14 Mayıs 2005 Cumartesi günü, Özbekistan'ın zorbası bir basın
toplantısı düzenledi. Konuşmasına başladığında, Andican kentinde
öldürdüğü yüzlerce Müslümanın kanı elinden akmaktaydı. Yaptığı
katliam ortaya çıkmasın diye, kenti bütün medyaya karşı kapattı.
Adeti üzere her bir hadise vukuu bulduğunda yaptığı gibi
konuşmasına, Hizb-ut Tahrir Andican'daki Müslümanların intifadasının
arkasındadır, diyerek başladı. Zorbalığından, fücrundan ve sadece
Rabbimiz Allah’tır dedikleri için Müslümanlara zarar verdiğinden
Özbekistan'daki tüm Müslümanların kendisine gece ve gündüz lanet
ettiği gerçeğini söyleyemedi, dili düğümlendi.
Belki dehşete düşmemiş birkaç sinir teli kalmışsa onların üzerine de
yıldırım düşürmek için bu zorbaya burada bazı şeyler söylemek
istiyoruz:
1. Hizb-ut Tahrir'in, Rasulullah [SallAllahu ‘Aleyhi ve
Sellem]’in gösterdiği, maddi eylemler içermeyen metod ile
Özbekistan'ın da bir parçası olduğu Müslüman beldelerde İslami
Hilafeti tekrar kurmak için çalıştığını biliyorsun. Hizb, bir
ülkede böyle bir eylem infaz etmeye karar verdiğinde,
hareketlenme yapmak için Andican gibi ülkenin sonunda bir yere
gitmeyecektir. Bilakis, ona belayı tattırmak için zorbanın
merkezine, Taşkent'e, gidecektir ve Âhiretin azâbı ise daha
büyüktür.
2. Sen, sanki ölümsüz kalacakmışsın gibi zulmetmeyi, haksızlık
yapmayı, Müslümanların kanına girmeyi alışkanlık edinmişsin.
Senden önceki, zillet ve şiddetli azap bulan zorbaların sonunu
unutmuşsun.
Gök ve yer onların üzerine ağlamadı. Onlara mühlet de verilmedi!
[Duhan 29]
3. Kucaklarında kendini bir oraya bir buraya attığın Amerika ve
Rusya, seni Allah'ın ve kullarının gazabından kurtarabilir
sanma! Rusya'nın en son gönderdiği 5000'in seni koruyabileceğini
de düşünme! Nitekim Müslümanların kanına elini bulayan kişinin
dehşetini bunların kat be katı bile gideremeyecektir. Bilakis
sonu zilletli helak olasıya kadar, aklı ve bedeni panik içinde
kalacaktır.
4. Müslümanların kanı, seni uykunun içine kadar takip edecektir.
Hilafet de seni başını alasıya kadar bırakmayacaktır ve Hilafet
Allah'ın izni ile geri gelmektedir.
Herhalde onun haberini bir zaman sonra bileceksiniz. [Sad 88]