Irak’taki İntikalî (Geçici) Yönetim’in
oturum başkanı AbdulAziz el-Hakim 3 Aralık’ta düzenlediği
basın toplantısında 1 Aralık’ta konsey oturum
başkanlığının yeni sorumlulukları üzerinde konuştuktan
sonra, konseyin Bedr Grubu’ndan olan milis kuvvetinin ve
Amerikalıların güvenliği sağlamasına yardım edecek olan
el-Beşmirke kuvvetlerinin şekillendirilmesi için çalışmaya
başladığını açıkladı.
Washington Post gazetesi de 3 Aralık’taki
baskısında, Birleşik Devletler’in kendi komutası altında,
özel Amerikan kuvvetlerinin askerleriyle işbirliği yapan
milis gruplardan oluşan yarı askerî bir Irak kuvveti
şekillendirmeye ve gazetede söylendiği üzere onların ilk
etapta Bağdad çevresine sonra başka taraflara yayılmasına
karar verdiğinden bahsetti.
Muhakkak ki bu fikrin arkasında duranlar;
işgalci kuvvetler ve onların peşinden giden partilerin bir
kısmı ile Allah [Subhanehu ve Te'âlâ]’dan korkmayan
ve Rasulullah [SallAllahu Âleyhi ve Sellem]’in yolunu
izlemeyen ve Müslümanlar karşısında işgalci Küffar
cephesinde yer almak isteyenlerdir. Böylelikle sektariyanizm [aşırı
partizancılık veya belirli bir fikir veya inanç üzerinde akılsız
taassup] temeli üzerine kurulu milisler tarafından, iç çatışmalara
yol açacak, uzaktan idare edilecek ve işgalci Küffar tarafından
daha yakından yakılacak olan sektariyanizm yeniden
canlandırılacaktır.
İşte yıkıcı çalışma budur! Bunun
arkasındakiler ve bunu parlatanlar, güvenliği sağlayan
değil, bilakis birçoklarının içinde yanacağı fitneyi körükleyecek
büyük bir münker ve korkunç bir cürüm işlemişlerdir.
Ey Müslümanlar, Ey Irak Halkı!
Güvenliğin kaybedilmesinin sebebi, işgal
eden savaşçı kuvvetlerdir ve güvenliğin sağlanması ancak
onların def edilmesi ve bunun ülkesini ve güvenliğini
korumak için öne atılan Irak’ın ordudan ve polisten olan
ihlaslı evlatları tarafından gerçekleştirilmesiyle mümkündür.
İşgalcileri kabul etmeye ve milislerden olan adamlarla onlara
yardım etmeye gelince; bu Irak’ın güvenliğini
sağlamayacaktır. Aksine bir iç savaşa ve dolayısıyla aynı
ülkenin evlatları arasında ayrılmaların ve kavgaların
artmasına yol açacaktır. Bu konuda Allah [Subhanehu ve Te'âlâ]
şöyle buyurmaktadır:
İşte düşman onlardır. Onlardan sakın!
Allah onların canlarını alsın! Nasıl da bu hale geliyorlar?
[Munafikun 4]
Ey Müslümanlar, Ey Irak Halkı!
Hizb-ut Tahrir, Irak Vilayeti, kâfirlerin
ve onların işbirlikçilerinin aranızda sektariyanizmi körüklemede
başarılı olmalarına izin vermemeniz hususunda daha önce
sizi birçok kez uyardı ve Hizb, Allah [Subhanehu ve Te'âlâ]’nın
kulları ve Allah [Subhanehu ve Te'âlâ]’nın sizi tesmiye
ettiği (isimlendirdiği) şekilde Müslümanlar ve kardeşler
olmaya, birbirinizin yüzüne saplanan bir diken değil bilakis
düşmanın yüzüne saplanan bir diken olmaya sizi birçok kez
davet etti.
(Onlar) Küffara karşı şiddetli,
birbirlerine karşı merhametlidirler. [el-Fetih 29]
İç savaşı körüklemek üzere diğer bölgelere
de yayılacak olan sektariyanizmin (milislerin)
şekillendirilmesine çağıranları durdurmak için bu
sektariyanizm çağrısı, fitnesi karşısında durmaya yönelik
uyarımızı ve hitabımızı tekrarlıyoruz. Onlarla mücadele
edin, onları merhamet etmeden durdurun, bu konuyu kapatın, bu
tehlikeyi def edin ve Küffarın ve işbirlikçilerinin
üzerinizde kontrol sahibi olmalarına izin vermeyin!
Hizb-ut Tahrir, Irak Vilayeti sizi, çok
geç olmadan sektariyanizme çağıranlara karşı mücadele
etmeye davet etmektedir. Çünkü şayet böyle yapmazsanız,
tehlike işgalden daha fazla olacak ve pişmanlığın fayda
vermediği vakit siz pişman olacaksınız. Öyleyse icabet
edecek misiniz?
|