Şüphesiz Hilâfet, Pakistan ve Bangladeş’i Yeniden Tek
Bir Devlette Birleştirecektir
Bundan 33 yıl önce bugün nüfus ve arazi bakımından Müslümanların en
büyük ülkesi olan Pakistan, iki ayrı ülkeye bölündü. Bangladeş’in
kuruluşu, Müslümanların küçük, zayıf devletçiklere parçalanması için
bugün hâlen geçerliliğini sürdüren plânlı bir sömürgecilik
politikasının aşamalarından biriydi. Nitekim Endonezya’nın Doğu
Timor bölgesinde de bir Hristiyan devleti kurulmuştu. Yine Güney
Sudan’da bir diğer Hristiyan devleti oluşturulması için Birleşmiş
Milletler nezdinde bir pakt imzalanmıştı. Amerika’nın Irak’ı üç
devlete parçalama plânı ise zaten mâlumdur. Benzer şekilde komplo,
Müslümanların Filistin ve Keşmir’deki topraklarının bazı
kesimlerinin Küffâra teslim edilmesi ve kalan parçalarının da
“otonomi” ve “bağımsızlık” adı altında bölgelerindeki daha büyük
ülkelerle birleştirilmesinin engellenmesi yolundadır.
Müslümanların siyâsî, ekonomik ve askerî olarak zayıflatılmasının ve
kezâ köleleştirilmesinin en kolay ve en elverişli yöntemi, onları
çeşitli devletlere parçalamak ve onlara milliyetçi küfür
sloganlarını bulaştırmaktır. Fakat bugün Allah’ın Merhameti ve Lütfu
sayesinde artık Ümmet, Cemâl AbdunNâsır’ın Arap milliyetçiliğini ve
Mustafa Kemâl’in laikliğini reddetmektedir. Tüm dünyadaki
Müslümanların Afgan Cihâdı’nı desteklemeleri ve Irak direnişine
sempati duymaları, Ümmetin artık milliyetçiliğe veya aralarını
ayıran sûni sınırlara inanmadığını kanıtlayan net bir örnektir.
Müslümanları birçok devletlere bölerek zorla parçalayanlar,
sömürgecilerin uşakları olan yöneticilerden başkası değildir!
Pakistan yönetimi, Hindistan Hindularına karşı dayanışma ve sevgi
sloganlarını yükseltmek için hararetle çalışmakta, ama
Bangladeş’teki Müslümanlar ile bağlantı kurulması için pek az şey
yapmaktadır. Bu zamana kadar Bengalî Müslümanların kalpleri,
Pakistanî Müslümanların kalpleriyle birlikte çarpmıştır. Bugün bile
Pakistan’daki Müslümanların başına gelen herhangi bir felâket veya
musibet âdeta Bengalî kardeşlerinin de başına gelmiş gibidir.
Muhakkak ki, sömürgeci uşaklarının parçalanmış tutarak
birbirlerinden kopardığı Pakistanî ve Bengalî Müslümanları,
Hilâfet’in tek bir râye altında birleştireceği gün uzak
değildir.