Hudeyde’deki
Tutuklamalar
H.
13 Şa’bân 1425 muvâfık M. 27 Eylül 2004 Pazartesi günü,
Hudeyde’deki siyâsî güvenlik birimleri, Hudeyde’nin el-Kal’a
Mahallesi’ndeki el-Hamdi Caddesi üzerinde bulunan en-Nûr Camii’nin
imâmı ve hatibi, 55 yaşındaki Şeyh ve ‘Allâme İbrahîm ‘AbdulBârî
Makbulî el-Ehdel’i keyfî olarak tutukladı.
Kendisi
herhangi bir suçlama veya kabahat olmaksızın, herhangi bir yasal
gerekçe gösterilmeksizin tutuklanmıştır. Söz konusu birimler,
uygulandığı iddia edilen kendi anayasalarının 48. maddesinin
metnine, ayrıca Cezaî İcraatlar Kanunu’nun 6, 7, 8, 11, 13, 73,
76 ve 77. maddelerine aykırı davranmışlardır.
Tutuklanan
Şeyh’in tek suçu, İslam’a ve hükümlerinin hayatın her
alanında tatbikine dâvet etmesi ve Hilâfet Devleti’ni
kurarak İslâmî Hayat’ı yeniden başlatmak için çalışmasıdır.
Ne zamandan beri, Ey Hayırlı Ümmet! İslam’a dâvet etmek suç
oldu da Müslümanlar tutuklanıp cezalandırılıyor?!
Yönetim
sistemi partilerin kurulmasına ve siyâsî çalışmaların
yapılmasına çağırmakta ve devlet başkanı da konuşmalarında
buna yönelik çağrıyı tekrarlayıp durmaktadır. “Tek seçenek
demokrasidir. Demokrasi kurtuluş gemisidir. Diyalog ise daha
hayırlı ve yararlıdır. Siyâsî tutuklama kampları dönemi sona
ermiştir ve artık Yemen’de hiçbir siyâsi tutukevi yoktur”
demektedir, velâkin bahsettiği diyalog için Hizb’in heyeti ile
buluşmayı reddetmektedir!
Biz,
Hizb-ut Tahrir olarak, ‘Allâme Şeyh İbrâhim ‘AbdulBârî’nin
başına gelenlerin ve sağlığının maruz kaldığı tehlikenin tüm
sorumluluğunu siyâsî birimlere yüklüyoruz. Bu tutuklamalar
ancak Hizb’in şebâbının (gençlerinin) Hilâfet Devleti’nin
kurulması uğruna çalışma azimlerini, sebatlarını ve fedâkârlıklarını
artıracaktır. Bunun yanında Yemen halkının yönetim sistemine
olan tiksintisini ve nefretini çoğaltacaktır. O kadar ki,
fakirleştirme ve aç bırakma politikalarına, servetlerin
yağmalanmasına, kaynakların hortumlanmasına, görüş ve ifade
gibi haklarının ihlâl edilmesine duyduğu tiksinti ve nefretten
daha fazla olacaktır.
Meclis
üyelerinden, Yemen’in şeyhlerinden, âlimlerinden, onlara etki
edenlerden, insan hakları örgütlerinden ve komitelerinden;
Bu
güvenlik birimlerini, şer’i ve yasal ihlâllerinden ötürü
hesaba çekmelerini, Allah’ın kullarına eziyet edenlere hak
ettikleri cezayı verdirmelerini istiyoruz ki îmanlı ve hikmetli
olan Yemen’de güvenlik, istikrar ve sükunet egemen olsun.
Biz,
Şeyh’in derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Allah
[Subhânehu ve Te’alâ] şöyle buyurmuştur:
Allah
ve Rasulü’nü incitenlere Allah, dünyada ve Âhirette lâ’net
etmiş ve onlar için çok aşağılayıcı bir azap
hazırlamıştır. Mümin erkeklere ve mümin kadınlara,
yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler ise şüphesiz bir
iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir. [el-Ahzâb
57-58]