Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Türkiye Medya Bürosu

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Mü’minleri Bırakan AKP Hükümeti,

Amerika ve Avrupa Birliği’nden Sonra Şimdi de Kâfir Rusya’yı Dost Ediniyor!

2-3 Eylül 2004 tarihinde Türkiye’ye gelmesi beklenen ama son anda vazgeçen Putin, ziyaretini 5-6 Aralık 2004 tarihlerinde gerçekleştirdi.

İslam’ı “terörizm” ve Müslümanları da “terörist” olarak tanımlayan ve etraflı çalışmalar yapan kâfir Putin, bu hususta Türkiye’den umduğu desteği fazlasıyla aldı. Türkiye’nin bazı dernekler ve vakıflar vasıtasıyla Çeçenistan meselesine müdâhale ettiğini iddia eden, hatta bazı Türklerin Çeçenistan’da mücâhitlerle yakalandığını söyleyen Putin, Türkiye’nin bu konuda kararlı adımlar atmasını, Çeçenistan’daki katliamlarını desteklemesini ve bu grupların çalışmalarının engellenmesini istedi.

AKP Hükümeti, kâfirlerin Türkiye ziyaretleri öncesinde alışkanlık haline getirdiği üzere NATO’nun İstanbul Zirvesinden ve Putin’in iptal edilen ziyaretinden önce yapıldığı gibi, daha Putin buraya gelmeden önce Çeçenlere karşı tutuklama operasyonları yapıldı. Bununla da kalmadı ve Putin’in talep ettiği terörizme karşı işbirliği yapılmasına da destek verdi.

Muhakkak ki Putin, İslam’ın ve Müslümanların apaçık düşmanıdır. Amerikan-İngiliz-Yahudi kasapların Müslümanları katlettiği, topraklarını işgâl ettiği, namuslarını ve şereflerini hiçe saydığı gibi, Rusya da aynı şeyi Orta Asya ve Kafkasya’da yapmaktadır. Bununla da yetinmemekte, kendi topraklarında, Ukrayna’da ve Kırım’da da Müslümanların başını ağrıtmakta, İslam’a satılık müftüler yoluyla saldırmakta ve samimi dâvâ adamlarını tutuklatmaktadır.

Putin’i güler yüzle karşılayan, aşırı güvenlik önlemleriyle koruyan, yemek masalarında onun şerefine kadehler kaldıran ve onu muhabbetle kucaklayan Türkiye’nin yöneticileri; İslam’ın ve Müslümanların dostu değil, o kâfirlerin dost ve yardımcıları olduklarını, İslam’ın ve Müslümanların hayrına değil, o kâfirlerin hayrına çalıştıklarını, İslam’ı ve Müslümanları değil, o kâfirleri desteklediklerini bir kez daha kanıtlamışlardır.

Hem Putin hem de Türkiye’nin yöneticileri, İslam Ümmeti’nin Amerikan, İngiliz, Yahudi, Rus ve diğer kâfirlerden nefret ettiklerini; Çeçenistan’daki, Irak’taki, Filistin’deki ve diğer yerlerdeki Müslüman kardeşlerini sevdiklerini, onlar için dua ettiklerini, kâfirlerle işbirliği yapan yöneticilerinden içten içe tiksinmeye başladıklarını, İslam’ın ve Müslümanların zaferi için günden güne Hilâfeti arzuladıklarını gâyet iyi bilmektedirler. Bunun içindir ki Râşidî Hilâfet Devleti’nin İslam topraklarını ve İslam Ümmeti’ni tek çatı altında toplamak üzere geri dönüşünün önüne geçmeye aşırı hırs göstermektedirler. Ne var ki onların bu hevesi Allah’ın izniyle onların kursaklarında kalacaktır. Allah [Subhânehu ve Te’alâ] şöyle buyurmuştur:

Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki izzetin tamamı Allah'a aittir. [en-Nîsa 139]

 

 HİZB-UT TAHRİR
 Türkiye Medya Bürosu
H. 25 Şevval 1425
M. 07 Aralık 2004

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |