Irak işgâlcisi Amerikan otoritesinin emirleri üzerine, işgâlin
varlığını ve meşruiyetini pekiştirmek maksadıyla ve yönetimde
bulunan ve işgâli destekleyen bazı kesimlerin onayıyla, bugün, 2004
Kasımının ilk günü itibariyle sözde Yönetim Konseyi’nin koltuklarına
oturmak üzere adaylık başvuruları ve seçmen kayıtları başlatılmış
durumdadır.
Bu Konseyin görevlerinin başında, ülke için kalıcı bir anayasa
hazırlamak ve intikâlî (geçiş) hükümeti şekillendirmek gelmektedir.
Bunların hepsi de Irak devletinin geçici idâri yasa metinlerinde
geçen şekilde gerçekleştirilecektir.
Hizb-ut Tahrir Irak’taki Müslümanlara göstermiştir ki; bu
müstakbel Konsey, çıkarılacak bu anayasa ve bundan çıkan geçici
hükümet ancak işgâlin devamı, selâmeti ve meşruiyeti için kullanılan
bir maşadır.
Lâkin İslam Müslümanların kâfirlere dost ve işbirlikçi olmalarını
haram kıldığı gibi Allah’ın Kitâbı ve Rasulü’nün Sünneti’ne binaen
İslam Akidesi’nden kaynaklanmayan yasaların çıkarılmasını da haram
kılmıştır.
Konulan yasalardan işgâlcilerin açıklamalarına, çürük Yönetim
Konseyi’nden mevcut Geçici Hükümete kadar Amerikan işgâli açıkça
göstermiştir ki, devlet laik bir devlet olacak ve İslam günlük
hayattan sökülüp atılacaktır. Üstelik demokrasi, özgürlük ve İslam’a
ve hükümlerine aykırı diğer mefhumlar bahanesiyle de etnik ve
mezhepsel bir şekilde Irak’ın bölünmesine dâvet edilecektir.
Dolayısıyla ister adaylık isterse seçmenlik şeklinde olsun bu
seçimlere katılmak ve buna dâvet etmek büyük bir cürümdür. Bunu
yapanlar Ahiretin azâbına düçar olacakları gibi bu dünyada da zelîl
olacaklardır. Şimdi çaba sarf edilmesi gereken tek şey, işgâlciyi
derhal kovmak ve ortaya İslam Akidesi’ne dayalı yeni bir anayasa
koymaktır. Muhakkak ki Hizb-ut Tahrir; Irak’ta ve diğer tüm
İslâmî beldelerde meydana gelen felâketlerin ve fâciaların yalnızca
Allah’ın yönetiminin bulunmamasından ve İslam Devleti’nin
yıkılmasından kaynaklandığını idrak etmektedir. Tüm bu musibetlerin
yegâne çaresinin de ancak tek bir devlette ve tek bir Halîfe
liderliğinde Hilâfet’i geri getirmek olduğunu, işgâlcinin öne
sürdüğü seçimlerle ise işgâlcilere güç toplamak ve varlığını meşru
hale getirmekten başka hiçbir şeyin olmayacağını düşünmektedir.
Sana indirilene ve Senden önce indirilenlere îman ettiklerini iddia
edenleri görmedin mi? Tâğut'u inkâr etmekle emrolundukları halde
Tâğut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları derin
bir sapıklıkla sapıtmak istiyor. [en-Nîsa 60]