Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Türkiye’nin Göstermelik Irak Seçimlerini Desteklemesi Apaçık Skandaldır

30 Ocak’ta Irak’ta seçim yapılacağı halde, henüz ne adaylar belli olmuştur ne de seçim merkezleri. Seçim yapılmakta ama seçimlerde kimin aday olduğu, nerede oy kullanılacağı açıklanmamaktadır. Üstelik Irak dışında seçimlere katılmak isteyen Iraklılar için birçok ülkede seçim sandıkları kurulmuştur. Seçimlere 2 gün kala Irak dışındaki Iraklılar oy kullanmaya ilk olarak Avustralya’da başlamıştır. Adayları, seçim merkezleri ve seçim sonuçlarının akıbeti hiç belli olmadığı halde, Irak dışındaki Iraklıların oy kullanması için oy sandıkları hazırlayan ülkelerden biri de Türkiye’dir.

Oysa bu seçimler işgâl altında yapılmakta, işgâlin mızrakları altında oy verilmektedir. Güvenlik endişesiyle adaylar kimliklerini açıklamamakta, belli olanlar da ya çok az tanınmakta yada hiç tanınmamaktadır. Seçim rekabeti için rahat bir ortam sağlanmamakta, gerçek bir seçim atmosferi hiçbir şekilde hissedilmemektedir. Ayrıca halkın önemli çoğunluğu seçim kaydı yaptırmamaktadır. Zaten işgâlcinin denetiminde açılacak seçim sandıklarından ne sonuç çıkacağını tahmin etmek de zor değildir.

Buna rağmen Davos’ta düzenlediği basın toplantısında Recep Erdoğan “Irak’ta yapılacak seçimi tam demokratik bir seçim olarak nitelemek mümkün değildir. Bu, olsa olsa demokrasiye geçiş olan bir seçimdir” demiş, Erdoğan’ın bu açıklamasına Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Richard Butcher ise “seçimlerin kusursuz olacağını kimsenin iddia etmediğini” söyleyerek karşılık vermiştir. Dolayısıyla bu seçimlerin, işgâlcinin plânlarından bir plân olduğu açıktadır. Üstelik işgâlci bu seçimlerle ortaya çıkacak işgâl güdümlü hükümetin, işgâlcinin kaldıramadığı direniş yükünü üzerine alacağı mâlumdur. “Demokrasi”, “kurtuluş” ve “özgürlük” gibi aldatıcı sloganların, işgâlcinin cürümlerini meşrulaştırmaktan başka bir şey olmadığı da çoktan ortaya çıkmıştır. Daha da kötüsü, İşgâlci Kâfir seçimleri Müslüman arasında fitne ateşinin yakılması ve kardeş kavgasının başlatılması için bir araç olarak kullanmak istemektedir. İşte bu nedenle, tüm olumsuzluklara ve eleştirilere rağmen, seçimlerin yapılmasında bu kadar ısrarcı olmaktadır.

Irak’taki sahte seçimlerin bu gerçeğine rağmen Türkiye yönetiminin seçim sandıkları açarak, Amerikan işgâlcisi ile dostluk ve stratejik işbirliği içerisine girerek ve Irak’taki işbirlikçi hainleri destekleyerek bu cürüme ortak olması Türkiye halkı ve Türkiye’ye Hilâfetin son merkezi olarak bakan İslam Ümmeti için üzücü ve tiksindiren bir tavırdır.

Muhakkak ki Türkiye halkı, İslâmî Ümmetin seçkin bir parçası olarak bunları unutmayacak, sinesindeki nefreti daha da körükleyecek ve Allah’ın izni ve yardımı ile yeniden ayağa kalkarak zalimlere ve hâinlere haddini bildiren Müslüman kardeşlerine ortak olacaktır.

 

 HİZB-UT TAHRİR
 Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu
H. 18 Zilhicce 1425
M. 28 Ocak 2005

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |