Hizb-ut
Tahrir İdeolojisi İslam Olan Siyâsî Bir Partidir
2
Ekim 2004 Cumartesi günü Cihan Haber Ajansı’nın İngilizce
servisi olan CihanNews, Rus güvenlik yetkililerinin geniş çaplı
düzenlediği operasyonda Hizb-ut Tahrir’in 10 [AFP ve
Itar-Tass haber ajanslarının 1 Ekim tarihli haberlerine göre 11]
üyesinin Sibirya’da bulunan Tüzmen [Nizni Novgorod] bölgesinde
tutuklandıklarını, tutuklular arasında Tüzmen Kültür Merkezi
Başkanı Murat Seybatlov ile İmâm Dimitri Petrisenko’nun da
bulunduğunu haber verdi.
Haberde
dikkati çeken Hizb-ut Tahrir üyelerinin tutuklanmaları
değil, aksine onun “radikal” olarak tanımlanması ve “Özbek
lider İ. Kerimov’a karşı şiddet ve terörizm politikası” yürüttüğü
şeklindeki iddia idi. Hizb-ut Tahrir, kitaplarında,
beyannamelerinde, basın açıklamalarında, resmî internet
sitelerinde ve birçok haber kaynaklarında yer aldığı gibi,
kesinlikle şiddet eylemlerine başvurmaz ve bu tür eylemleri
tasvip etmez. Aksine fikrî çatışma ve siyâsî
mücadele metodu ile çalışmasını
sınırlandırmıştır. Hizb-ut Tahrir ideolojisi olarak
benimsediği İslam’a aykırı fikirlerin yanlışlıklarını ve
bozukluklarını ortaya koyup tüm insanlığa ve bilhassa Müslümanlara
İslâmî fikirleri açıklamak ve bunları benimsemeye davet
etmekle Fikrî bir mücadele vermekte, aynı zamanda Müslümanların
başındaki yönetimlerin İslam’ın ve Müslümanların aleyhine
ve kâfirlerin lehine yürüttükleri politikaların gerçeğini ve
sömürgeci kâfir devletlerin İslam’a ve Müslümanlara karşı
kurdukları tuzakları, açtıkları savaşları ve
hazırladıkları komploları açığa çıkararak Siyâsî bir
mücadele gerçekleştirmektedir. Hizb-ut Tahrir maksadına
bu yol ile ulaşmaya çalıştığı halde, kâfirler ve onların
ağızlarından çıkan her söze itaat eden hâin yöneticiler ile
onları uzantıları tarafından “terörizm”, “radikalizm”
ve “fundamentalizm” gibi etiketlerle kasten itham edilmektedir.
Cihan
Haber Ajansı’nı, İslam düşmanlarının bu komplosuna ortak
olmamaya, haberde geçen bu ifadeleri düzeltmeye ve İngilizce
bilmeyen çoğunluğun haberdar olması için düzeltilmiş haberin
Türkçesi’ni de yayınlamaya çağırıyoruz. Bununla birlikte Türkiye’deki
diğer tüm basın ve medya organlarını, Hizb-ut Tahrir
hakkındaki haberlerinde dikkatli ve temkinli olmaya, yalanlardan ve
iftiralardan sakınmaya ve haberlerde olması gereken tarafsızlık
ve gerçek haber anlayışının yerleştirilmesine özen
göstermeye dâvet ediyoruz.