- Allahu Tealâ şöyle buyurmuştur : “Allah’ın
indirdikleriyle hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir.”
(Maide: 44) Ve şöyle buyurdu : “Aralarında Allah’ın
indirdikleriyle hükmet.” (Maide: 49)
- Rasulullah (SAV) şöyle buyurdu: “...Benden
sonra peygamber gelmeyecek, halifeler olacak.” (Müslim) “Boynunda
bir halifeye biat bulundurmadan ölen kimse, cahiliyye üzerine
ölür.” (Müslim) “Şüphesiz ki imam (halife) bir kalkandır.
Arkasında korunulur ve savaşılır.” (Müslim)
- Sahabelerin icması ise, bir halifenin
bulunması üzerine gerçekleşti. Ve bir halife seçilinceye
kadar Rasulullah (SAV)’in toprağa verilmesini ertelediler.
Halife vefat ettikten sonra da halifesiz olarak üç gün
geçirmediler.
- Tarih boyunca 1338 sene müslümanlar
halifesiz yaşamadılar. Ve böylelikle tek halifenin bulunmasının
vücubu üzerine birleştiler.
Bu farzla ilgili olarak da bazı alim ve müctehitlerin
sözlerini aktaralım:
- İmam Kurtubî, tefsirinde bütün
alimlerin, bütün müslümanların tek bir halifesinin var
olmasının farzı üzerinde birleştiklerini açıkladı.
Hatta, Bakara Suresi’nde geçen “Yeryüzünde bir halife kılacağım..”
mealindeki ayeti kerimenin, Allah’ın ahkâmını uygulayacak
bir halifenin var olmasının vucubuna delâlet ettiğini
belirtmiştir. Ve dini uygulamak farz olduğu için, bir imamın
bulunması farzdır. Çünkü (şerî kaide) “Bir vacibi
yerine getirmek için gerekli olan da vacibtir.” diye beyan
etmiştir.
- Muhalla kitabında İbni Hazım şöyle
dedi: “İnsanlara namazı ikâme etmek, zekatlarını
toplamak, hadları uygulamak, hükümleri tatbik etmek ve onların
düşmanlarıyla cihad etmek için bir imamı tayin etmek
gerekli oldu.”
- Akaid kitabında Nesefi şöyle dedi: “Müslümanlar
için bir imamın bulunması kaçınılmaz. Ki bu imam onlar
üzerine hükümleri uygulasın, hadları tatbik etsin, düşmanlara
karşı suğur (kalaleri) muhkem kılsın, orduları donatsın,
zekatları toplasın, galip gelecek hırsızları ve yol
kesicileri kahretsin, cumaları ikâme etsin, bayramları ilân
etsin, hukuklara dayalı şahitlikleri kabul etsin, velileri
olmayan erkek ve kız gençleri evlendirsin ve ganimetleri dağıtsın.”
- Şahrıstanî şöyle dedi: “Umuma bir
imam bulunması kaçınılmaz. Ki bu imam hükümleri yürürlüğe
koysun, hadları (cezaları) uygulasın, onların varlığını
ve mallarını korusun, orduları hazırlasın, ganimetleri
dağıtsın, aralarında hakemlik yapsın, çekişmeleri
kaldırsın, zalimlerden hakkı alıp mazluma versin, her yere
valileri ve hakimleri tayin etsin ve her tarafa davetçi ve Kur’an
okuyucusu göndersin.”
- Muvakıf kitabında El-Eycı şöyle dedi:
“Muameleler, nikah, cihad, hadlar ve yargı ahkâmını
uygulamak için ancak bir imamın ihtiyacı zaruridir.. Bu
imamlık, din ve dünya işlerinde genel başkanlıktır. Şu
var ki; Dini ikâme etmede Rasulullah (SAV)’in halifeliğine dönülmesi
daha evlâdır.”
- İmam Cunî ise; “İmamlık tam
başkanlıktır. Din ve dünya işlerinde herkese liderlik
etmektir.” dedi.
- Ahkâmı Sultaniyye kitabında Maverdi şöyle
dedi: “İmamlık, dini korumak ve bu dinle dünyayı siyaset
etmek için peygambere bir halifeliktir.”
- Hilâfet kitabında Hizb-üt Tahrir
kurucusu Takıyyuddin Nebhani şöyle dedi: “Tek bir halifenin
ikâme edilmesi dünyadaki bütün müslümanlara farzdır. Bu
farzı yerine getirme konusunda muhayyerlik yoktur, mecburiyet
vardır. Allah’ın müslümanlara kıldığı diğer farzlar
gibi bir farz olup onu yerine getirmeleri müslümanlara farzdır.
Bunu ihmal etmek, Allah’ın en şiddetli azabına uğramaya
sebep olan en büyük musibetlerden biridir.”
- Mukaddime’de İbni Haldun şöyle dedi:
“Hilâfet, umumi halkın uhrevî ve bunun gereği olan dünyevî
maslahatlarına şerî görüşü ve bakışı göstermelerine
sevk eder. Çünkü dünyevî durumların tümü, ahiret
maslahatları olarak şeriatça itibar edilir. Bunun gerçeği,
dini korumak ve bu dinle dünyayı siyaset etmek için şeriat
sahibine bir halifeliktir.”
|