Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Hizb-ut Tahrir Çökertilmedi, Çökertilemez!

01 Mart 2005 tarihinde, güneş henüz doğmadan 05:30 civarında Hizb-ut Tahrir üyelerinin evlerine emniyet güçleri tarafından çirkin bir şekilde baskın yapıldı. Bu baskınlar neticesinde Hizb-ut Tahrir’in seçkin üyelerinden 5 kişi gözaltına alındı. Zulümde sınır tanımayan emniyet güçleri evlerinde bulamadığı 2 Hizb-ut Tahrir üyesinin kardeşlerini gözaltına alarak zulümlerine zulüm kattılar. Hizb-ut Tahrir’le hiçbir alakası olmayan iki kişinin gözaltına alınması ise emniyet güçlerinin ne kadar aciz ve bilgisiz olduğunu bir kez daha göstermiştir. Neticede dün, Müslümanların izzet ve şeref kaynağı Hilafet Devleti'nin ilga edilmesinin acı yıldönüm tarihi 03 Mart 2005'te, mahkeme Hizb-ut Tahrir'in 5 seçkin üyesinin, Müslümanların izzet ve şerefini iade etmek için Raşidi Hilafet Devletini yeniden kurmaya çalışmak suçundan tutuklanmalarına ve cezaevine gönderilmelerine karar vermiştir.

Hizb-ut Tahrir üyelerine yönelik süregelen bu tutuklama kampanyasının, Türkiye devletinin uygulamasına düşkün olduğunu iddia ettiği yasalarında hiçbir haklılığı söz konusu değildir. Ve bu zulmün basına yansıyan kısmında ise Hizb-ut Tahrir’in daha önce yapılan operasyonlar neticesinde çökertildiği, tutuklanan kişilerin ise Hizb-ut Tahrir’i tekrar canlandırmaya çalıştıkları iddia edildi.

Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah'ın gâfil olduğunu sanma! Ancak Allah, onların cezalarını, gözlerin dışa fırlayacağı güne erteler. [İbrahim 42]

Buradan Türk kamuoyuna sesleniyoruz;

Şu iyi bilinmelidir ki Hizb-ut Tahrir ne şimdi ne de geçmişte hiçbir zaman çökertilememiştir. Türkiye gibi iç ve dış siyasetini sömürgeci kafir devletlere endekslemiş uydu devletler bunu asla başaramayacağı gibi; onların fikir babası ve efendisi konumundaki sömürgeci kafir devletler de bunu başaramayacaklardır.

Bu sindirme, yıldırma ve yok etme hamlelerine rağmen Hizb-ut Tahrir, önce Allah'tan sonra ümmetten aldığı destek sayesinde her geçen gün daha da güçlenmekte ve halkının kanını emerek beslenen küfür sistemlerini çökertip yerine Allah’ın razı olacağı İkinci Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Allah’ın yakında göndereceği yardımı beklemektedir. Zulmedenler yakında nasıl bir inkılapla devrileceklerini bileceklerdir. [Şuarâ 227]

Otoritenin eziyetlerine ve alıkoymalarına rağmen, Hizbin şebâbı davayı taşımaya, açık sözlü, samimi ve meydan okuyucu bir şekilde devam etmektedirler. Dalkavukluk yapmadıkları gibi, yağcılık da yapmazlar. Komplimana muhtaç olmadıkları gibi yaltaklanmaya da muhtaç değildirler. Bu hususta yalnızca siyasî işlerle sınırlı kalmamakla birlikte, yöneticilere veya davası önünde duranlara karşı maddî eylemlere de başvurmazlar. Yöneticilerden veya sistemlerinden korktukları için değil!... Bilakis Allah’ın Rasulü [SallAllahu Âleyhi ve Sellem]’in Mekke’de İslam’a davetinde izlediği adımları takip etmelerindendir.

Böylesi sıfatlara, hedeflere ve metoda sahip bir Hizb, şüphesiz desteklenmeye ve kendisiyle birlikte çalışılmaya lâyıktır. Muhakkak ki onun şebâbının peşlerine düşülmesi, çalışmalarının engellenmesi, tutuklanmaları, yargılanmaları ve hapsedilmeleri ise iğrenç bir iş ve büyük bir günâhtır. Failleri için bu, hem dünyada hem ahirette rezillik ve utançtır. Şüphesiz Ümmet, onun şebâbına karşı cüretlenenleri hesaba çekecektir. Onların hayat sonrasındaki hesapları ise, daha zelil ve şiddetli olacaktır. Allahu Teâla şöyle buyurmuştur:

Allah'a ve Rasulü'ne karşı (çıkanlar) haddi aşanlar, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacaklardır. Biz apaçık ayetler inzâl etmişizdir. Kâfirler için küçük düşürücü bir azap vardır. [el-Mucadele 5]

 

 HİZB-UT TAHRİR
 Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu
H. 24 Muharrem 1426
M. 04 Mart 2005

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |