Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Bangladeş Resmi Sözcülüğü

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Önceki Awami Birliği Gibi BNP Hükümeti de Bangladeş Halkının Güvenliğini Sağlamada Tamamen Hezîmete Uğramıştır
 

22 Nisan Cuma günü, Hizb-ut Tahrir / Bangladeş, Hindistan’ın Sınır Güvenlik Kuvvetleri [BSF] tarafından yapılagelen tâcizlere Hükümetin büsbütün umursamaz davranmasına karşı, Millî Beyt-ul Mukerram Mescidi dışında bir miting ve protesto gösterisi düzenledi.

Yüzlerce kişinin katıldığı gösteride Hizb-ut Tahrir / Bangladeş’in ileri gelenleri, “Son 34 yıldır hem Awami Birliği hem de BNP hükümetlerinin, Hindu Hükümeti’nin sınır bölgeleri boyunca yaptığı tâcizlere karşı bu ülkenin halkının güvenliğini sağlamada tamamen hezîmete uğradıklarına” dikkat çektiler. Bu son olayda Hindu Hükümeti, komutanlarından birinin öldürülmesi nedeniyle Bangladeş’e yönelik oldukça sert açıklamalarda bulundu. Diğer taraftan Bangladeş Dışişleri Bakanı, korkak bir tavır alarak, son beş yılda 250 Bangladeşli’nin katledilmesinden hiç bahsetmedi ve BSF’in 10 yaşında bir kız çocuğunu öldürmesini de “küçük bir olay” diye tanımladı. Bu arada Awami Birliği ise, Hindu Hükümeti ile ilişkilerin iyileştirilmesine nasıl can attıklarını sayıklamaya devam etmektedir!

Hindu Hükümeti; nehir bağlantısı, baraj projeleri ve sınırda devam edegelen katliamlar gibi Bangladeş’e yönelik saldırılarını sürdürürken başımızdaki yöneticiler, Bangladeş üzerindeki Hindu elini daha da güçlendirmeye karar vermişlerdir. Nitekim Başbakanlık bürosu, üç-uluslu doğalgaz boru hattı konusunda ilerleme kaydetmiştir. Yine BNP, [Hindu şirketi] TATA yatırımını içtenlikle karşılamaktadır ki bu, ülkenin enerji sektörünü saldırganın ellerine sapasağlam teslim etmektedir! Acaba bundan daha yüzeysel, daha dar-bakışlı ve daha korkak herhangi bir dış politika örneği var mıdır?

Bu yöneticiler ve onların politikaları kesinlikle bu halkın güvenliğini sağlayamaz. Nitekim onların tüm politikaları halkı heder etme pahasına da olsa kendilerini korumaktan ibârettir. Allah rızâsı için bu halkı, bu insanları gözetecek tek yönetim Rasulullah [SallAllahu ‘Aleyhi ve Sellem]’in siyâsetidir ki ancak böylece Bangladeş halkı huzura, rahata ve korunmaya kavuşur. Zîra ülkenin halkını ve başlıca maslahatlarını bu saldırganlıktan koruyacak yegâne güvenlik politikası ve kapsamlı bir dış siyâset sadece Hilâfet Devleti’nde vardır.

Bu eylemin liderliğini, Hizb-ut Tahrir / Bangladeş’in koordinatör vekili Dr. Seyyid ile ileri gelen liderlerden Kâdî Murşid-ul Hakki, Muhammed ‘İcâz ve Ahmed Cemâl İkbâl yapıyordu.

Ayrıca Hizbin ileri gelen liderlerinin, 24 Nisan Pazar günü Ehayra sınır kasabasını ziyâret ederek bölge sâkinlerinin durumunu BDR yetkilileri ile görüşecekleri duyuruldu.

 

Muhyiddîn Ahmed  
 HİZB-UT TAHRİR
 Bangladeş Resmi Sözcüsü ve Genel Koordinatörü
H. 13 Rabî-ul Evvel 1426
M. 22 Nisan 2005

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |