Hizb-ut Tahrir .pdf
 

Hizb-ut Tahrir'in Çalışması

Bozuk toplum vakıasını değiştirmek ve onu İslâmî bir toplum haline getirmek için İslâm Davasını yüklenir.. Hizb bu işi; İslâm'ın fikirlerinin insanlar arasında bir kamuoyu haline gelesiye ve insanlar onları tatbik etmeye ve onların gerektirdiğiyle amel etmeye iten mefhumlar haline gelesiye kadar toplumdaki mevcud fikirleri İslâm'ın fikirleriyle değiştirmeye çalışır. Allah'ın razı olduğuna razı olan, ondan hoşnutluk duyan, Allah'ın gadablandığına da gadablanan, İslâmî duygular haline gelesiye kadar toplumdaki duyguları değiştirmeye çalışır. İslâm'ın çözümlerine ve hükümlerine uygun olarak seyreden İslâmî alâkalar (ilişkiler) haline gelesiye kadar toplumdaki alâkaları değiştirmeye çalışır. Hizb, şerî çözüm ve hükümlere uygun olarak insanların işlerini gözettiğinden, onun yapmış olduğu bu çalışmalar siyasî amellerdir.. Zira bu anlamda siyaset; insanların işlerini İslâm hükümleriyle ve çözümleriyle gütmek demektir. 

Hizb, bu siyasî amellerde ümmeti, İslâm'la kaynaşıp erimesi için fasid akidelerden ve hatalı fikirlerden ve yanlış mefhumlardan ve onlardan etkilenmekten kurtarmak için İslâmî kültürle kültürlendirmeyi ön plana çıkarır. Yine bu siyasî çalışmalarda fikrî çarpışma ve siyasî mücadeleyi de bariz kılar.

Fikrî mücadele, küfür fikirleri ve nizamlarıyla çarpışmada tecellî ettiği gibi, aynı zamanda hatalı fikirlerle, fasid akidelerle ve yanlış mefhumlarla mücadele etmek, onların bozukluğunu açıklamak, hatalarını ortaya koymak ve bunlar hakkında İslâm'ın hükümlerini açıklamak süretiyle de tecellî eder. 

Siyasî mücadele ise; ümmeti egemenliği ve nüfuzları altında bulunduğu tüm güçlerden kurtuluşa çıkarmak, emperyalist kâfirlerle çarpışmak ve fikrî, kültürel, siyasî, ekonomik, askerî ve benzerî bütün köklerini İslâm beldelerinden söküp atmak süretinde ortaya çıkar. 

Yine bu siyasî mücadele; yöneticilerle de olur ki, onların ümmete hiyanetlerini ve hilelerini ortaya çıkarmak ve onları muhasebe etmek; ümmetin haklarını çiğnemeleri, ümmete ilişkin vazifelerini eda etmekte kusur göstermeleri veya ümmetin işlerinden birini ihmal etmeleri yahut İslâm hükümlerine muhalefet etmeleri halinde onları değiştirmek süretinde ortaya çıkar. 

Hizb'in bütün çalışmaları, ister yönetim konusunda ister yönetim konuları dışında olsun, siyasî çalışmalardır. Hizb'in çalışması vaaz ve irşad olmadığı gibi öğretim de değildir. Zira Hizb, medrese değildir.. Bilâkis, Hizb'in çalışması siyasîdir. Onda; kendileriyle amel olunması ve hayat ve devlet sahasında vücuda getirilmeleri için taşımaları maksadıyla İslâm fikirleri ve hükümleri verilmektedir.

Hizb; İslâm'ı, tatbik olunması, İslâm Akidesinin devletin esası, devletteki kanunların ve anayasanın temeli olması için yüklenir. Çünkü, İslâm'ın Akidesi aklî bir akidedir.. O akide; ister siyasî veya iktisadî, isterse kültürel veya içtimaî veya bunlardan başkası olsun, insanların müşkillerinin hepsini çözümleyen nizamların kendisinden kaynaklandığı siyasî bir akidedir..