirmektedirler.

Hizb-ut Tahrir’in kriterlerine göre; İslam ülkelerinde var olan hükümetler, gayri İslami/İslam dışı hükümetlerdir. Üstelik islam Ümmeti’nin bütün çağdaş sorunlarının temelinde, İslam’ın ve İslami Yönetim Sistemi’nin hayattan uzaklaştırılmış olması gerçeği yatmaktadır. Bu nedenle parti, gençlerini bugün dünyanın her tarafını kontrol eden kafirlerin egemenliğinden, gerçek manada ve tamamen kurtulmak için, gayret göstermeye teşvik etmektedir.

Öngörülen hedefe üç aşama ile ulaşılacağına inanılmaktadır. Birinci aşama: Partinin ilk çekirdek kadrosunun oluşturulup, İslami şahsiyetlerin partinin metodu üzere çalışmaya teşvik edilmesi. İkinci aşama: Ümmetle birlikte, Raşidi Hilafet Devletini kurmak. Üçüncü aşama: İslam Devleti’nin sağladığı imkanlar ile İslam Risaletini, dünyanın geri kalan kısımlarına davet ve cihad ile taşımak.

Parti Hilafet Devleti’ni kurmak için, zamanı sınırlandırma yoluna gitmemiştir. Bu noktada yalnızca Allah’ın yardımına yaslanmıştır.

Partinin kadroları Mısır, Ürdün, Tunus, Kuveyt, Filistin, Türkiye ve Batı Avrupa ülkelerinde güçlenmiştir. 1995 yılından beri Özbekistan’da ve son yıllarda da Orta Asya’da kendini göstermiştir. Son zamanlarda aşırı müslümanların güçlendiğine ve tutuklanıp yakalandıklarına dair düzenli haberler gelmektedir.

Partinin resmi bir internet sitesi (www.hizb-ut-tahrir.org) mevcuttur.

Kaynak: Memorial

 

HABER 2:

1. Bir yıl zarfında Kırgızistan’da 117 yasadışı Hizb-ut Tahrir üyesi tutuklandı. (Haber kanalı: 25.9.2001 / saat 14:10)

2. Bişkek (CNA) 25.9.2001): Bu yıl Kırgızistan Cumhuriyetinde 77 yasadışı köktendinci Hizb-ut Tahrir üyesi suç sanığı olarak tutuklanmıştır. CNA muhabiri, Hükümetin Emniyet Güçlerinin verdiği bilgiye göre; yıkıcı içerikli döküman dağıtmak suçundan 117 kişinin tutuklanması sonuca bağlandı. Resmi tutanağa göre; 7 bin neşriyat, 359 kitap, 94 teyp ve video kaseti ile 3 tane de bilgisayar ele geçirmiştir. Emniyet Güçlerinin açıklamalarına göre, Hizb-ut Tahrir’in faaliyetleri, bu yıl içerisinde artış göstermiştir.

3. Kazakistan: Hizb-ut Tahrir yayınları ele geçirildi. [18 Ekim 2001]

4. Astana: İçinde “Taliban aleyhine oluşturulan birlikteliklere katılmak, İslam aleyhine işlenen büyük bir suçtur.” yazılı ve Hizb-ut Tahrir imzalı yayınlar ele geçirildi.

Tıpkı bunun gibi İçişler Bakanı’nın Resmi sözcüsü sıfatıyla yapılan bir açıklamada da, 20-25 yaşlarında Asyalı bir genç Kazakistan’ın güneyindeki Kanaata Kent Mahkemesine, mühürlü bir zarf getirdi. Zarf açılınca içinde Hizb-ut Tahrir’e ait bildiri çıktı. Nitekim onun bir örneği, mahalli gazete yazarlarına ve mahalli yayın merkezlerine de ulaşmıştı.

Onları dağıtan kişinin kim olduğu öğrenilince, bu bildiri ile ilgili araştırma da tamamlanmış oldu.

Kaynak: CNA Haber Ajansı

 HABER 3:

Celalabad Mahkemesi, 25 Aralık’da şehir halkından olan Nazım Can Rahmanov’un iki yıl hapsine hükmetti. Cinayetler ile ilgili olan 299.uncu madde ile suçlandı. Aynı anda kavmiyetçiliğe ve dini düşmanlığa teşvik ile suçlandı. Yaz aylarında tutuklu bulunduğu esnada, evinde yapılan aramada 80 adet yasadışı Hizb-ut Tahrir’e ait neşriyat ele geçirildi. Ayrıca bir de Canon Marka Fotoğraf makinası ele geçirildi. Rahmanov, Özbek asıllı 1976 doğumlu, üç çocuk babası bir Kırgızistan vatandaşıdır. Temmuz ayından beri, dini neşriyat dağıttığından dolayı tutuklanmıştır

Kaynak: PCE-PC 26 Aralık 2001

 

HABER 4:

Hizb-ut Tahrir, Bildiri Dağıtımından Gösteri Yapmaya Geçti: Karasu kentinde, dini, kavmi ve ırki düşmanlığa davet eden neşriyat bulundurdukları şüphesiyle tutuklanan yedi gencin, akraba ve arkadaşları iki gün süren bir gösteri yaptılar. İçişleri Bakanlığının ve Valinin yerel büroları önünde toplanıp, gösteri yaptılar ve tartıştılar. Tutuklananların suçsuz olduklarını ve bırakılmalarını istediler.

Karasu kenti’nin yerel yönetim Başkanı Sacin Bek İsmailov, İçişleri Bakanlığında şöyle dedi: Hizb-ut Tahrir’in 13 yazar üyesinin polis sorgulaması tamamlandı. 18 Mart’ta yasadışı neşriyat bastırdıkları tespit edildi. 350 adet yasadışı neşriyat ele geçirildiği kayda geçti. Aynı zamanda 6 kişinin serbest bırakılmasına karar verildi.

Edinilen bilgilere göre; tutuklulara kaba kuvvet uygulanarak, zorla bazı bilgiler alınmıştır. Polisler Hizb-ut Tahrir’in yardımı olmadan, komşu bir ülkeden bir diğer ülkeye geçişin olamayacağını düşünüyor. Araştırmacılara göre; gösteri yapanlar 60-70 civarında yabancı kişilerdi. Özellikle kadınlar çoktu. Gösteri yapanlar korkmadan hareket edince, kanunu ihlal gerekçesiyle 7-8 kişi karakola götürüldü. Mahallenin ihtiyarları bile, heyecanlandıklarını söylediler. İki saat boyunca kadınlar ikna edilmeye çalışıldı. Kanunlara uymaları telkin edildi. Fakat başarısız oldular. Ne yerel yönetici, ne reis ve ne de polis, sükuneti sağlayamadı. Tekrar hep birlikte 74 yaşındaki Atacan Musayev’in ellerini çözün diye haykırdılar. Yerel yönetim Başkanı Barbiba Çorbayev de kadınların kolluk güçlerinin emirleri istikametinde toplanmayı reddettiklerini ve tartışmaların, bağırıp çağırmaların tezahür ettiğini te’kid etti. Ayrıca Karasu kentinin reisi Abdussettar Şayatov, kimseyi dövmediğini savundu. Neticede aile ve akrabaları tek kişilik gözaltı odalarında bulunan tutuklularla görüşüp, konuşmalarına müsaade edildi. Bir yerel gazeteci olan Murat Yusuf’a göre, Karasu halkından üç kişi Hizb-ut Tahrir’in fikirlerini benimsemişler ve bu nedenle geleneksel müslümanlar arasında tartışma ve çekişme baş göstermiştir. Adı geçen gazeteciye göre, önlem almak için geç kalınmıştır.

Karasu Emniyet Müdürü S.İsmailov görüşlerinde daha dikkatli davranmıştır. Ona göre, eğer ciddi manada önlem alınmazsa, Hizb-ut Tahrir’in bölgede istikrarı bozacak imkanlara kavuşması mümkündür. “Beşinci tabur” da meydana gelen olaylar buna örnektir.

Bazı göstericiler, B.E. muhabirlerine, istekleri yerine getirilmediği takdirde, gösteriye devam edeceklerini söylediler. Anlaşılan odur ki; Hizb-ut Tahrir planlı ve maksatlı bir şekilde, yeni bir merhaleye girmiştir. Yeni merhaleye göre işler yapmaktadır.

Kaynak: el-Wai Dergisi Sayı 178 / Şubat 2002

Web : www.al-waie.org

 

Yukarı