ilk sayfa
 
Haber-i Ahad'ın Kısımları

Ahad haber üç kısma ayrılır. İster merfu olsun, ister mevkuf olsun isterse maktu olsun, hadisciler tarafından kabul edilmesi veya edilmemesi açısından Ğarib, aziz ve meşhur hadisler üç kısma ayrılır. SAHİH, HASEN ve ZAYIF Bunların her birinin açıklaması şöyledir:

1. SAHİH: Sahih hadis; "şaz ve muallel olmayarak isnadının başından sonuna kadar udul ve zapt sahibi kimselerin yine kendileri gibi udul ve zapt sahibi kimselerden muttasıl senetlerle rivayet ettikleri hadise" denir. Diğer bir ifade ile, udul ve zapt sahibi bir ravinin yine kendisi gibi birisinden, Rasulullah (s.a.v.)'e veya Sahabeye veya Sahabe zamanındaki diğer müslümanlara varıncaya kadar muttasıl bir senetle rivayet edilen hadise sahih hadis denir.

"Udul ve zapt sahibi birisinin yine kendisi gibi birisinden muttasıl bir senetle" ifadesi ile, sahih hadis mürsel, münkatı ve mu'dal gibi, sahih hadis çeşitlerinden sayılmayan mürsel, münkatı ve mu'dal'dan korunmuş ve ayırt edilmiş olmaktadır. Çünkü Mürsel hadis, Tabiinin Sahabeyi zikretmeden doğrudan doğruya Nebi (s.a.v.)'den rivayette bulunmasıdır. Münkatı ise; senedinin bir yerinde veya bir kaç yerinde ravilerden birinin düştüğü hadise denir. Mu'dal; bir veya birkaç yerinde iki ravinin düşmesidir. Mürsel, münkatı ve Mudal'ın tamamının senedinde kopukluk olduğu için sahih hadis kapsamından çıkarılmıştır. "Şaz olmaması" ifadesi ile sahih hadis şaz olmaktan korunmuştur. Şaz olması demek, güvenilir bir ravinin kendinden daha güvenilir bir ravinin rivayetine muhalefet etmesi demektir. "Muallel olmaması" ifadesi ile de sahih hadis muallel'den korunmuş olmaktadır. Çünkü muallel demek içerisinde hadisin sıhhatini zedeleyen bir illetin bulunması demektir. İllet, hadiste kötü bir iş sayılmaktadır. Yani illet, bütün hadis yollarınca çürüklüğünü ortaya çıkaran ve reddine etkili olan bir faktördür. Hadiscilerin çoğunun senedini mevkuf olarak gördükleri halde yalnızca bir ravinin muttasıl bir senetle rivayette bulunması gibi. "Udul birinin nakli" sözü ile, açık ve gizli olarak hali bilinmeyen veya bizzat kendisi meçhul olan veya zayıflığı ile bilinen bir kimsenin rivayetinden korunmuş/ayrılmış olmaktadır. Zira bu durumda olan bir ravinin hadisi sahih sayılmaz.

"Zapt ehliyetine sahip, naklettiklerinden gafil olmaması, uyanık olması" Çünkü gaflette olan kimse çok çok hata yapar. Böyle birisinin naklettiği hadis sahih hadis sayılmaz. Bu nedenle sahih bir hadisin zikredilen şartların tamamına sahip olması gerekir. Bu şartlardan birisi yok olursa sahih hadis olmaz.

2. HASEN: Tahric edeni bilinen, ricali de meşhur olan ve hadisin çoğunun onlara dayandığı hadise denir. Hasen hadisi hem alimlerin çoğu hem de fakihlerin geneli kabul ederler. Yani isnadında yalanla itham edilen kimse yoktur. Şaz hadis de değildir. Hasen hadis iki çeşittir.

A. Senedinde ehliyeti gerçekleşmemiş meşhur bir kişi bulunan fakat ravisi çok çok hata yapmayan gafil olmayan ve yalancılıkla da itham edilmeyen kişilerin rivayet ettikleri hadis. Hadisin metni benzer bir şekilde başka yollardan da rivayet edilmiştir. Böylece şaz ve münker olmaktan da çıkarılmış olur.

B. Ravisi doğruluk ve emanet bakımından meşhur olmakla beraber, hıfz ve sağlamlık/itkan yönünden yani zapt açısından sahih rical seviyesine ulaşmamış hadis. Münker sayılmaz, metni şaz ve muallel de değildir. Hasen hadis, udul sıfatına haiz fakat zaptı zayıf olan şaz ve muallel olmadan muttasıl senetle rivayet edilen hadistir. Sahih hadisle ihticac yapıldığı gibi hasen hadisle de ihticac yapılır.

3. ZAYIF: Kendisinde ne sahih hadis ne de hasen hadis sıfatlarını toplamamış olan hadise denir. Zayıf hadisle kesinlikle ihticac yapılmaz. Zayıf hadis, çeşitli yollardan zayıf olarak geldiği zaman sahih veya hasen hadis derecesine yükselir sözü yanlıştır. Bir hadisin zayıflığı ravisinin fıskından veya fiilen yalanla itham edilmesinden kaynaklanıyorsa, sonra da bu türden olarak başka yollardan gelirse zayıflığı iyice artar. Ancak zayıf hadisin içerdiği manayı sahih bir hadis de içeriyorsa sahih hadisle istişhadda bulunulur zayıf hadis terk edilir. Bundan dolayı zayıf hadisle hiçbir şekilde ve kesinlikle istidlal yapılmaz.

 

Kitabın ilk sayfasına dönüş Kitabı bilgisayarınıza yükleyebilirsiniz Bu sayfayı birine gönderebilirsiniz Anasayfa ve diğer kitaplar için