Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Sudan Resmi Sözcülüğü

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Cürüm Fasıllarını İkmâl Sözleşmesi

Güvenlik Konseyi’nin imza konusunda siyâsî ve ekonomik destek verilmesini öngören ama Sudan’ın uygun koşulların sağlanması çalışmalarındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde yaptırımlar uygulanacağıyla tehdit eden bir karar almasından sonra, 18-19 Kasım 2004 Perşembe ve Cuma günlerinde [Kenya’nın başkenti] Nairobi’de toplanan özel oturumda, Sudan Hükümeti ve isyancı Garang Hareketi, bu yılın sonu itibariyle BM Güvenlik Konseyi nezdinde “barış” denilen nihâî anlaşmayı imzalamayı kararlaştırdılar.

Amerika Güney Sudan’ın koparılmasını hızlandırmaya ve Dârfur ile Sudan’ın kalan kısmının koparılmasının şartlarını hazırlamaya çalışmaktadır. İmza konusundaki borçların iptali sözlerine gelince; bu borçlar esasen haram olan faizdir ve ancak anaparasının ödenmesi gerekir:

Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz (anaparanız) sizindir. (Böylece) ne zulmetmiş ne de zulmedilmiş olursunuz. [el-Bakara 279]

Ne var ki şimdi bu daha büyük bir Haramın bedeli olmaktadır. O da, Sudan’ın parçalanması, bölünmesi, servetlerinin hortumlanması, kâfir John Garang ve laiklerin ülkeyi ellerinde oynatmalarına imkân sağlanmasıdır! Bize vâdettikleri kalkınmaya gelince; bunun ne anlama geldiği Afganistan’da ve Irak’ta açıklığa kavuşmuştur: Yakmak, yıkmak, tahrip etmek ve katletmektir! el-Felluce ve acılı Irak’ın diğer şehirlerinde meydana gelenler, Amerika’nın tüm dünyadaki Müslümanlar için arzuladığı kalkınmanın ne demek olduğunu gösteren en büyük kanıtlardır. Amerika aynen Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’nın beyân buyurduğu gibi söz verip vaatlerde bulunmaktadır:

(Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir. Oysa şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir. [en-Nîsa 120]

Hepimizin üzerine düşen görev, bu şerir entrika karşısında durmak ve tevbe etmediği takdirde bu ihânet anlaşmalarının kirinden ellerini temizlemediği için Hükümeti sorumlu tutmaktır, Allah’a tevekkül ederek selâmete çıkmaktır, Rabbimize güvenip yardımı ondan umarak ve halkımıza dayanıp Nübüvvet Minhâcı [Peygamberlik Metodu]üzere Râşidî Hilâfet’i ilân ederek Şeriatinin yeryüzünde ikâme edilmesinde Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’ya icâbet etmektir.

 

İbrâhim Usmân (Ebu Halîl)
 HİZB-UT TAHRİR
Sudan Resmi Sözcüsü
H. 08 Şevval 1425
M. 20 Kasım 2004

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |