İyâd ‘Allâvi Irak’ta âcil durum îlan etti. Böylece işgâlci ve
istilâcı Amerikan kuvvetlerinin, Irak’ta Kâfir işgâlciye karşı
mücadele eden İslâmî direnişi durduracakları düşüncesiyle daha
önceden en-Necef, el-Eşrâf, es-Sadr ve Sâmirâ’ kentlerini yakıp
yıktıkları gibi el-Felluce kentini de harap etmelerine yeşil ışık
yaktı. Onlar, direnişçilerin zorbalıkları karşısında boyun
bükeceğini, böylelikle Irak’taki siyâsî, ekonomik ve ideolojik gücü
ele geçireceklerini, işbirlikçilerine bir takım aşağılık ve ucuz
konumlar verebileceklerini ve böylece Vatanî Meclis (Ulusal Konsey)
dedikleri şey lehine seçimlerde sahte ve suni bir başarı elde
edebileceklerini sanmaktadırlar. Kaldı ki işgâlin gölgesinde
yapılacak olan bu seçimler, Irak ile işgâlciler arasındaki
ilişkilere ve bağlantılara ilişkin yasalardan ve kararlardan
dilediklerini çıkarabilmelerini mümkün kılacaktır.
Amerika’ya ve işbirlikçilerine şunu söylüyoruz: Sizler hüsrana,
hayâl kırıklığına uğradınız! Çünkü Irak’ın bütün kentlerini dahi
harap etseniz, yine de muazzam bir Akîdenin,
Akîdesinin sahipleri olan
bu kahraman Müslüman halka asla gâlip gelemeyeceksiniz! Bu yeni
Haçlı saldırısı, bundan önceki gibi hezîmet ile sonuçlanacaktır.
Aynen Tatarların uğradıkları hezimet gibi aşağılanacaksınız! Irak
azîz ve mağrur İslâmî beldelerden biri, Râşidî Hilâfet’in
beldelerinden biri olarak kalacak ve Bağdâd önceden olduğu gibi
yeniden İslâmî Devlet’in başkenti olacaktır.
Ey Irak’taki Müslümanlar!
Gevşemeyin ve üzülmeyin! Allah’ın izniyle üstün gelecek olanlar
sizlersiniz! Eğer siz Allah’ı [O’nun Dînini] nusrete, zafere
ulaştırırsanız Allah da size nusret, zafer verir ve ayaklarınızı
[Dîni üzere] sâbit kılar. Öyleyse haydi Cihâdınız; O’nun yolunda,
O’nun Kelimesini yüceltmek uğrunda ve O’nun Dînini zafere ulaştırmak
üzere olsun!
Müminler içinde, Allah'a verdikleri söze sâdık olan nice adamlar
vardır. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını
vermiştir. Kimi de (şehâdeti) beklemektedir. Onlar asla (sözlerini)
değiştirmemişlerdir. [el-Ahzâb 23]