Hadis rivayeti hadislerin kitaplarda yazılması
ile son bulur. Buhari, Müslim, ve Sünen sahiplerinin yaşadığı
tescil asrından sonra hadis rivayeti yoktur. Çünkü rivayet
nakilden ibaret olup bu, nakilde son bulmuştur. Hadis
ravilerini Sahabe, Tabiin ve Tabii't Tabiin oluşturur. Hadis
alimleri, Rasulullah (s.a.v.)'i görüp ona iman eden herkesin
Sahabe olduğunu söylüyorlar. Doğru olan ise, kendisinde
"sohbet" manası tahakkuk eden herkes ancak Sahabe
sayılır. Bu konuda Said b. el-Müseyyeb şöyle demektedir:
"Bir veya iki sene Rasül (s.a.v.) ile arkadaşlık yapan veya onunla bir veya iki defa gazveye
katılan kimse sahabi sayılır" Şu'be Musa
es-Seblani'den -Onun hakkında hayır dua etti- Şöyle
rivayet eder: Dedi ki: Enes b. Malik'e; Rasulullah (s.a.v.)'in
ashabından senden başka kimse kaldı mı? diye sordum. Bunun
üzerine Enes b. Malik: "Bedevilerden onu gören
insanlar kaldı. Amma onunla arkadaşlık yapan kimse ise
kalmadı" diye cevap verdi. Allahu Teâla'nın
kitabında ve peygamberin sünnetinde sahabe ahlakları ve
fiilleri ile övüldükleri için onların tamamı udul/güvenilir
olarak kabul edilmişlerdir. Tabiine gelince: Arkadaşlık
yapmamış olsa bile Sahabe ile görüşüp ondan rivayette
bulunan kimseye TABİİN denir. Said b. Kays b. Ebi Hazim,
Kays b. Ubad, Ebu Sasan Husayn b. el-Münzir Tabiinin ilk
halkasını oluşturanların bazısıdır. Hadis ravileri ile
ilgili tarih yazılmış ve onların herbiri
tanıtılmıştır. Sahabe hatadan masum değildir. El Hafız
ez-Zehebi ed Dimeşki şöyle demektedir: "Sahabe (r.a.)'ye
gelince olan oldu ve bitti, onların
defterleri kapandı. Güvenilir kimseler hataya düştükleri
gibi onlar da hataya düşmüşlerdir. Neredeyse hiç bir
kimsenin hatadan kurtulması mümkün değildir. Ancak
Sahabenin hatası nadiren görülmüştür ve hiçbir zaman
zarar vermez. Zira amellerimizin tamamı
onların naklettiklerine dayanmaktadır ki bu da onların udul
olmalarının doğal bir sonucudur. Biz onlar vasıtasıyla
Allah'ın dinini biliyoruz.“
Tabiin arasında kasten yalan söyleyen kimseler neredeyse
yok gibidir. Ancak hataları ve yanılmaları vardır.
Taşıdığı ilim konusunda hatası nadir olanlar vardır.
Bir kaç hatası olanlar ise, ilim ile dopdolu oldukları için
hataları affolunur. Böyle olan kimsenin hadisi nakledilir.
Bu sıfatı taşıyanların rivayetleri ile ihticacda ve
istinbatta imamlar arasında tereddüt olmakla beraber
nakilleri ile amel edilir. El-Haris el A'ver, Ahmed b. Hanbel,
Salih Mevla et-Teverme, Ata b. es-Saib ve benzerleri bunlara
örnektir. Ancak çok çok hata yapan ve rivayetlerinde yalnız
kalanların hadisi ile ihticac yapılmaz. Tabiinin ilkleri
hemen hemen böyle bir hataya hiç düşmemiştir. Düşenler
ise onlardan sonra gelen Tabiinin küçükleridir. Amma
Tabiini görenlere gelince; Evzai gibiler bu tabakayı
oluşturmaktadırlar. Bunların asrında kasten yalan söyleyenler
veya hatasının çokluğundan dolayı da hadisi terk
edilenler vardır. Ümmet arasında hidayet yıldızı olarak
tanınan imam Malik bile hakkında söz söylenmekten
kurtulamamıştır. İhticac anında birisi kalkıp Malik
hakkında aleyhte bir şey söylediğinde tazir ile
cezalandırılır ve tahkir edilirdi. Aynı şekilde her ne
kadar rivayetinde yalnız kalıp vehmedildiyse de Evzai güvenilir
bir huccettir. Zühri'den rivayet ettiği hadisler üzerinde
düşünmek gerekir.
|