Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri,
kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi
onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için
seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri)
bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira
onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak
koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar
fasıkların ta kendileridir. [Nur
55]
- Basın Açıklaması -
Darfur'daki durum ağırlaşmakta, daha
da kötüleşmekte ve günden güne daha fazla karmaşıklaşmaktadır.
Binlerce insan perişan edilmekte, yüzlerce köy yakılmakta ve
on binlercesi ard (yeryüzü) ve semadan (gökyüzünden) başka
hiçbir yatak veya örtü bulunmaksızın evlerinden sürülmektedir.
Onlardan bazıları, Darfur cehenneminden kurtulmak umuduyla,
halkın %100'ünün Müslüman olduğu bir ülkede kan veya
namus veya paranın hiçbir ölçüsünün bulunmadığı Çad'a
kaçmaktadır.
Haberlerde hükümetin, kalmalarını ve
Darfur halkının işlerini yürütmelerini istediği sözde
insancıl (!) Birleşmiş Milletler teşkilâtlarının
Darfur'dan çekilmesini kınadığı kaydedildi. Hükümet başka
herhangi bir kimseden önce bilmektedir ki bu teşkilâtlar;
Darfur'da isyancılara silahlar ve gereçler taşırken
yakalanan Birleşmiş Milletler uçağına ilişkin olarak gerçekleşenlerde
ve daha önce Kızıl Haç'ın uçağında olduğu gibi, fitne
yaymak, yardım kutularında kaçak silahlar taşımak ve
isyancıların merkezi ile irtibat halinde olmak için çalışmaktadır.
Bu tehlikeli durumu dikkate alarak
aşağıdaki gerçekleri aydınlatıyoruz:
1. “Araplar ve Zurka”
tâbiri, etkisi şu anda Cencevid (silahlı milisler) ile bölgedeki
bazı kabileler arasında süregelen çatışmalarda açığa
çıkan kokuşmuş bir cahiliyye fanatizmidir. İsyancıların
taleplerinde meydana çıktığı gibi bu kabileci fanatizm
temeli üzerine haklar talep edilmektedir. İslam bizi böylesi
bir kabileci fanatizmden fazlasıyla sakındırmaktadır.
Allah [Subhanehu ve
Te'alâ] şöyle buyurdu:
Hep birlikte Allah'ın ipine (İslam'a)
sımsıkı yapışın, tefrikaya düşmeyin (parçalanmayın).
Allah'ın üzerinize olan nimetini hatırlayın: Hani siz
birbirinize düşman kişiler idiniz de O, kalplerinizi
birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler
olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken
oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini
böyle beyan ediyor ki doğru yolu bulasınız. ['Al-i
İmran 103]
Ve Rasulullah [‘Aleyhi’s
Salatu ve’s Selam] şöyle buyurdu:
Her kim cahiliyye davasına davet ederse o
cehennem yakıtıdır. Dediler
ki, "Ya
Rasul Allah! Sâme (oruçlu) ve Salli
(namaz kılan) olsa da mı?
"Dedi ki,
sâme ve salli olsa da! Ve Müslüman olarak görünen (de
öyledir). Müslümanları kendi isimleri ile ve Allah ‘Azze
ve Celle’nin onları isimlendirdiği ile, mu'minler ve Allah
'Azze ve Celle'nin kulları diye çağırın. [İmam Ahmed bin Hanbel Hanbel rivayet
etti]
2. Şirkten (Allah'a ortak koşmaktan)
sonra insanların yeryüzünde işlediği en büyük
cürüm, haklı olduğunun ispatlanması müstesna Allah'ın
haram kıldığı canı katletmektir. Allah [Subhanehu
ve Te'alâ] şöyle buyurdu:
Her kim, bir cana (kısas olarak) veya yeryüzünde
bozgunculuk çıkarmaya (ceza olarak) karşılık olmaksızın
(haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş
gibi olur. [Ma'ide 32]
Ve şöyle buyurdu:
Her kim bir mu'mini kasden öldürürse,
onun cezası içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir. Allah
ona ğazap (nefret) etmiş, onu lanetlemiş ve onun için
büyük bir azap hazırlamıştır.
[Nisâ 93]
Rasulullah [‘Aleyhi’s
Salatu ve’s Selam] da şöyle buyurdu:
Dünyanın yok olması, Allah indinde müslüman
bir adamın katledilmesinden daha ehvendir (hafiftir).
[en-Nesâi ve el-Tirmizi, sahih bir isnadla rivayet etti ]
Ve şöyle buyurdu:
Benden sonra sakın kâfirlere
geri dönmeyin! (Yoksa) birbirinizin boynunu vurursunuz.
[Muttefekun aleyh, üzerinde
hadisçilerin ittifakı var]
Bunu yapan kimse, ister hükümetten, ister
isyancılardan isterse cencevidlerden olsun günahkâr kalpli
bir suçludur.
Bu krizden kurtulmak için ise
aşağıdakileri beyan ediyoruz:
1. Ümmet, tüm imkânlarını seferber
etmeli, toplumun tüm kesimlerinden Darfur'da harap edilmiş
kardeşlerimizi kurtarmak için alarm durumuna geçilmeli,
yerleşim yerlerinin korunması için hareket edilmeli ve
onlardan hasta veya yaralı olanlar hastanelere taşınmalıdır.
2. Darfur'da gerçekleşen bu katliam,
muhakkak ki fitneci bir katliamdır. Katledilen ve katleden
cehenneme gidecektir. Dolayısıyla isyancılar ve
cencevidler bir an önce silahlarını bırakmalı,
katliamı ve kan akıtmayı durdurmalı ve Allah’ın
haklarında şöyle buyurduğu kimselerden olmamalıdırlar:
O, dönüp gittiğinde (yada bir işin
başına geçtiğinde) yeryüzünde ortalığı fesada vermek,
ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Şüphesiz
Allah fesadı (bozgunculuğu) sevmez.
[Bakara 205]
3. Hükümet, otoritesini kendisinden
gasbettiği Ümmete geri dönmelidir. Tüm Ümmet, Nebi [SallAllahu
Âleyhi ve Sellem]'in adımlarını
izleyip Raşidi bir Hilafet'e yeniden ulaşarak siyasî
krizleri kökünden çözmek için, Allah'ın Kitâbı'nı ve
Rasulü'nün Sünneti'ni takip edebilir bulduğu kimseyi
(Halifeyi) seçmek ve ona bey'at vermek üzere İslamî
esaslara binaen siyasî faaliyet göstererek çalınmış
otoritesine kavuşmak için çalışmalıdır. Nitekim o, kan
akıtmayı durduracak ve insanlara haklarını iade edecek yegâne
devlettir. Yine o, meydana gelebilecek herhangi bir silahlı
anlaşmazlıkta yedi semavattan inzal edilmiş Allah'ın hükmünü
icra edecek olan yegâne devlettir. Onda Allah Te'alâ şöyle
buyurmaktadır:
Eğer mu'minlerden iki taife birbirleriyle
vuruşurlarsa onların aralarını düzeltin. Şayet biri
ötekine saldırırsa, Allah'ın emrine dönünceye kadar saldıran
taraf ile savaşın! Eğer dönerse artık aralarını
adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz
ki Allah, âdil davrananları sever.
[Hucûrat 9]
|