Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Pakistan Resmi Sözcülüğü

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Düşünce Mülkiyeti’ne İlişkin Yasalar Yoluyla Batı,
Pakistan’ın Bilimsel ve Endüstriyel Gelişimini Durdurmak İstiyor

Düşünce Mülkiyeti Hakları Örgütü’nü kuran Müşerref, kendisinin Batının çıkarlarını gözeten bir Çakidar [Urduca: Bekçi] olduğuna yeni bir kanıt daha getirmiştir. Düşünce Mülkiyeti Hakları’na ilişkin yasaları zorlayan Batı’nın derdi, Müslüman Ümmeti ve Üçüncü Dünya’yı bilimsel olarak geri kalmış ve sömürülen olarak bırakmaktır. Bu yasalar, -uzun vadede- yeni neslin bilgiye ulaşmasını kısıtlayacağı gibi aynı zamanda Pakistan’ın sanâyi ve tarım sektörlerine de darbe vuracaktır. Bu yasalar nedeniyle bir bilim adamı sahip olduğu bilgileri, toplumun ilerlemesi için kullanamaz hale gelecektir. Bugün Amerika, alay edercesine Basmati Pirinci’nin patentini elinde tutmaktadır. Buna karşın Çin, endüstriyel ve bilimsel gelişimini memnun edici bir seviyeye ulaştırmak amacıyla yıllardır bu sömürgeci yasalardan tamamen uzak durmaktadır. En önemlisi İslam, bu tür sömürgeci yasalardan herhangi birine kesinlikle izin vermemektedir. Nitekim İslam, ne Küfrün hegemonyasını ne de bilgi üzerinde kontrol sahibi olmasını kabul eder. İslam’a göre bir alıcı herhangi bir şeyi satın alır almaz, o şeyin tüm haklarına sahip olur ki bu, hem mülkiyet hakkını hem de kullanım hakkını kapsar. Dolayısıyla bir satıcı herhangi bir şeyi sattığı zaman, Kur’an ve Sünnet’e dayalı olmayan herhangi bir şart öne süremez. Rasulullah [SallAllahu ‘Aleyhi ve Sellem] şöyle buyurmuştur:

Allah’ın Kitâbı’nda olmayan herhangi bir şart bâtıldır. İsterse yüz şart olsun. [Buhâri ve Muslim]

Dolayısıyla uluslararası şirketlerin, alıcının herhangi bir ürünü kopyalayamayacağı veya yeniden satamayacağı şeklinde şartlar koşması şer’an reddolunur. Üstelik herhangi bir kimsenin bilgisi ve yeteneği olsa bile herhangi bir şeyi üretmesini veya îmal etmesini sadece patent sahibinin iznine bağlayan herhangi bir şart veya yasa da şer’an reddolunur. Bununla birlikte İslam herhangi bir kimsenin, başka bir şirketin ismini veya etiketini kullanarak alıcıyı aldatmasını da haram kılmıştır. Ayrıca bugün Batı; cebir, tıp ve kimya alanlarında Müslümanlar tarafından ortaya konulmuş temel bilimsel kanunlara ve ilkelere dayalı olarak geliştirilmiş şimdiye kadarki tüm bilimsel îcatlar, teknolojiler veya formüller için Müslümanlara telif ücreti ödemeye hazır mıdır? Yine bu yasalar baştan başa tüm bilimsel gelişmelere engel vurmaktadır. O kadar ki bilim adamlarının çoğunu mevcut teknolojiyi serbestçe kullanamaz duruma getirmekte, hatta mevcut herhangi bir araştırmanın geliştirilmesini bile önlemektedir. Ayrıca yine bu yasaları kullanan ilaç firmaları -mümkün olduğu halde- ucuz ilaçların üretilmesine karşı savaş açmaktadır. Böylece dünya üzerinde milyonlarca insanın, özellikle AIDS’li olanların hayatı tehlikeye atılmaktadır. Hayatın tek gâyesini para olarak gören, insan hayatının değerini hiçe sayan, bilimsel ve teknolojik nîmetleri yaşamın iyileştirilmesinden çok çıkar-amaçlı değerlendiren Kapitalist sistemin gerçek yüzü işte budur! Bu Kapitalist sistem son elli yıldır Pakistan’da uygulanarak sömürgecilerin bizi köleleştirilmede başarılı olmaları için altın bir fırsat sunulmuştur. Bugün ihtiyacımız olan şey, bu kokuşmuş sistem yerine, Halîfe’nin yalnızca Allah’ın hükümlerini tatbik etmek zorunda olduğu Hilâfet Nizamı’nın uygulanmasıdır. Yasama hakkını beşerden alıp beşerin Rabbi olan Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’ya teslim eden bir nizam şüphesiz tüm insanlığı kula kulluktan kurtarmaya muktedir olacaktır.

 

Nâvid Butt

 
 HİZB-UT TAHRİR
 Pakistan Resmî Sözcüsü
H. 04 Rebî-ul Evvel 1426
M. 14 Nisan 2005

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |