Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Kıbrıs Seçimleri Sömürgeci Kâfirin Plânını Canlandırmak İçindir

Kıbrıs meselesi, devletlerarası bir meseledir ve Amerika ile İngiltere arasında cereyan etmektedir. Halbuki Kıbrıs, İslâmî Ümmet’in seçkin beldelerinden biridir ve yalnızca İslâmî Ümmet’in meselesidir.

Amerika, Kıbrıs konusunda lehine bir gelişme sağlayabilmek üzere 2002’de Annan Plânı’nı ortaya attı. Sonra şiddetle desteklediği AKP Hükümeti’ni iktidara getirdi. Ardından Kıbrıs’ta hemen bu plânın uygulamasına yöneldi ama bir türlü Kıbrıs’taki İngiliz güdümlü muhâlefete engel olamadı. Dolayısıyla Amerika, Kıbrıs’ta siyâsî bir güç elde etmek üzere seçim üslubuna yöneldi. 14.12.2004’te yapılan seçimlerde Amerika’nın desteklediği Mehmet Ali Talat’ın CTP’si birinci parti olarak çıktı. Fakat tek başına iktidara ulaşamadığı için Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş’ın partisi ile koalisyon kurmak zorunda kaldı. Seçimlerden hemen sonra 14 Nisan 2004’te Annan Planı için yapılan referandumda Kuzey Kıbrıs plâna evet derken 1 Mayıs 2004’te Avrupa Birliği üyesi olmanın rahatlığıyla Güney Kıbrıs hayır dedi ve plânı sona ermiş oldu.

Amerika, Kıbrıs için Annan Plânı’ndan başka alternatife sahip olmadığı için, güdümünde bulunan Talat’tan Hükümeti bozmasını ve yeniden seçimlere gidilmesini istedi. Zira bu plânın uygulanması için Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı makamlarını elinde tutması gerektiğini gördü. Böylece 20 Şubat 2005 tarihinde genel seçimlerin yapılması kararlaştırıldı. 20 Şubatta yapılan seçimlerde Talat liderliğindeki CTP 24, Derviş Eroğlu liderliğindeki UBP 19, Serdar Denktaş liderliğindeki DP 6 ve bir diğer Amerikan güdümlü parti olan BDH ise 1 milletvekili çıkarabildi. Çıkan bu sonuç Amerika’nın bu seçimlerde umduğu başarıyı sağlayamadığı anlamına gelmektedir. Annan Planı’nın yeniden gündeme getirilmesini önemli ölçüde zora sokmuş olsa da, 17 Nisan 2005’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağlı olarak değişkenlik gösterecektir.

Kâfirler gladyatörlerini çarpıştırarak Ümmetin toprakları ve servetleri üzerinde birbirlerine karşı mücadele etmekte iken, AKP taifesinden olan Türkiye’nin yöneticileri onların bu çirkin entrikalarını alkışlamak, desteklemek ve yardımcı olmak ile katkılarını esirgememektedirler. Türkiye’nin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs’ta, kendi arzularını gerçekleştirmek üzere seçim sandıklarına götürüp getirerek Ümmet ile oynanmasına göz yummaktadırlar.

Muhakkak ki İslâmî Ümmet, bu entrika ve ihânetlerden habersiz değildir ve öfkesini saklı tutmaktadır. Allah’ın dilediği ve yardımını gönderdiği anda, kâfirlerin yanında izzet, şeref, haysiyet, itibar veya üstünlük arayanlara hadlerini bildirerek önceki zorbalar gibi onları da tarihin kara bataklığına gömecektir, İnşâAllah

Çünkü bu, Allah’a zor değildir. [İbrâhim 20]

 

 HİZB-UT TAHRİR
 Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu
H. 12 Muharrem 1426
M. 21 Şubat 2005

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |