SUÇLU
ARANIYOR
Bundan yetmiş beş sene önce dağılan
yalnız Osmanlılarla Altı yüzsene ayakta kalan İslam
devletinin yerine kurulan, adını batıdan alan kendisine
devlet süsü verip de devlet olmayan Türkiye Cumhuriyeti
ismiyle anılan (söylenen) yeryüzünde kilometrelerce toprak
parçasından avuç içi kadar yer işgal eden, içerisindeki
insan kalabalığını boş yere uyutan içeride dışa
bağımlı, dışarıda dışa bağımlı siyasetiyle kendini
avutan, bağımlı insan topluluğuna isterseniz devlet deyin
yakışırsa. Yoksa siz bulun tanımını ben bulamadım
Gerçi yeryüzünde bunun gibi devlet olduğunu
iddia eden çoktur. Mesela Filistin'de
devlet olduğunu söylüyor. Vakıası ortada yorum okuyucuya
aittir.
Şimdi bugünlerde bu kara parçasında bütün
olup biten olaylara sorumlu arıyorlar. Bulan varsa haber
versin? Neredeyse. Kayıp haberleri verecekler. Ama onlar
vermeden ben buldum onu haber vereceğim. Yalnız acele etmeyin
bazı olup bitenlerden az da olsun haberdar etmek (yani
tekrarlamak) istedim yoksa bunların çoğunu biliyorsunuz.
Aslında Cumhuriyet tarihinin ta
başlangıcına bakmak gerekirdi, ama maalesef kafanızı
ağrıtmak istemiyorum. Yalnız bir kaç senelik olaylardan
bahsederek oralara da varmış oluruz inşallah. Mesela bir
generalin uçağının donarak düşmesi (N.Ersin) isimli
general havadayken uçak motoru donuyor. Uçak düşüyor dünya
tarihinde görülmedik bir olay oluyor. Suçlu bulunamıyor.
Arkasından bir susurluk olayı çıkıyor, bulunamıyor. Bir
örtülü ödenek olayı ortaya çıkıyor ve bulunamıyor. Irak
içerisinde subayların bulunduğu helikopter düşüyor bulunamıyor!
Hükümet değişiyor kim değiştiriyor bulunamıyor? En son bu
yazıyı kaleme aldığımda köstebek olayı ve kırık
kaledeki silah fabrikasında yangın olayı var. Faili aranacak.
Zaten T.C.' inde olaylar günlük değişir.
Bir uçak düşünün ki buna verdiğiniz paranın hesabını
bilmiyorsunuz en modern teknolojiyle yapılmış ve T.C. devleti
sandığınız yer satın alıyor. Her şeyine güveniyor. Tabi
ki bunu dost dediği ülkeden satın alıyor. Ne hikmetse uçak
içinde bir general olduğu halde uçak motorları buz tutuyor
ve düşüyor. Bu düşen uçak Tabi ki ilk uçuşu değildi, böylece
bir olayın olmadığına baktığımızda aklımıza başka
şeyler geliyor, ve de sormamız gerekiyor kimler düşürdü?
Bu uçağı? Bu uçaktaki general kimlere düşmandı! bunu
istemeyenler kimler? Aklımıza gelen sorular. Ve daha çok
sorular vardır.
Ama biliniyor ki bu general doğudaki olaylar
hakkında çok uzman kişi idi. Bu olaylar hakkında çok
bildikleri vardı. Bunları uygulamaya koyunca bu işlerden
menfaati olanlar,bu olayı gerçekleştirdiler. Bu menfaati
olanlar kimlerdir?.Bu seferde bu geliyor aklımıza. Gerçekten
de kim bunlar ne istiyorlar?.Bu T.C. devletçiğinden, zaten avuç
içi kadar yer kalmış yoksa bunu biraz da hamı parçalamayı
düşünüyorlar. Galiba da öyledir. Ama yine aklımıza
takılıyor. Kimler bunlar yoksa başka devletler mi vardır.
Bunların hesabına çalışanlar mı vardır! Nedir bu olaylar?
Kimler parçalamak istiyorlar?. Evet doğudaki olaylara bir
bakalım; Çok derinlere inmeden çünkü çok derine insek çıkmaya
biliriz olaylar T.C. devletinin başlangıcına uzanır.
Öncesinde şöyle bir antlaşma yapılmıştı. Yani Sevr
muahedesi denen anlaşmada şu maddeler vardır. Türkiye
Ermenistan'ı müstakil bir devlet
olarak tanıyacağını kabul etmiştir.
İkinci Anlaşma ise Türkiye Fırat nehrinin
şarkında kalan Kürdistan topraklarına dahili muhtariyet
verilmesine muvafakat edecek deniyor. Bu henüz gerçekleşmedi.
Asıl doğudaki karışıklığın sebeplerindendir. Mesela 1958'den
beri Amerika Irakta bir Kürdistan devletinin kurulmasını
istemektedir. Bunun içinde uğraşmaktadır. Türkiye
Cumhuriyeti hükümetleri ise buna bazen sıcak bazen soğuk
bakmaktadır. Mesela bir Ecevit hükümeti kesinlikle
istememektedir. Bir Özal ve Çiller hükümetleri ise bu
olaylara daha başka yaklaşmaktadır, yani Amerika gözü ile
bakmaktadır. Ama T.C. hükümetlerinin ellerinde fazla
yetkileri olmadığı için yani otorite sahibi olamadıklarından
dolayı fazla bir şey yapamamanın acısını çekiyorlar
Amerika adına.
Amerika Türkiye'yi
ikna etme yollarını arıyor. Henüz bulamadılar. T.C. bunu
kendi siyasetiyle mi karşı geliyor, denilebilirmi?. Bu da
karışık çünkü içte ve dışta dışa bağımlı bir
devlet olduğunu söylemiştik o zaman kendi planı değildir.
Çünkü otorite sivillerde değildir. Sonra bir Amerika'nın
demesiyle de olmuyor. Başka devletlerde vardır. Mesela bir
İngiltere Ortadoğu'nun ve TC'nin
sınırlarını çizen devlettir. Amerika dünya siyasetinde
yokken dünya siyasetine yön veren devletti. İngiltere şimdi
buraları da Amerika'ya kaptırmak
istemiyor. Çünkü oraların sınırlarını İngiltere çizmişti,
şimdi de devam etmesini istiyor. Çünkü onun da kendine göre
çıkarları vardır.
Mesela Amerikan yetkilisi Irak'ın
bölünmesi zorunluluktur diyor. Öte yandan İngiltere
şiddetle karşı geliyor. Kürt devletinin kurulmasına asla müsaade
edilmeyeceğine dairde demeçleri vardır. Karşılaştırma
okuyucuya aittir. T.C. hükümetiyle otorite sahibi Askerlerin
görüşlerini karşılaştırın kim kimden yana olduğunu gösterir.
Kim kimin siyasetini güttüğünü, kimler tarafından yönlendirildiğini
öğrenin. T.C. Hükümetlerinin biz burada suçluları
arıyoruz. Mesela bu olaylar 1980'den
sonra daha da arttı, faili meçhul cinayetler filan bütün
olaylar bu şekil başladılar. 1983'de
Özal gündeme geldikten sonra Türkiye'de
kadrolaşma çoğaldı, sivillerle,askerlerin arası daha çok
açıldı.
Çünkü askerler T.C. ilkelerine daha bağımlı
olduklarından sivillerle araları açıldı. Özal demecinde şöyle
demişti: Bu tabuların yıkılması lazımdır. Neydi bu
yıkmak istediği tabular? İlke ve inkılaplar kemalizmden
başkası değildi. Getirmek istediği Amerikan modeli
başkanlık sistemi idi. Başarılı olamadı ama başarılı
olduğu çok şeyler vardır. Mesela kurmak istediği yetmiş
bin kişilik gizli ordu en güzel şekilde eğitilmiş modern
silahlarla donatılmış bir ordu, bunu bu kadar yapamadı ama
yinede azda olsa bir şey yaptı. Çiller ve M.Ağar'a
bıraktıkları yeterlidir. Bunlar meclisi dahi tehdit
etmişlerdir. Bu olaylar gösteriyor ki Kim kimler hesabına
çalışıyor. Evet bu gösteriyor Türkiye'de
sivillerle askerler arasındaki gizli savaşı. Bu savaş
olmamış mı uçakta ölen generalin suçlusu . Zaten bununda
suikast olduğu bilirkişi raporlarında belirtilmiştir.
Emniyet teşkilatıyla ordu arasında neler olduğunu göstermeye
yeterde artarda. Suçlu aramak boşunadır. Asıl suçlu T.C.'nin
kendisidir. Çünkü yanlış temel üzerinde
kuruludur,hürriyetleri üzerine kuruludur. Herkes
hürriyetlerini kullanıyorlar. Hürriyetler getirdi bu pis işleri,
ne kadar pis iş varsa bu kavramlar getirdi. İsterseniz
Cumhuriyetten önceki tarihlere bakabilirsiniz. Başka bir
yerlere gitmeye gerek yoktur, yalnız Osmanlıların idare
ettikleri Hilafet (İslam devletine) baksanız yeterlidir. Sizin
75 senede yaptığınız kötülüklerin ne kadarı vardı.
Onlarda böyle şeyler olması düşünülemezdi. Çünkü onların
hürriyetler diye bir dertleri yoktu. Yalnız haluk mahluk
ilişkileri vardı. İnsanlarla olan alakaları da ona göreydi.
Şimdi ise hürriyetlere göredir, yani kısacası suçlu T.C.'nin
taa kendisidir. Yanlış temellere dayanır. Düzeltmek
istiyorsanız buyurun İslâm'a ölçünüz menfaat değil helal
ve haram olsun bakın neler oluyor dünyada sizde görün.
Bütün bu olayların arkasında hürriyet
mefhumları vardır. Mülk edinme hürriyeti getirdi. Susurluk,
Örtülü ödenek ve de bir çok olayları saymakla bitiremeyiz,
sizde zaten sayamazsınız. Evet bir generalle başladık
saymakla bitmez, biz yalnız bir kaçını yazmaya çalışıyoruz.
Bir susurluk olayını da karıştırınca içeride bulunan
asker, sivil çatışmasının nereye vardığını gördük. Bu
olayın üzerine dahi gidemediler. Bir tek bu olayın içerisinde
olan S. Bucak (Milletvekili) 'nin arkasında on bin silahlı
ordusu var. Bu ordu kime karşı. Kim bu milletvekili? Neden
otorite sahipleri bu orduları dağıtamıyor? Kim bu zinde güçler?
Kim bu kontra gerillalar? Bunlar ne zaman çoğalmışlar?
Bunlar ısrarla koruduğunuz Cumhuriyetin meyvaları değil
midir? Suçlu aramayın beyler! Asıl suçlu T.C.
devletinizdir. Açıkçası dinsiz oluşunuzdur. Yani bütün
bunları dinsizlik (laiklik) getirmiştir. Suçlu aramanız
gerekmez.
Irakta düşürülen helikopter (subaylarla)
beraber kimler düşürdü? Burada suçlu aranıyor, suçlu anlaşma
yaptığınız dost diye sarıldığınız ülkeler olamaz mı!
Neden olmasın İsrail! Neden olmasın Amerika ve benzerleri!
Sizlerin silah sanayisi yapmanızdan hoşlanma-yan ülkeler
olamaz mı? Siz bütün silahları Amerika'dan
alırken birden çark edip Fransa'ya
dönünce rahatsız olmaz mı, olmuştur. T.C. Genelkurmayı
Fransa'dayken düşürülmedi mi
öyledir. O zaman demek ki rahatsız olanlar vardır. Ve de şu
anda gündemde bu helikopterler güney doğuya göre değildir
dendi. Buyurun bunları kimler yapıyor? Yani TC'nin
içinde Amerika'ya çalışanlar
vardır. Zaten bunları biliyorsunuz izaha gerek yoktur.
Çünkü sizi idare edenler Amerika vatandaşları değilmidir?!
Kurum ve kuruluşlarınızı onlar, kurmadılar mı? Kemaliz mi
kim getirdi sizler daha iyi bilirsiniz.
Öyleyse her kurum ve kuruluş kuranlara
hizmette kusur etmiyor. Mesela bir köstebek olayı yani
(casusluk) olayı neyi gösteriyor. İçişleri bakanlığı ile
askerler arasındaki olayları kimler kime satıyor. Askerler
demeçlerinde içişleri bakanı (eski bakan İçin) onun başkalarından
emir aldığını, başkalarına hizmet ettiğini beyan eden açıklamaları
vardır. 8-7-1997 tarihindeki İçişleri bakanı (eski bakan)
askeriyenin içindeki guruplardan bahsediyor. Beyanlara bakın
madem böyle ise niçin müsaade ediyorlar. İkisi de T.C. kurum
ve kuruluşları niçin birbirlerine güvenmiyorlar!
Birbirlerini dışarıya satıyorlar. Şimdi bunlara sormak
gerekmez mi? Sorun ve suçluyu bulun suçlu T.C. kendisidir.
Yanlış temellere dayandığıdır.
Niçin Amerika günlük olarak Askerlerin
hareketinden rahatsız oluyor. Avrupa Amerika kadar rahatsız
değildir. Bunlar düşündürücüdür. Evet irticadan rahatsız
olurken irticanın size zararı ne?. Bunu açıklayamıyorsunuz,suçları
sizi imana davet etmelerimi. Tabi sizin bahsettiğiniz irtica (İslâmı
kastettiğiniz için) söylüyorum. Eğer bu ise kastettiğiniz
ise ki budur, ama korkmanıza gerek yoktur. Onlar sizler gibi
insan yemezler, kötülük etmez, kısacası Allah'tan
korkarlar. Sizlerinde cehenneme odun olmanızı
istemediklerindendir ki, sizin bir an önce tövbe edip İslâm'a
girmenizi isterler. Çünkü İslam dünya ve ahirette kurtuluşu
emreder. İslam'dan korkmanız
gereksizdir. Ancak bütün kötülükleri sizler yaparsınız.
Sizler şeytanın dostlarısınız. Kurmuş olduğunuz ilke ve
inkılaplar insanları yok ederek yaptınız halada bunu
yapıyorsunuz. Müslüman 1400 senede hiç yapmadı yapmazda
çünkü inançları buna müsaade etmiyor. Yazacak çok şeyler
vardır, yazmakla bitmez sizin ömrünüz kısaldı, çünkü
çok korkuyorsunuz. Rüyalarınıza giriyor. Müslümanlar size
bir şey yapmazlar. Yalnız sisteminizi değiştirmeye çalışırlar,
kokuşmuş demokrasiyi değiştirip yerine İslam Hilafet
devletini kurup sizi ve bütün insanlığın kurtuluşu için
çalışırlar.
Acele edin gemi kalkıyor (İman edin) yoksa
geç kalırsınız.
|