Amerikan
ve İsrail yönetimleri tarafından devamlı övgü ile karşılanan
adam, Abu Mazin, başbakanlık görevinden istifa etti. O bunu
Müslümanları silahsızlandırma ve Müslüman topraklarını
işgalci İsrail kuvvetlerine teslim etme görevini yerine
getirilememesine protesto olarak yaptı.
Amerikan
ve İsrail yönetimleri tarafından açıkça desteklenen Abu
Mazin'in, Filistin halkının gözünde onun tüm itibarına
etkin bir şekilde zarar vermek suretiyle istifası haklı
olarak şaşırtıcı idi. Onun görevini asla başarıyla
yapmayacağı kesindi. Onun istifasıyla Arafat'ın
uşaklarından ve el-Fetih'in lider üyelerinden olan Ahmet
Kuray, bu söz konusu meydan okumaya karşılık vermeye
hazırdır. Eğer o insanlar nezdinde daha fazla itibar
kazanabilirse, Abu Mazin'in ifa edemediği hain hareketleri daha
iyi bir şekilde yerine getirebilir.
Abu
Mazin'in yerini kalbinde Müslümanların menfaatleri bulunan
bir başkasının alacağını düşünmek yanlış olacaktır.
Ahmed Kuray, İsrail varlığı ile barışı yasallaştırmaya
ilişkin uzun bir tarihi geçmişe sahiptir. 10 yıl önce
İsrail ile yapılan Oslo barış anlaşması görüşmelerine
yardım etmişti. Amerikan ve İsrailli yorumcuların Ahmet
Kuray'ın adaylığı hakkındaki görüşleri ve onları
endişeleri açısından birkaç gün önce (Abu Mazin ile Ahmed
Kuray'ı) karşılaştırmalarından açığa çıkmıştır ki,
onlar (ABD-İsrail) çok fazla hayal kırıklığına uğramış
değillerdir.
Geçen
hafta ABD elçisi John Wolf rivayete göre Filistinli
yetkilileri, Washington'ın "Abbas Hükümeti'nin düşmesine
izin vermeyeceği" konusunda uyarmış. Velâkin Abbas'ın
düşmesi ve Ahmed Kuray'ın adaylığı konusundaki açıklamalar,
uygun görmemekten uzaktır. Bilakis Filistinlilerin kendi
işlerini kendilerinin yapmaları üzerindeki "diktanın"
değişimine muvafık olarak Washington tarafından başbakan seçiminin
Filistinlilerin dahili bir mesele olduğu söylendi. Bununla
beraber, herhangi bir Filistin yönetiminin arkasındaki gaye, sözde
İsrail'in güvenliğinin bekçisi kalmasıdır. Kudüs'teki ABD
büyükelçisi, Pazar günü Kuray ile buluştu ve Amerika'nın
önceliğinin Filistinlilerin güvenliği kontrol altına almaya
yönelik hareketleri olduğunu vurguladı.
İlaveten
Avrupalılar da Kuray'ın adaylığını hoş karşılamada
aceleciydiler. AB sözcüsü Christina Gallach, Kuray'ın geri dönüşü
hakkında şöyle dedi: “O, İsrail ile barışa inanan bir
adamdır ve bunun için birçok şey yapmıştır. Bu yüzden
Avrupa Birliği'nden tam destek alacaktır.”
Bundan
dolayı, Amerikalıların kuklası Abu Mazin'in onları bozguna
uğrattığını ileri sürmek yanlış olacaktır. Bilakis
ihaneti daha fazla gerçekleştirmeye muktedir birisi, onunla
yer değiştirmiştir. Eğer Kuray Amerikalılardan ve
İsraillilerden açıkça destek görmezse, Filistin halkını
kuzu elbisesi içindeki bir kurt olmadığına inandırması
ihtimali daha fazla olabilir. Günlük olarak sefil ve kalabalık
mülteci kampları üzerine merhametsizce, savaş uçakları,
vurucu helikopterler ve tanklar ile açılan ateşlerden
Filistin Müslümanlarını korumanın incir yapraklarını
kaldırabilir. Nitekim bu İsrail varlığının insafına ve
korunmasına terk olunmaya ve onların Müslüman topraklarını
etnik temizliğe maruz bırakmaya ilişkin planlarını sürdürmelerine
sebep olacaktır.
Filistin'de,
Irak'ta ve Afganistan'da gerçekleşen siyasi entrikalar, küffarın
Müslüman Ümmet'in işleri ve yetenekleri üzerinde daimi ve
daha şiddetli kulplar kullanması anlamına gelmektedir. Ümmet
arasında onlara karşı cesur olan, ümmeti gözeten ve bu
trajediye meydan okuyan hiçbir lider yoktur! Bu Müslümanların
üzerlerindeki farziyetin farkında olmaları, düşük konumlarını
düzeltmeleri ve İslamî sultayı, Raşidî Hilafet'i yeniden
kurmaları içindir. İslam Ümmeti'nin tüm tarihi boyunca,
sadece Hilafet, İslam'ın ve Müslümanların hayrına hizmet
etmiştir. Bu böyledir. Zira o İslam Akidesi üzerine mebnidir
ve İslam Ümmeti'nin zihnini siyasi ve ruhi olarak uyandırmaktadır.
İslam Ümmeti'nin insanlık arasındaki lider ümmet konumunu
yeniden kazanmasını mümkün kılacak olan yegane şey budur!
|