Onlar Rablerine Îmân Eden Genç Yiğitlerdi, Biz de Hidâyetlerini
Artırmıştık.
[Kehf 13]
Üç aydan fazladır Hizb-ut
Tahrir’in şebâbı, gençleri herhangi bir
suçlama veya mâzeret gösterilmeden ve yasal işlem yapılmaksızın,
sırf İslâmî Hilâfet’in kurulmasına ve İslâmî hayatın yeniden
başlatılmasına dâvet eden dâvâ taşıyıcıları oldukları için Hudeyde
bölgesindeki siyâsî güvenlik hücrelerinde tutulmaktadır.
De ki: İşte benim yolum
budur! Ben ve Bana tâbi olanlar bir basîret
(aydınlık) üzere Allah’a dâvet
ediyoruz. Ben Allah’ı tenzih ederim ve Ben
müşriklerden değilim. [Yusuf 108]
Onların tutuklanmalarının nedeni, Hudeyde’deki Siyâsî Güvenlik
Teşkilâtı’nın değerli âlim Şeyh İbrâhim ‘AbdulBârî el-Ehdel’i
tutuklamalarından sonra onlara gösterdikleri kınama ve Siyâsî
Güvenlik Teşkilâtı başkanından onu serbest bırakmasını talep
etmeleriydi. Onların cevâbı ise tutuklamak oldu.
Tutuklulardan:
1. Üstâz ‘Umer ‘Abdullah ez-Zubeyr - müderris, 35 yaşında, evli,
Dar Hasen’den
2. Üstâz Muhammed Taha es-Sekkaf - el-Avadî şirketi’nde
muhâsebeci, 30 yaşında, evli, Zeyd Caddesi’nden
3. Öğrenci Fâruk ‘Alî, 25 yaşında, bekâr, Vâdi’l Kâdî’den
Ve onlar çevreleri arasında doğrulukları, takvâları ve örnek
ahlâkları ile tanınan genç yiğitlerdendi.
Ey Müslümanlar!
Muhakkak ki Hizb-ut Tahrir, fikrî siyâsî
bir varlıktır. Hilâfeti ikâme etmek üzere fikrî çatışma ve siyâsî
mücadele çalışmasıyla hareket eder. O, hiçbir gruba veya belirli bir
ırka yada mezhebe ait değildir. Yine yalnızca belirli bir kesime
yada belirli bir sınıfa hitâp etmez. Hizb-ut Tahrir,
İslam üzerine kuruludur ve Allah’ın kendilerini isimlendirdiği gibi
Müslümanlar olmalarıyla îtibariyle Müslümanlara hitâp eder.
Ey Millet Meclisi Üyeleri, İnsan Hakları Örgütleri, Yemen’in
Âlimleri, Güç ve Etki Sahipleri!
Sizi, bu siyâsî tutuklamaları durdurmaya, fikir ve ifâde haklarını
ihlâl eden Siyâsî Güvenlik Teşkilâtı’nı muhâsebe etmeye,
tutukluların derhal serbest bırakılmalarını istemeye, onların
tutuklanmalarına neden olan herkes hakkında dava açmaya ve onlara,
mazlumların haklarını çiğnemelerinin cezasını verdirmeye
çağırıyoruz.
Hizb-ut Tahrir sizi, izzetiniz olan İslam
ile kendinizi güçlendirmeye, mecdiniz olan İslam’ı zafere
ulaştırmaya, size hayat verecek şeye dâvet edenlere icâbet etmeye,
itibâr ve şerefinizin kendisinden geçtiği Hilâfet’i kurmak
üzere kendisiyle birlikte çalışmaya dâvet etmektedir.
Kerîm Rasulümüz [SallAllahu ‘Aleyhi ve Sellem]
şöyle buyurdu:
Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve teslim etmez. Onu
yüzüstü bırakmaz, hayâl kırıklığına uğratmaz ve onu küçük düşürmez.
Allah [Subhânehu ve Te’alâ] ise şöyle buyurdu:
Siz insanlar üzerine şâhit olasınız ve Rasul de sizin üzerinize
şâhit olsun diye hem önceden (önceki Kitaplarda) hem de bunda (bu
Kur’an’da) sizi “Müslümanlar” olarak isimlendiren O’dur.
[el-Hacc 78]