Bağdad’ın İşgâlinin İki Yılı
9 Nisan 2003’te Bağdad’a kadar varan Irak işgâlinin üzerinden iki
yıl geçti. O zamandan beri Irak’ın tamamı, Amerikan işgâlinin
pençesindedir. Bu gaddar işgâlin sonuçları ise yıkım, katliam,
tahrip, kaos, dehşet, Ebu Ğarîb ve Buka zindanlarındaki vahşet,
yakılan evler, tutuklanan ve katledilen erkekler, kadınlar ve
çocuklar, enkaza çevrilen Felluce, Necef, Samarra’, es-Sadr ve diğer
kentler!.. Suçları ise direnmeleri ve Amerika kâfirinin işgâlini
reddetmeleridir. Amerikan işgâlcisinin kazandığı ise işgâlini
sürdürmek üzere kuvvetlerini yerleştirdiği kalıcı üsler kurması,
seçim yasasının üzerine kurulu olduğu devletin geçici yönetim
anayasasını çıkarması ve ayrıca Irak’taki Müslüman kitlelerin daha
önceden reddettikleri laiklik, Batılılık, kapitalizm ve demokratik
anayasaya dayalı bir devlet oluşturmanın temellerini atmış
olmasıdır. Bu anayasasının yıkıcı sonuçlarından biri de fırkacı ve
ulusalcı katılım ile Irak’ı mezhep ve ırk ayrıma göre parçalaması ve
anayasanın tek kaynağı olması gereken İslam’ı Müslümanların
hayatlarından kaldırıp atmasıdır. Yine Amerikan işgâlcisinin petrol
kuyularının ve üretim sonrası boru hatlarının kontrolünü ele
geçirmesidir. Nitekim iki yıldır, haddi hesabı olmayan şekilde
petrol hortumlamaktadır. Ne kadar petrol yağmalandığını ve petrol
gelirlerinin nereye aktığını bilen kimse yoktur.
Ey Irak’taki Müslümanlar!
İki yıldır gerçekleştirdiğiniz üstün Cihâdınız, imrendiren
fedâkarlığınız ve ızdıraplara karşı tahammülünüzden ötürü sizi
kutluyoruz. Siz ki o Irak’ın halkısınız ve muhakkak ki sizin ecriniz
ve sevâbınız, sizi dünya hayatında izzete kavuşturacak olan Allah
[Subhânehu ve Te’alâ]’nın katındadır. Anayasa ve kanunların
yegâne kaynağı olarak İslam üzerinde gösterdiğiniz kararlılığınızdan
ötürü sizi kutluyoruz. Şimdi Amerikan tâğutu ve uşakları ile sizin
aranızda yeni bir çatışma başlayacaktır. Buna da anayasa çatışması
diyelim. Zîra Amerikan işgâlcisini def etmek ve Dinimizin Şeriatini
uygulayıp devletini, Nübüvvet Minhâcı üzere Râşidî Hilâfet
Devleti’ni kurarak onu zafere ulaştırmak üzerimize vâciptir.
İşte yarışanlar bunun için yarışsınlar!
Allah [Subhânehu ve Te’alâ] şöyle buyurmuştur:
Ey îman edenler! Allah ve Rasulü sizi, size hayat verecek şeye dâvet
ettiğinde icâbet edin! [Enfâl 24]