Hizb-ut Tahrir.org Hizb-ut Tahrir.info Al-Ummah.org
Sudan Resmi Sözcülüğü

Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korku durumlarını güvene çevireceğini vaâdetti. Zira onlar yalnız Bana ibadet eder ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir. [Nur 55]



 

Muhâlefet, Laik Bir Anayasa ile Batı’ya Yaklaşıyor

30.05.2005 Pazartesi günü Elvân Gazetesi’nin 2173 sayılı ve el-Hayât Gazetesi’nin 763 sayılı baskısında, Ulusal Ümmet Partisi Başkan Yardımcısı Dr. Madubu’nun, önümüzdeki günlerde çıkarılması kararlaştırılan ve ülkede uygulanan kanunların dinsel koku içermemesi gerektiği belirtilen Muhâlefet Güçleri Anayasası’nın özelliklerini açıklayan bir demecine yer verildi.

Muhâlefet Güçleri Anayasası’nda ülkede uygulanan kanunların dinsel bir koku içermemesi gerektiğinin belirtilmesi, -Hükümet ve Muhâlefet olarak- siyâsî güçlerin, Müslümanların ‘Akîdelerine ve hissiyatlarına hiç itibar etmeyen Kâfir Batı’yı memnun etmeye ne kadar da düşkün olduklarını açıkça göstermektedir. İsyancı Hareket ile birlikte Hükümet, İslam’ı uzaklaştırmanın ve Geçiş Anayasası ile ülkeyi laikleştirmenin peşindedir. [Laik bir anayasa olduğu için değil, bilakis müzâkerede ve gelecek hükümetteki temsil oranlarındaki zaafiyeti nedeniyle] Geçiş Anayasası’nın müzâkere edilmesine ortak olmayı reddeden Muhâlefet Güçleri de laikliğe hasredilmiş bir anayasa koymanın, hükümleri ve nizamları ile İslam’ı devletten ve toplumdan uzaklaştırmanın peşindedir.

Muhakkak ki İslâmî ‘Akîde’ye dayanmayan herhangi bir anayasanın bulunması, Müslümanlar için şer’an câiz değildir. Çünkü anayasa, devletteki ve toplumdaki ilişkileri düzenleyen temel kanundur. Nitekim İslam; yönetim ve iktisad nizamı, dâhili ve hârici siyâset, ictimâî nizam ve diğerleri bakımından hayatın her alanındaki bu ilişkileri dakik bir düzenleme ile düzenlemiştir. Dolayısıyla Müslümanların anayasası, Allah’ın Kitâbı ile Rasulü [SallAllahu ‘Aleyhi ve Sellem]’in Sünneti’nden olan şer’î hükümlerdir. Aksi takdirde Küfür Hükmü olur. Allah [‘Azze ve Celle] şöyle buyurmuştur:

Her kim Allah’ın indirdikleri ile yönetmez ise işte onlar kâfirlerin ta kendileridir. [el-Mâ’ide 44]

Ve şöyle buyurmuştur:

Hayır! Rabbine yemin olsun ki onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda Sana muhâkeme edip sonra da Senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyet ile teslim olmadıkça îman etmiş olmazlar. [en-Nîsa 65]

Muhakkak ki râzı edilmeye en müstehak olan Allah [‘Azze ve Celle]’dir ve O, Melîk-il Mulk-ul ‘Azîm [Muazzam Mülkün Sahibi]’dir. Yoksa bizi ebedî helâka sürükleyecek Kâfir Batı devletleri ve Amerika değildir! Allah [‘Azze ve Celle] şöyle buyurmuştur:

Her kim Benim zikrimden (İslam’dan) yüz çevirirse, şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olur ve Kıyâmet Günü’nde de onu kör olarak haşr ederiz. [Tâ-Hê 124]

Ve şöyle buyurmuştur:

Yoksa onlar câhiliyye hükmünü (yönetimini) mi arıyorlar? Akleden bir toplum için hükmü Allah’tan daha güzel olan kim vardır? [el-Mâ’ide 50]

Ey Sudan’daki Müslümanlar!

İslam’ı uzaklaştırmaya yönelik Batılı Kâfirin Plânı açığa çıkmış ve bunun tatbiki için kullanılan araçların kimler olduğu artık bilinir olmuştur. Hem Hükümet hem de Muhâlefet, daha önce Self-Determinasyon [Ayrılma] hakkı ile ülkenin parçalanmasında işbirliği yaptıkları gibi bu iğrenç cürümde de işbirliği yapmışlardır. Şüphesiz ki sizler şan sahiplerisiniz ve Rabb-il ‘Âlemîn önünde sorumlusunuz. Öyleyse Allah’a kendinizden bir güzellik gösterin de İslâmî bir anayasayı ikâme etmek ve başkalarını da böyle yapmaya sevk etmek için çalışın! Eğer azimler yüksek, niyetler sâdık olursa buna elbette muktedir olursunuz.

 

İbrâhim Usmân (Ebu Halîl)
 HİZB-UT TAHRİR
Sudan Resmi Sözcüsü
H. 22 Rabî-us Sâni 1426
M. 30 Mayıs 2005

| ANASAYFA | BEYANLAR | KİTAPLAR | YENİ SAYI |