Habercilik Zamanı İşte Şimdi, Ey Medya Mensupları!
Son iki gündür Özbekistan’ın Andican kentinde
meydana gelen dehşet verici olaylar, tüm dünya medyasında olduğu
gibi, Türkiye medyasında da detaylı olarak yerini almıştır.
Olayların medyaya yansıtılması sırasında, halk hareketine liderlik
ettiği öne sürülenlerin daha önceden bağı olduğu gerekçesiyle bunun
ardında Hizb-ut Tahrir’in bulunduğu iddia edilmiştir.
“Özbekistan’ın Şaron’u” despot diktatör İ. Kerimov’un, Özbekistan’da
meydana gelen her olaydan sonra kusmaya alıştığı Hizb-ut Tahrir
düşmanlığı dolayısıyla, bu olaylardan sonra da düzenlediği basın
toplantısı esnasında “Olayların arkasında Hizb-ut Tahrir var”
demesi üzerine, Türkiye’deki medya organlarının bir kısmı, o azgın
fâsığın sözlerine itibar ederek, olayların ardında Hizb-ut Tahrir’in
bulunduğunu belirtmeye başlamıştır. Oysa doğru habercilik özelliğine
sahip olması gereken medya mensuplarının Allah [Subhânehu ve
Te’alâ]’nın şu emri gereğince hareket etmesi gerekirdi:
Ey îman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber
getirirse, onun doğruluğunu etraflıca araştırın. Yoksa bilmeden bir
topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.
[Hucurat 6]
Dolayısıyla medya mensuplarının yüzeysel bir
araştırması bile, olayların arkasında Hizb-ut Tahrir’in
bulunmasının mümkün olmadığını, bu iddianın ancak Kerimov’un yüzsüz
yalanlarından ve kindar iftiralarından biri olduğunu anlamalarını
sağlar ve haberlerini bu gerçeğe göre aktarmalarını gerektirirdi.
Kaldı ki Türkiye’deki medya mensuplarının tamamına yakını,
Rasulullah [SallAllahu ‘Aleyhi ve Sellem]’in metoduna sapasağlam
tutunmuş ideolojik siyâsî bir parti olarak Hizb-ut Tahrir’i
gâyet iyi tanımakta ve böyle bir olaya hiç karışmadığını ve
kesinlikle karışmayacağını elbette bilmektedirler.
Doğru habercilik asıl şimdi başlamaktadır. Zîra
İslam’ın ve Müslümanların azgın düşmanı İ. Kerimov, olayların
cereyân ettiği Andican kentini askeri araçlar ve kamyonlarla
kuşatmış ve halkın şehir dışına çıkmasını engellemiş durumdadır.
Böylece Kerimov’un şehir içinde katil techizatlarla dolaşan
zebânileri, ölüm ve devrilme korkusundan ne yapacağını şaşırmış
bulunan İ. Kerimov’un yakın gözetimi altında, oradaki mâsum
Müslümanları rasgele ve olabildiğince katletmek için sağlam bir
bahane ve kaçırılmaz bir fırsat bulmuştur. İşte şimdi medyanın bu
azgın kâfirin gerçekleştireceği katliamları dikkatle tâkip etmeleri,
bu korkunç vahşetten Ümmeti an be an, tüm boyutları ile tüm
güçlerini harcayarak haberdar etmeleri gerekir ki kardeşlerinin
acımasızca katledildiğini ve cesetlerinin kamyonlara insafsızca
atıldığını gördükçe canları yanan, gözleri yaşaran ve yürekleri
parçalanan bu Ümmet; başlarındaki bu zâlim ve despot yöneticileri
bir an önce devirmek üzere harekete geçsin. Böylece Allah’ın
indirdikleri ile hükmeden ve Allah yolunda Cihâdı başlatan Nübüvvet
Minhâcı üzere Râşidî Hilâfet Devleti bir an önce kurulsun da
bu despot zâlimlerin zulmüne, sömürgeci kâfirlerin işgâllerine ve
alçak hâinlerin cürümlerine bir an önce son verebilsin İnşâAllah…
Sakın Allah’ı, zâlimlerin yaptıklarından habersiz
sanma! Ancak Allah onları (cezâlandırmayı), (korkudan) gözlerin
dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. [İbrahim 41]