|
Amerika’nın Küstah Müdâhale Serîlerinden
Dün medya organları, Amerikan sefiri Jeffrey Feltman’ın Lübnan’da
birçok Lübnanlı yetkili ve iki lider, [Lübnan devlet başkanı] Emil
Lahud ve [Lübnan Başbakanı] ‘Umer Kerami’yi dolaşmaya çıktığını
haber verdiler. Bu gezinti, Amerika’nın kibir, zorbalık ve hegemonya
devleti olduğunu kanıtlayan ve adalelerini sergileyen bir vesileydi.
Kerami ile konuşurken, gelecek seçim için gereken desteği
vereceklerini ve Lübnan halkının arzusu için şevkli olduğunu
belirterek şöyle diyordu: “Tüm dünyanın gözü sizin üzerinizde.
Diğerleriyle birlikte biz de Lübnan’da nelerin olduğunu, özellikle
Seçim dosyasını denetleyeceğiz. Sizin bunun farkında olmanız ve
herhangi bir sahtekârlığa meydan vermeme niz
gerekir.” Lahud ile görüşmesinden sonra bu
sefirin çevresi tarafından dağıtılan bir açıklamada ise şöyle
deniliyordu: “Birleşik Devletler ve uluslararası ortakları,
ilkbaharda yapılması kararlaştırılan Lübnan Parlamento seçimlerini
büyük bir ilgiyle yakından denetleyecektir.” Ve şöyle
deniliyordu: “Birleşik Devletler, seçimlerin güvenilir ve dış
müdâhaleden bağımsız olarak gerçekleştirilmesini ve abartı, tehdit
veya baskı olmaksızın özgürce yarışmaları için tüm adaylara fırsat
eşitliği sağlanmasını ummaktadır.”
Lübnan seçimlerinin vakıası, Arap ve İslâmî beldelerdeki muadilleri,
on yıllardır süregelen skandalları, çözümler (!) gösterip kararlar
alanların yüzünden adâlet ve hakkaniyetin gasp
edilmesi ve yönetimin istila edilmesi vakıası,
bunlar ve benzerleri bir tarafta kalsın da biz şu parazit Amerikan
sefîrine soralım: Sen kim oluyorsun da bu ülkenin veya bir diğer
ülkenin halkı için kendini bekçi tâyin ediyorsun? Sen, asrın putu
olan efendin Bush’u temsil etmiyor musun? Sen, insanların dillerini
kesip, servetlerini çalıp, demir ve ateş ile canlarını yakan,
inançlarını kökünden kazımak için zorbalık eden tâğutî bir devletin
sefîri değil misin? Tarihî gerçekleri yok eden, kitle imha silahları
hakkında sahte belgeler hazırlayan, Irak’taki katliamları hakkında
yalan raporlar yayınlayan, buradaki seçimlerin gerçekleştirilmesi
esnasında, çıkarları gereğince abartı, tehdit ve baskı üslupları
uygulayan senin devletin değil mi? Lübnan halkı, senin devletinin iç
savaş ateşini tutuşturarak topraklarında İsrail işgâli için sağlam
bir zemin hazırladığını unuttu mu sanıyorsun?
Bazıları, bu sefîr ile onunla görüşenler arasında “sıcak bir
çekişme” yaşandığından bahsettiler. Fakat bu toplantıların
detayların okunduğunda onların; Ümmeti ve onurunu umursamayan
sırtlan bir kâfir karşısında suçlu bir kişi olarak kendilerini
hiçbir zaman alçaltmayan Halifelerin, vâlilerin, emîrlerin,
komutanların yürekliliğinden zerre miktarı nasipleri olmadığı
görülür. Evet, onlar bunu kendilerine hiç uygun görmediler. Zîra
onlar Allah’ın lânetine ve Ümmetin öfkesine uğramaktan
sakınıyorlardı. Oysa bugünküler, tarihin unutulmuşlar çöplüğüne
atılıp gidileceklerdir!
|
| |