SONSÖZ

 

İNSANLAR HAYVAN MI Kİ;LİDERİNİN HER SÖZÜNE VE HAREKETİNE UYSUN !! 

 

Bazı İnsanlar, liderin veya başkanın veya şeyhin her dediğine ve hareketine uyarlar, uymanın gerekliliğini de savunurlar. Dinine ters olsa bile ona itaat ederler. Bu İslam’a aykırı desen şöyle cevap verirler. Onun hikmeti vardır. Oysa aklını kullanan veya dinini anlayan kimseler böyle şeyi red ederler. Uymanın ve itaatin sınırı var olduğunu idrak ederler. Çünkü, lider veya başkan veya şeyh insandır. Yanılabilir veya unutabilir veyahut sapabilir. Bu nedenle, İslam lidere itaati veya uymayı şartlı ve kayıtlı olarak kılmıştır. Şartsız ve kayıtsız veya başka ifadeyle mutlak itaati ret etmiştir. Mutlak itaat yalnız Allah ve Resulüne aittir.

Bunun dışında Halife olsa kayıtlı veya uyanık itaat olur.

Bu nedenle Allah Teala Ulul emire itaati gerektirirken çekişme olacağına dair işaret vermiştir. Bunun akabinde ise şöyle ekledi:

“Ey iman edenler, Allah’a itaat edin. Resule ve sizden olan ulul Emir’e itaat edin. Eğer bir hususta (başta ulul emirle) çekişirseniz onu Allah’a ve Resulüne götürün. Bu en hayırlı ve en güzel anlayıştır.” (Nisa: 59)

Resulullah (s.a.s) de şöyle buyurdu: “Yaratıcıya isyanda bulunmuş olana itaat yoktur.”

Halifeye verilen biat ta hadislerde geçtiği ve Ebu Bekir (r.a)’ın şöyle açıkladığı gibidir: “Allah’a ve Resulune itaat ettiğim müddetçe bana itaat edin. Allah’a ve Resulüne isyan ettiğim zaman bana itaat etmeyin.”

Böylece, Liderin veya başkanın veya şeyhin bildiği var veya hikmet var” diye söylemek kesinlikle şeriata aykırıdır. Çünkü, Kuran ve Sünnet açıktır. Ona göre bir şey varsa emire itaat edilir. Aykırı ise ona hiç uyulmaz. Tersine hesaba çekilir ve sapıklığımdan döndürülür. Maslahat bahanesi geçerli olmaz. Şeriata uygun olan iş maslahattır. Aykırı olan ise mafsedettir, (fasık ve bozuktur). Bu ise şeriatın bir kaidesidir. Ayrıca, Kuran bir çok ayette itaat hususunda bizi uyardı.

“Onlardan kim günahkarsa veya kafirse ona itaat etme.” (İnsan: 24)

“Kalbini zikrimizden (Kuran’dan) gaflete düşürdüğümüz, heva ve hevesine uyana ve onun işi ifratta olana (Allah’ın sınırlarını geçene) hiç itaat etme.” (Kehf: 28)

Buna göre, laikliğe, demokrasiye ve Atatürk ilkelerine veya bu küfür düşüncelerine uyan lidere uyulmaz ve itaat edilmez. Sadece Kuran ve Sünnete uyana uyulur.

Resulullah (s.a.s) döneminde bir emir kendi emri altında bulunan gruba “odun toplayın ve ateş yakın” dedi. Onlar bunu yaptıktan sonra onlara “kendinizi ateşe atın” dedi. Onlar bunun haram olduğunu düşünerek şöyle dediler: “Resulullaha döneceğiz ona haber vereceğiz”. Resulullah onların tutumlarını tasvip ederek ve emirin emrinin doğru olmadığını göstererek şöyle dedi: “Kendinizi atsaydınız (ateşten) çıkmazdınız.” Öyleyse, itaat uyanıkça edilir. İslam şahsiyetine sahip olanlar önce düşünürler, bu hususun vahye ne kadar uygun olduğunu görürler. Maslahat, heva, grupçuluk veya particilik hiç rol oynamaz.

İnsan akıllı bir varlık olduğu için hayvan olmaz. Şeriata göre aklını kullanır veya öyle hareket eder. Ama maalesef Türkiye’deki durum çok vahimdir. Liderler, başkanlar ve şeyhler İslam akidesine aykırı olsa bile uyarlar ve itaat ederler. Üstelik liderine bahane uydururlar ve tevil yaparlar. Bundan daha büyük felaket var mı? ...

 

Sayı 99...1418-SAFER...HAZİRAN 1997-...Yıl-9

Sayfayı Birine Gönder