Hilafet Dergisini okuyan İslamiyet’i ve
İslam’ı tanır. İslam’ı tanıyan İslam’a bağlanır.
İslam’a bağlanan İslam’ın devletini ister. İnsanlar
İslam devletinin ne olduğunu bilseler mutlaka onu hayata
getirmeye çalışırlar. Çünkü İslam’ın devleti olmazsa
şerri hükümler hayatta geçerli olmaz. Şer’i hükümlerin
geçerli olmadığı yerde İslamiyet’te olmaz Müslüman
olmayanda cennete giremez. Bunun için ben İslam devletini
istiyorum. Gerçi Hilafet dergisini okuyanların en küçüğü
olabilirim fakat hilafet dergisinden hilafet devletinin ne olduğunu
anladım. İlk İslam devleti yokken Resulullah onu kurmak için
çalışırken topladığı amcaları ve akrabaları içinde yaşça
en küçük olanları Hz. Ali idi fakat İslam’ı anlamış ve
Müslüman olmuştu. İslam devletinin kurulması için
Resülüllahla beraber çalışıyordu.
İslam devletinin kurulmasına ilk çalışanlar:
Erkeklerden Hz. Ebu Bekir, kadınlardan Hz. Hadice, Çocuklardan
Hz. Ali (r.a) Erkek, kadın, çocuk farkı gözetmeden herkes
çalışmalıdır. İslam devleti Müslümanların devleti
olduğu için ve Müslümanların işlerini İslami ölçülere
göre yürüttüğü için Müslümanlar kendi işlerini kendi
dinlerine göre yürütecek olan kendi devletlerini (devlet
yoksa) kurmak için çalışmaları gerekir, ve üzerlerine
farzdır.
İslamiyet’in geldiği sırada Müslümanların
devletleri yoktu. O zaman Müslüman olan herkes onun kurulmasına
çalışıyorlardı. Şimdide Müslümanların devleti yoktur. Müslüman
olan herkes İslam Hilafet devletini kurmak için çalışır. Müslüman
olmayanlar çalışmaz.
Resulullah (sas)’e hıra dağında gelen ilk
vahiyden sonra evinde örtüsüne bürünüp yatarken mağaradan
gelen en mükemmel ahenkli en tatlı ve en güzel bir sesle
ikinci vahiyde şöyle diyordu:
“Ey elbisesine bürünen, kalk uyar, Rab bini
tekbir et(O'nun büyüklüğünü an), Elbiseni temiz tut,
Pislikten(Allah’a eş koşmak,Puta tapmak,Allah’tan gelen
emirlerin dışına çıkmak gibi çirkin şeylerden) kaçın.”
Bu buyruklar onun şahsında bizleredir. İslam’ın devleti
yokken, şeri hükümler tatbikatta değilken, gece gündüz her
an Rabbül alemin Müslümanlara hitap ederek şöyle buyuruyor:
“ Ey örtüsüne bürünüp yatan (Müslüman) istirahata
çekilip uyuyup durma, senin devletini yıkmışlar,
hayatınızı tanzim eden, Rabbından gelen şeri nizamları yürürlükten
kaldırmışlar,durma) Kalk kalk da şu İslamiyet’i
tanımayan, İslam devletini bilmeyen, gaflet uykusuna dalmış
uyuyan Müslümanları) uyar. (Uyarda Rab'bini tanısınlar,
ondan gelen nizamları bilsinler, onun her şeye gücü kuvveti
yettiğini anlasınlar. Ona sığınsınlar, ona dayansınlar,
ondan korksunlar, ondan başkasından korkmasınlar. Rabbını
tekbir etsinler, onun büyüklüğünü her an ansınlar.(ansınlar
da her türlü pisliklerden, putlara tapınmaktan, şirk
koşmaktan, insanların koydukları kanun ve nizamlara uymaktan
Uzak dursunlar buyuruyor.
Yine bu uyarma konusuyla ilgili şu ayeti
kerimeler geldikten sonra: “ (Önce) En yakın akrabalarını
korkut ve müminlerden sana uyanlara kanadını indir. (onlara
karşı mütevazı ve şefkatli ol) Şayet sana (uymaz) karşı
gelirlerse ben sizin yaptıklarınızdan (uzağım) de , yani
Rabbımdan bana gelen buyrukları kabul etmeyenler, ben sizin
yaptığınız ibadet, muamelat ve Ukubat şekillerinden
uzağım de anlamındadır. Şimdi bizde Rabbımızdan bize
gelen nizamları kabul etmeyenlere aynı böyle demeliyiz.
Hz. Ali (ra) Resulullahın ikinci defe yakın
akrabalarını evinde topladığı zaman olayı şöyle anlatıyor:
Toplananlar arasında yaşça en küçük, kuvvetçe en zayıf
olanları ben olduğum halde O günkü Resulullahın şu çağrısına
benden başka cevap veren olmadı. Olay şöyle devam etti:
Üzerinde bulunduğum şeyde, bana yardımcı ve kardeşim
olmayı, cennet kazanmayı, hanginiz kabul eder. Hanginiz bu
yolda kardeşim ve sahibim olmak üzere bana beyat eder?.
Buyurdu. Bu davete cevap veren hiç kimse ayağa kalmadı. Hemen
ben ayağa kalktım. Oradakilerden en küçüğü idim.
Resulullah bana (sen otur) buyurdu. Sorusunu üç kere tekrarladı.
Her defasında ben ayağa kalkıyordum, Oda sen otur diyordu.
Sonuncuda ben şöyle dedim: Ya Resulullah bunların yaşça en
küçükleri ve bacakça en inceleri olsam da sana ben kardeş
ve yardımcı olurum dedim. Orada olanların hepsi sustular.
Resulullah (sas) sorularının üçüncüsünden sonra elini
elimin üzerine koydu içinizde bu benim kardeşim vasim ve
vekilimdir sözlerini dinleyiniz ve itaat ediniz. Bu işe
amcamsız amcamın oğlu varis oldu buyurdu.
Hz. Ali (ra) İslam davasını hayata hakim
kılma yolunda küçük yaşıyla vücuduyla yardımcı ve
kardeş olmayı kabulleniyorsa bende aynı onun gibi yaşımın
küçük (12) vücudumun zayıf olmasıyla, yeniden İslam
devleti Hilafet devletinin kurulmasına çalışmanızda sizinle
beraber ve kardeşiniz olmayı kabul ediyorum. Allah (cc) bu
yolda çalışmanızı ber devam eylesin, bizleri de Hilafet
devletinin hayata geldiğini görenlerden eylesin.
Topluluklar ve bölümler halinde yaşayan
insanlar, inandıklarına hayat işlerinin hangi ölçülerle
düzenlenmesini istediklerine göre otorite ve yönetimlerini
kurarlar. Müslümanlar, İslam otorite ve yönetimi,
kapitalistler kapitalist otorite ve yönetimini, Komünistlerde
komünist olarak ve yönetimini ister ve kurarlar. Her inanç
sahipleri kendi inancına uygun devletini ister ve kurar. Bu
insanların özel hakkıdır. Ben Müslüman’ım inancımın
icabı olan Hilafet devletini isterim. Gelmesi ve kurulması için
çalışırım.
Müslümanların dikkatine: İslamiyet hayata
geldiği günden yıkıldığı güne kadar, Müslümanlardan
kapitalist veya komünist devletlerin gelmesine ve kurulmasına
çalışanlar olamamıştır. Çünkü Müslüman küfür
devletlerini istemez.
Şunlardan dolayı ben İslam devletini
istiyorum.
· Ben Müslüman’ım, Müslüman kendi
devletini ister.
· Müslümanlar kendi devletini kurmaları ve
bulundurmaları Allah (cc)nın emridir.
· Şeri hükümlerin tatbik ve infazı devletin
bulunmasına bağlıdır.
· Boynunda biat olmadan ölen cahiliye
ölümüyle ölür. Bu korkudan kurtulmak için.
ESSELAMU ALEYKÜM VE RAHMETULLAH VE BERAKATUHU.
Selam olsun Hilafet okuyanlara
Selam olsun Hilafeti kuranlara
Hilafeti ancak Müslümanlar kurar
Selam olsun O, Halife olanlara.
|