Adobe Acrobat Dosyası   Boyut: 120 KB
 

DİĞER TAZİR TÜRLERİ


Canın muhafazası ve münkerin engellenmesi için verilen cezalar da tazir türlerindendir. Bunları şu şekilde özetlemek mümkündür:

1- Ölüm tehlikesi ile karşı karşıya bulunan veya böyle bir tehlike içerisinde olup da imdat çağrısı yapan bir kimseyi gören şahıs; kendisini veya bir başkasını tehlikeye sokmadan tehlike içerisinde bulunan şahsı kurtarabilecek güç ve imkana sahip olmasına rağmen yardıma koşmazsa ve yardım çağrısında bulunan kişi de kurtarılmadığı için ölürse, sopa cezasına ilave olarak üç aydan yedi yıla kadar hapisle cezalandırılır. Ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kalan kimsenin; suda yüzerken boğulma tehlikesinden veya hastalığı nedeniyle doktora ihtiyaç duymasından, çölde veya su bulunmayan bir yerde kaldığı için susamış bir kimse gibi susuz kalmasından, yangın veya enkaz altında kalmasından veya bunlara benzer herhangi bir nedenden dolayı yardım talebinde bulunması fark etmez. Ancak yardım talebinde bulunan kişi yardım edilmemesine rağmen ölmezse; yardıma koşmayan kimse sopa cezası ve hakimin uygun göreceği miktarda da para cezası ile cezalandırılır.

2- Kendisini veya bir başkasını tehlikeye atmadan öldürme fiilinin işlenmesini engelleyebilecek güce sahip iken adı geçen suçun işlenmesini engellemeye kalkışmazsa sopa ve üç yıla kadar hapisle cezalandırılır.

3- Genel bir mekanda münker sayılan fiillerden birisini aleni olarak işlemekte olan birisini gördüğü ve kendisini veya bir başkasını tehlikeye atmadan ilgili kişiyi münkeri işlemekten vazgeçirebilecek güce sahip olduğu halde onu o halde bırakır veya münkerden vezgeçirmezse sopa ve altı aya kadar hapisle cezalandırılır.

Geriye Kalan Tazir Türleri

Buraya kadar anlattıklarımız tazir türlerinin bir kısmını oluşturmaktadır. Fakat geriye kalan olaylar ve diğer türler için uygulanacak olan cezalar, doğrudan hakime bırakılmıştır. Örneğin tüm türleri ile kumar, bu kapsama giren her türlü oyunlar ve piyango suç türlerinin en çirkinlerindendir. Hakim, bu türden fiilleri işleyenleri cezalandırırken çoğu kere doğruya isabet etmekten uzaklaşmaz. Tüm türleri ile rüşvet, devlet organları ve devlete güven üzerinde olumsuz yönde etkisi olan en çirkin işlerdendir. Dolayısıyla müslüman bir hakimin bu tür fiilleri işleyenler hakkında acıma duygusu ile hareket etmesi ihtimal dışıdır. Hür kimseleri köleleştirmek veya insanların hürriyetini kısıtlamak gibi insanlarda öfke duygularının kabarmasına neden olan fiilleri işleyenlere verilecek ceza için hakime; bunlara en sert cezayı vermelisin demeye ve zorlamaya gerek bile yoktur. Geriye kalan türleri ve olayları ile tüm tazir cezalarının durumu böyledir ve bunlar hakimin takdirine bırakılmıştır. Hayat şartlarının neyi gerektirdiğine, yenilenen ve çoğalma eğilimi gösteren olaylara göre tazirde geri kalan olayların hakimin takdirine bırakılması bir zorunluluğun gereğidir. Çünkü hayat şartlarının gelişimine göre olayları ve tazir türlerini sınırlandırmak çok zordur ve bunun hakimin takdirine bırakılması tartışma götürmeyen kesin bir iştir. Bu nedenledir ki, yukarıda sıraladığımız olaylar ve had cezalarının karşılığı olan diğer tazir türlerinin dışında kalanlar, hakimin takdirine bırakılmıştır.