Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Habercilik Zamanı İşte Şimdi, Ey Medya Mensupları!

Son iki gündür Özbekistan’ın Andican kentinde meydana gelen dehşet verici olaylar, tüm dünya medyasında olduğu gibi, Türkiye medyasında da detaylı olarak yerini almıştır. Olayların medyaya yansıtılması sırasında, halk hareketine liderlik ettiği öne sürülenlerin daha önceden bağı olduğu gerekçesiyle bunun ardında Hizb-ut Tahrir’in bulunduğu iddia edilmiştir. “Özbekistan’ın Şaron’u” despot diktatör İ. Kerimov’un, Özbekistan’da meydana gelen her olaydan sonra kusmaya alıştığı Hizb-ut Tahrir düşmanlığı dolayısıyla, bu olaylardan sonra da düzenlediği basın toplantısı esnasında “Olayların arkasında Hizb-ut Tahrir var” demesi üzerine, Türkiye’deki medya organlarının bir kısmı, o azgın fâsığın sözlerine itibar ederek, olayların ardında Hizb-ut Tahrir’in bulunduğunu belirtmeye başlamıştır. Oysa doğru habercilik özelliğine sahip olması gereken medya mensuplarının Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’nın şu emri gereğince hareket etmesi gerekirdi:

Ey îman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse, onun doğruluğunu etraflıca araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz. [Hucurat 6]

Dolayısıyla medya mensuplarının yüzeysel bir araştırması bile, olayların arkasında Hizb-ut Tahrir’in bulunmasının mümkün olmadığını, bu iddianın ancak Kerimov’un yüzsüz yalanlarından ve kindar iftiralarından biri olduğunu anlamalarını sağlar ve haberlerini bu gerçeğe göre aktarmalarını gerektirirdi. Kaldı ki Türkiye’deki medya mensuplarının tamamına yakını, Rasulullah [SallAllahu ‘Aleyhi ve Sellem]’in metoduna sapasağlam tutunmuş ideolojik siyâsî bir parti olarak Hizb-ut Tahrir’i gâyet iyi tanımakta ve böyle bir olaya hiç karışmadığını ve kesinlikle karışmayacağını elbette bilmektedirler.

Doğru habercilik asıl şimdi başlamaktadır. Zîra İslam’ın ve Müslümanların azgın düşmanı İ. Kerimov, olayların cereyân ettiği Andican kentini askeri araçlar ve kamyonlarla kuşatmış ve halkın şehir dışına çıkmasını engellemiş durumdadır. Böylece Kerimov’un şehir içinde katil techizatlarla dolaşan zebânileri, ölüm ve devrilme korkusundan ne yapacağını şaşırmış bulunan İ. Kerimov’un yakın gözetimi altında, oradaki mâsum Müslümanları rasgele ve olabildiğince katletmek için sağlam bir bahane ve kaçırılmaz bir fırsat bulmuştur. İşte şimdi medyanın bu azgın kâfirin gerçekleştireceği katliamları dikkatle tâkip etmeleri, bu korkunç vahşetten Ümmeti an be an, tüm boyutları ile tüm güçlerini harcayarak haberdar etmeleri gerekir ki kardeşlerinin acımasızca katledildiğini ve cesetlerinin kamyonlara insafsızca atıldığını gördükçe canları yanan, gözleri yaşaran ve yürekleri parçalanan bu Ümmet; başlarındaki bu zâlim ve despot yöneticileri bir an önce devirmek üzere harekete geçsin. Böylece Allah’ın indirdikleri ile hükmeden ve Allah yolunda Cihâdı başlatan Nübüvvet Minhâcı üzere Râşidî Hilâfet Devleti bir an önce kurulsun da bu despot zâlimlerin zulmüne, sömürgeci kâfirlerin işgâllerine ve alçak hâinlerin cürümlerine bir an önce son verebilsin İnşâAllah…

Sakın Allah’ı, zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak Allah onları (cezâlandırmayı), (korkudan) gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. [İbrahim 41]

 

 HİZB-UT TAHRİR
 Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu
H. 06 Rabî-us Sâni 1426
M. 15 Mayıs 2005

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |