Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Sudan Resmi Sözcülüğü

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Vatanî Meclisin Anlaşmayı Kabul Etmesinin

Hiçbir Meşruiyeti Yoktur!

06.01.2005 Perşembe sabahı bazı Hartum gazetelerinin verdikleri haberlere göre, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı, Vatanî Meclisin detaylarına dalmadan ve herhangi bir olumlu yada olumsuz görüş belirtmeden sadece anlaşmanın maddelerini onaylamak ve yetkilendirmek ile mükellef olduğunu açıklamış ve Vatanî Meclisin anlaşması onaylamasının, ona anayasal bir meşruiyet kazandıracağını ilâve etmiştir.

Madem ki Vatanî Meclise verilen rol budur, öyleyse niçin ilk olarak onun onayına sunuluyor? Madem Hükümet bu anlaşmaların Sudan halkının kanaatini yansıttığından o kadar emindir, öylese ne diye Mecliste tartışılmasından bu kadar korkuyor? Madem anlaşma Meclis onayı olmadan meşruiyetten mahrumdur, öyleyse neden Meclis görüşlerini dile getirme hakkından mahrum ediliyor? Hükümet bu meclisin Ümmet’in meclisi olduğunu ve insanları temsil ettiğini iddia etmiyor mu?

Muhakkak ki Hükümet, kendisini temsil ettiği halde Ümmeti temsil etmeyen bu Meclis içerisinde bile bu anlaşmaların tartışılmasında korkmaktadır. Çünkü bu anlaşmalar apaçık ihânettir. Dolayısıyla meclisten bile bu kadar korkulması Ümmetin, [Amerika’nın zorladığı] bu anlaşmaları hayli hayli reddettiğini kanıtlamaktadır. Nitekim bunların maksadı; ülkeyi parçalamak, ülkeyi ve toplumu İslam’a yabancılaştırmak ve gece-gündüz bu anlaşmaların kendisinin devlet başkanının yetkilerine sahip başkan yardımcısı olduğu zaman uygulamaya geçirileceğinden bahseden Garang’ın Sudanını [Yeni Sudan’ı] kabul ettirmektir.

Her ne kadar Hükümet bu anlaşmayı imzalamış olsa, muhâlefet te onu desteklemiş olsa ve Vatanî Meclis de anlaşmayı onaylamış olsa da, Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’nın Nebîsi [‘Aleyhi’s Salâtu ve’s Selâm]’a inzâl ve vahy ettiği Şeriatinden mahrum bırakılmış Müslümanlar nezdinde bunların hiçbir değeri olmadığı için hiçbir meşruiyeti de olamaz! Bu anlaşma ve hükümleri, Allah’ın Şeriati’ne binaen hazırlanmamıştır. Dolayısıyla şüphesiz bâtıldır ve hiçbir şekilde Ümmeti bağlamaz!

Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar aralarında çıkan ihtilaflarda seni hakem tâyin edip sonra da Senin verdiği hükme içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça îmân etmiş olmazlar! [Nîsa 65]

İbrâhim Usmân (Ebu Halîl)
 HİZB-UT TAHRİR
Sudan Resmi Sözcüsü
H. 24 Zilka'de 1425
M. 06 Ocak 2005

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |