Müşerref’in “Boğaya Kızıl Paçavra Sallama” Politikası
Sürüyor
Müşerref Hükümeti, yeni Amerikan Dışişleri Bakanı
Condoleezza Rice’ın ziyâretinden önce “boğaya kızıl paçavra sallama”
politikasını sürdürerek Amerika için elverişli bir ortam oluşturmak
için çalışmaktadır. Pakistan İçişleri Bakanı Şeyh Râşid’in, ünlü
bilim adamı ‘AbdulKâdir Han’ın İran’a nükleer parçalar sağladığını
iddia ettiği son açıklaması bu politikanın yalnızca bir cüzüdür.
Müşerref Hükümeti’nin hiç işlenmemiş suçlar için ortaya attığı
birinci “itiraflar” cürmü, Amerika’nın baskı uygulaması için mâzeret
üretmek içindi. Aynı şekilde yine bu mâzeret sayesinde Müşerref’in,
bürokraside, silahlı kuvvetlerde ve kamuoyu üzerinde nüfuzlu güç
sahipleri arasında bulunan samimi unsurları aldatmış olması ise onun
ne kadar âciz ve güçsüz kaldığını göstermektedir.
Pakistan’a baskı yapsın diye Amerika’ya
mâzeretler sunmak üzere, Usâme İbn-u Ladîn ve el-Kâide unsurlarının
Pakistan-Afganistan sınırında gizlenmiş olabileceğini ortaya atan
bizzat Müşerref’ten başkası değildi! Buna dayanarak Müşerref,
Kabileler Arazisi’ne askerî operasyonlar başlatmıştı.
Sırf Pakistan’ sorumsuz bir devlet olarak
betimlemek amacıyla Pakistan’ın nükleer program üzerinde “stratejik
denetim ve kontrole” sahip olmadığını iddia eden bizzat Müşerref’ten
başkası değildi!
Bilim adamlarının soruşturma sona ermeden önce
kendi çıkarları için zenginleşebileceğini tüm dünya karşısında
CNN’de duyuran bizzat Müşerref’ten başkası değildi!
Ve şimdi yeniden Hükümetin istikâmeti üzere,
Condoleezza Rice’ın maksatlarına ulaşmasını kolaylaştırmak üzere
Amerikalılar için elverişli bir ortam oluşturan Şeyh Râşid’in
açıklaması geldi. Onun önemli maksatların biri, Pakistan’ın nükleer
programını sona erdirmek veya dondurmaktır ki Ümmet Amerikan
saldırganlığına karşı kat’iyyen ayağa kalkamasın! Bu sebepledir ki
medyada, Pakistan’ın Devletlerarası Atomik Enerji Ajansı’na
santrifüj sisteminin parçalarını vereceğine dâir haberler görüyoruz.
Böylece Pakistan’ın, herhangi bir ülkenin nükleer programı ile
dilediği şekilde bağlantı kurması, bu nükleer bekçi köpeğine bağlı
olacaktır.
Yazıktır ki elli yıllık bir çabadan sonra Ümmetin
ulaştığı nükleer yetenek, bu hâin yöneticilerden dolayı tehlikeye
düşmüştür. Bugün bu yöneticiler bizzat Amerika’dan bile daha büyük
bir tehdit ve zehir saçmaktadırlar. Artık Ümmetin kendisini bu ajan
yöneticilerden kurtararak sadece Ümmetin kaynaklarını birleştirmekle
kalmayıp aynı anda koruyacak da olan Hilâfet’i kurmalarının
zamanıdır!