Son bütçe tasarısı açıkça göstermektedir ki yöneticiler, Pakistan’ın
ekonomik bağımsızlığını gerçekleştirmek için uğraşacaklarına, onu
Batı ekonomisine tümüyle bağımlı hale getirmeye çalışmaktadırlar.
Pakistan’ı bağımsız bir endüstri devi haline getirmenin plânlarını
yapacaklarına, bu son bütçe ile Pakistan’ın üretimini yalnızca
birkaç üretim kalemiyle sınırlandırmışlardır ki Batı’ya elbiseler,
ceketler, futbol topları ve diğer birçok ürünü daha ucuz fiyattan
sağlayarak onlara çıkar sağlanabilsin. Benzer şekilde Hükümet tarım
alanında da buğday, pirinç, soğan, patates ve diğer temel gıda
maddelerinde Batı’ya bağımlılığımıza son vereceğine, pamuk gibi
peşin satılan ürünlerde çok büyük jestler sunmaktadır.
Gerçek şu ki bu sanâyi ve tarım politikaları, yerli üretimin
devamlılığını tamamen Batılı piyasalara bağımlı hale getiren bir
ortam oluşturacaktır. Oysa diğer taraftan halk hammadde, mekanik
aksam ve hatta temel yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için
Amerika’ya ve Hindistan’a muhtaç edilmektedir. Bu da Pakistan’a
yönelik herhangi bir ekonomik veya ticâri yaptırımın, sadece
endüstrimiz üzerinde cidden olumsuz sonuçlara yol açmakla kalmayıp
temel gıda ihtiyaçlarımızı bile ciddi bir risk altına koyan oldukça
tehlikeli bir durum teşkil etmektedir. Bundan böyle siyâsî olarak
zaten Batı’ya köleleştirilmiş bulunan Pakistan, IMF’nin dikta
politikaları yüzünden ekonomik olarak da köleleştirilmiş olacaktır.
Üstelik Batı’dan gelen tâlimatlar üzerine yöneticiler, Pakistan’ın
endüstriyel bir güç haline gelmesine engel olmak maksadıyla ağır
sanâyi yerine hafif sanâyiye odaklanmak istemektedirler. Pakistan
sadece çelik imâlathaneleri, mekanik kompleksler, ağır döküm
atölyeleri, demir işletmeleri ve benzeri şekillerdeki hafif
sanâyinin temel altyapısına sahip değildir. Bilakis aynı zamanda
demir cevheri, bakır ve kömür gibi sanâyi inkılâbının gereklerinden
sayılan muazzam miktarda kaynaklara da sahiptir. Öyleyse ne diye
sadece cerrahi araçların, bıçakların ve çatalların üretimiyle
yetiniyoruz? Şayet Pakistan bir nükleer bomba üretebiliyor,
füzelerin yeteneklerini geliştirebiliyorsa, o halde neden ağır
sanâyimizi geliştirerek yerli savaş uçakları, arabalar ve
bilgisayarlar da üretemiyoruz?
Muhakkak ki Hükümet, ağır sanâyiyi geliştirerek diğer fabrikaların
üretimi için kapsamlı projeler hazırlamak zorundadır. Üstelik özel
sanâyi dalları kurulmasını gerektiren mekanik araçlar ile yedek
parçaların yerel olarak üretilmeleri kaçınılmazdır. Zîra bunların
ithâl edilmeleri, Pakistan’ın mühendislik ve endüstri alanlarında
Batı’ya olan bağımlılığını artırmaktadır. Son bütçe açıkça
göstermektedir ki Hükümetin, endüstriyel mekanizmaları üretmeye
yönelik hiçbir plânı yoktur. Bundan da öte mekanik ürünlere
uygulanan ithâlat vergilerini azaltarak Pakistan’daki üretim
cesâretini kırmaktadır. Bu politikaların, Pakistan’a endüstriyel
gelişme fırsatı vermesi şöyle dursun, ekonomik bağımsızlığımızı
başarmaya da hiçbir katkısı yoktur.