Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Sudan Resmi Sözcülüğü

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Adâlet Sadece İslam’a Hastır

Hartum’daki bazı gazeteler bu sabah, 8 Muharrem 1426 muvâfık 17 Şubat 2005 Perşembe günü Devlet Başkanı birinci yardımcısının Batı Sudan’daki şu açıklamasına yer verdiler: “…Barış Anlaşması, tüm Sudan için adâlet ve hayr getirmektedir…

Esâsen adâletsizlik üzerine kurulu bir anlaşma nasıl bir adâlet getirir? Bunun cevâbı Allah’ın Kitâbı ve Rasulü [SallAllahu ‘Aleyhi ve Sellem]’in Sünneti’nden başka yerde değildir. Allah [Subhânehu ve Te’alâ] şöyle buyurmaktadır:

Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz, -Allah’a ve Ahiret Günü’ne gerçekten îman ediyorsanız- onu Allah’a ve Rasul’e götürün! İşte güzel netîceli ve hayr olan budur! [Nîsa 59]

İşte bu cevâp küfür teşkilâtlarını reddetmektedir. Yine bu anlaşmanın maddelerinde geçenlerin tümü, Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’nın indirdiklerinden başka hükümlerdir. Öyleyse adâlet değil zulümdür. Nitekim Allah [Subhânehu ve Te’alâ] şöyle buyurmaktadır: Her kim Allah’ın indirdikleri ile hükmetmezse işte onlar zâlimlerin ta kendileridir! [el-Mâ’ide 45]

Hayra gelince; hayrın tamamı İslam’dadır. İslam’ın içinde ve beraberinde olandan başkasında hayr yoktur. Müslümana göre İslam’ın dışındaki her şey bâtıldır, sapıklıktır ve şerdir! Çünkü hayr Allah’ın razı olduğudur. Şer ise Allah’ın nefret ettiğidir. Allah [Subhânehu ve Te’alâ] şöyle buyurmaktadır: Aranızda hayra dâvet eden, ma’rufu emreden ve münkerden nehyeden bir ümmet (hizb) bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. [Âl-i İmrân 104] Bu ayette geçen 'hayr' İslam’dır.

Devletten ve hayattan İslam’ı koparan ve vatandaşlığı hakların ve ödevlerin esâsı yapan bir anlaşmada hangi adâlet, hangi hayr vardır? Ülkenin güneyini kuzeyinden ayıran, kalan kuzeyi de ırkçılık ile parçalayan bir anlaşmada hangi adâlet, hangi hayr vardır? Ülkeyi ve halkını Amerikan kâfirinin ve diğer kâfirlerin şerrine sürükleyen bir anlaşmada hangi adâlet, hangi hayr vardır? Muhakkak ki adâlet ve hayr, İslam Nizâmının, Ümmetin muhlis evlatlarının eliyle Allah’ın izniyle çok yakında geri dönecek olan Râşidî Hilâfet Nizâmı’nın kurulmasındadır. İşte o gün herkese hakları hakkıyla ödenecek, insanlar arasında ancak adâlet [İslam] hüküm sürecek ve Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’nın şu kavli hayata geçecektir:

İnsanlar arasında hükmettiğiniz zaman adâlet ile hükmedin! Muhakkak ki Allah size ne mükemmel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah Semî’dir [İşitendir] Basîr’dir [Görendir] [en-Nîsa 58]

 

İbrâhim Usmân (Ebu Halîl)
 HİZB-UT TAHRİR
Sudan Resmi Sözcüsü
H. 08 Muharrem 1426
M. 17 Şubat 2005

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |