Endonezya Resmî Sözcülüğü

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Felluce’de Amerikan Vahşeti!

Endonezya’daki Müslümanlar Ramazan Bayramını yakınlarıyla birlikte sevinç içerisinde kutlarlarken, Irak’ın el-Felluce kentindeki Müslümanlar, Amerikan türemesi hâin Irak Hükümeti’nin iştirakiyle, kâfir Amerikan ve İngiliz ordularının elindeki savaş uçaklarının, füzelerin ve tüm diğer ölümcül silahların saçtığı vahşi saldırının şiddetli acısını çekiyorlardı.

Amerika ve kendisi gibi kâfir müttefikleri Irak’a kitle imha silahlarını gerekçe göstererek saldırmışlar, iddiaları yalan olduğu halde saldırılarını bugüne kadar sürdürmüşlerdir. Bağdad, es-Sadr ve en-Necef gibi kentlerle çarpıştıktan sonra şimdi de el-Felluce ve Irak’ın diğer kentlerine karşı savaşmaktadırlar. Aralarında kadınlar, çocuklar ve yaşlılar da bulunan Felluce halkından binlercesini katletmişler, daha fazlasını yaralamışlar ve kalan üç yüz binden fazla Felluce sakinini de kendi topraklarından sürmüşlerdir! Onları şehir dışına çıkarmış, soğuk havada barınaksız ve yiyeceksiz bir şekilde açıkta bırakmışlardır! 125 camiyi harap etmişler ve kentteki evlerin %80’ini yıkmışlardır! Teröristler bulunduğunu bahane ederek orada ne var ne yok herşeyi mahvetmişlerdir!

Irak ve Bağdad, uzun bir süre boyunca İslâmî Hilâfet’in başkentliğini yapmış, ilmin ve kültürün merkezi olmuş, İslâmî ilimlerde parlayan seçkin âlimlerin beşikliğini yapmış, dünyanın birçok bölgesinden yetkinleşmek üzere gidilmiş gözde bir beldedir. Fakat bugün Amerika, bu aydınlık ve parlaklık timsâli bu beldeyi korku, yıkım, karanlık, açlık ve ölüm beldesine çevirmiş, Müslüman halkı arasına fitne tohumları saçmıştır! Zîra Irak polisi ile Irak ordusunu kukla Irak Hükümetinin emriyle Irak halkını katletmek üzere hazırlamıştır. İşte küffarın yaptığı budur! Onlar, “Sömürgeci, işgâlci kâfire karşı savaşan teröristtir” diyerek Müslümanları birbirlerine düşürmektedir. İşte bu, sömürgeci kâfir Hollanda’nın daha önce Endonezya’da yaptığının aynısıdır! O vakit, İslâmî medreselerin hocaları ve öğrencileri, işgâlinden ve sömürgeciliğinden kurtulmak üzere ona karşı ayaklandığında, onları yok etmek için orduyu devreye sokmuştu!

Bu nedenle Hizb-ut Tahrir / Endonezya aşağıdaki nîdaya çağrıda bulunmaktadır:

1. Tüm Müslümanları, Felluce’ye yönelik bu saldırıyı bütün Müslümanlara yönelik bir saldırı olarak algılamaya çağırıyoruz.

2. Ordudan ve polisten müteşekkil Irak güvenlik güçlerini Felluce’de ve diğer kentlerde Müslüman kardeşlerine karşı giriştikleri katliamlarını derhal durdurmaya ve Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’nın şu kavlini hatırlamaya çağırıyoruz:

Kim bir mü’mini kasten öldürürse, onun cezası içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona ğazâb etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. [en-Nîsa 93]

Dolayısıyla onlara düşen; silahlarını Amerikan ve mütecâviz müttefiklerinin ordulara doğrultmak ve arkadan vurucu, ajan Irak Hükümetinin emirlerini reddetmektir.

3. Yine Endonezya Hükümeti’ni, Müslümanlara saldıran Amerika’nın politikalarının peşine düşmemeye, Irak’taki bu saldırıya iştirak eden tüm ülkelerin elçilerini kovmaya ve onlarla olan tüm ilişkilerini derhal kesmeye çağırıyoruz.

4. Müslüman âlimleri, düşünürleri ve yazarları, konuşmalarıyla, yazılarıyla ve diğer tüm imkânlarıyla Amerika ile saldırgan müttefiklerine karşı Cihâdı teşvik etmeye ve Felluce’yi, Irak’ı desteklemek üzere Cihad-un Nefs yapmaya çağırıyoruz.

5. Tüm dünyadaki Müslümanların ordularını Felluce’yi desteklemek üzere harekete geçmeye, bu konuya önem verince de desteklerini Felluce’ye nasıl ulaştırabileceklerinin yollarını aramaya çağırıyoruz.

6. ve tüm dünyadaki Müslümanları Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’nın şu kavli ile çağırıyoruz:

Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin! [Âl-i İmrân 103]

Allah ipi, O’nun Kitâbı ve Şeriatidir. Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak ise ancak Allah’ın indirdikleriyle yöneten, ihtişamlı tek bir devlet içerisinde Müslümanları birleştiren, İslam’ın risâletini âleme taşıyan, işgâlcilerin saldırılarını yok eden ve tüm insanlığı merhamet ile tanıştıran tek bir Halîfe’nin yönetimindeki Râşidî Hilâfet’i kurmakla olur.

www.al-islam.or.id | www.hizb-ut-tahrir.or.id

 

Muhammed ‘İsmâ’il Yusanto  
 
 HİZB-UT TAHRİR
 Endonezya Resmi Sözcüsü
H. 26 Ramazan 1425
M. 09 Kasım 2004

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |