Ebu Tufeyl şöyle anlatıyor: Huzeyfe b. Yeman’ı şöyle derken dinledim;

"Ey insanlar! Niçin benden bir şeyler sormuyorsunuz? Diğerleri iyilikleri ve hayırları sorarken, ben Hz. Peygamberden daima şerleri ve kötülükleri soruyordum. Niçin benden yaşayan ölüleri sormuyorsunuz?

Allah-u Teala Muhammed (sav)’i Peygamber olarak gönderdi. O da insanları dalâletten hidâyete, küfürden imana çağırdı. Onun çağrısına uyanlar, doğru yola girmek suretiyle ölü iken canlandılar. Onu kabul etmeyenler ise bâtıla sapmak suretiyle canlı iken öldüler.

Hz. Peygamberden sonra halifelik dönemi geldi. Ancak bir zaman gelecektir ki, halifelik yerini zorba ve zalim saltanata bırakacaktır. O zaman bazı insanlar kalbiyle, el ve diliyle ona karşı koyar ki, bunlar vazifelerini tam olarak yerine getirmiş sayılır. Bazıları da elleriyle değil de, kalp ve diliyle karşı koyar ki, bunlar vazifelerinin bir kısmını yapmamış demektir. Bazıları ise yalnızca kalbiyle karşı koyup, elini ve dilini tutar ki, bunlar da görevlerinin ancak üçte birini yerine getirmiş olurlar. Birde kalp, dil ve elinden hiç birisiyle karşı koymayanlar vardır ki, işte bunlarda yaşayan ölülerdir."

(Hilye 1/274)