Egemenliğinizden Geriye Ne Kaldı?
Eski Devlet Başkanı el-Harîrî’nin katillerini ortaya çıkarmanın
sorumluluğunu üstlenen Devletlerarası Tahkik ekibinin ayrılmasından
birkaç gün sonra, onun gidişinden hemen önce, genel seçimleri
denetleyip “dürüstlüğünü” belirlemek üzere bir komite daha geldi.
Sonra bu komite, medyanın tarafsızlığını sağlamak üzere bir Basın
Hakları Belgesi hazırlamaya yöneldi. Bundan ve ondan önce de hem
Amerikan hem de Fransız sefîrleri, seçim tarihinin aşılmamasından,
listelerin oluşturulması ve adayların belirlenmesine, mevcut
anlaşmazlıkların çözümüne… yada yenilerinin üretilmesine kadar
seçimlerin tanzîmi hakkındaki 2000 Yasası üzerinde anlaşmak üzere
ustalıkla oyuna girişmeye başladılar. Bunun yanı sıra bu sefîrler,
Lübnan’daki politikacıların teslimiyet rotasını ifşâ edecek şekilde
tekrar tekrar ziyâretlerde bulundular. Lübnan devleti ise bu yabancı
tarafların ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yapmaya
odaklandı ki onların çalışmaları kolaylaşsın ve denetimleri
hızlansın!
İşte böylece politikacılar, Birleşik Devletler’e ve âli cenaplığına
olan düşkünlüklerinden râzı ve mutmain olarak herhangi bir mukaddime
olmaksızın belgelerini Lübnan’ın Bremer’ı olan sivil yönetici
Filtman’ın eline koymaktadırlar! İşte böylece hepsinin yada çoğunun
dilleri kesilmekte ve sözde egemenlikleri, Amerika ile Fransa’nın
ayakları altında ezilmeden önce kendi ayakları altında
çiğnenmektedir. İşte böylece ve hiç utanmaksızın bu
politikacılar, kararın Paris’te ve Washington’da olduğunu duyurmakta
ve daha önce sorunları çözmek için arabaya muhtaç iken bugün uçağa
muhtaç olduklarını söylemektedirler!
Buradan açığa çıkmaktadır ki Lübnan’daki tüm yetkililer, fiilen
yabancı tarafların avuçlarına düşmüşlerdir. Siyâsî otorite Amerikan
ve Fransız sefîrlerin, hukukî otorite Devletlerarası Tahkik
Komitesi’nin ve denetim otoritesi de Seçimleri Denetleme
Komitesi’nin ellerindedir. Bugün Lübnan’daki politikacılar,
hukukçular ve güvenlik yetkilileri, bu komiteler ve örgütler için
çalışan işçilerden başka bir şey değildirler. Bunun içindir ki şunu
sormaya hakkımız vardır: Egemenliğinizden geriye ne kaldı? Hatta
devletinizden geriye ne kaldı?
Ey Rabbimiz! Biz Senden Şeriatı’nın egemenliğini, Rasulü’nün
yönetimini ve Senin devletin olan Râşidî Hilâfet Devleti’ni
kurmanı niyâz ediyoruz. Zîra söz ve fiil ile Ümmetin izzetini ve
üstünlüğünü gerçekleştirecek olan ancak odur.