Hilafet -115                 Rebi-ul Ahir  1420            Haziran/Temmuz  1999                Yıl 11

<<

>>

EY MÜSLÜMANLAR! GELİN TİCARETİN EN GÜZELİNİ GERÇEKLEŞTİRİN

“Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve Resulüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.’’ (Saf 10-11)

“Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine cennet karşılığında satın almıştır” (Tevbe 111)

"Rab'leri dualarını kabul etti: Birbirinizden meydana gelen sizlerden, erkek olsun, kadın olsun, iş yapanın işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden çıkarılanların, yolumda ezaya uğratılanların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim. And olsun ki, Allah katından bir nimet olarak, onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Nitekim güzeli Allah katındadır."   (Al-i İmran 195)

"Sabrettiğinize karşılık size selam olsun! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir!’’ (Ra’d 24)

Ey İslam Ümmeti! Ne oldu size? Uğruna yoğun gayretler sarf ettiğiniz ve halen meşgul olduğunuz bugünkü ticaret anlayışınızın hüsrana dönüştüğü, dünya ve ahiretinizi kararttığı sizlerin idrak sahanızın dışında mı gelişmekte? Yoksa düşüncesizce yaptığınız alışverişin vermiş olduğu ağırlığı ve acıyı uzuvlarınızda hissetmiyor musunuz? İslam hükümlerinin tatbik edilmediği, İslam beldelerinin tamamen işgal altında bulunduğu, ümmetin evlatlarının tek tek vede topluca katledildiği, sömürgeci kafirlerin kokuşmuş sistemlerini müslümanların üzerinde zoraki tatbike çalışıldığı, maddi zenginliklerin sömürgeci güçlerin kaçınılmaz kaynakları haline getirildiği böylesi bir ticarete rıza göstermek asla kabul edilir değildir. Daha kötüsü akideye açıkca saldırıldığı şu günlerde bunu bahşiş alırcasına kabullenmek iflastan iflasa koşmaktan başka neyin izahı olabilir ki? Bu kadar rahatça her şeyi sarf etmen gelecekteki teminatı yani cenneti garantilemenden dolayımıdır? Hayır!.. Hayır!..Böylesi bir alışveriş asla görülmüş değildir. Görüldüğünü de ne tarih yazdı nede şahit oldu. Böylesi ticareti reddeden müslümanların ödedikleri bedeli ciltler dolusu sayfalarla izah etsek azdır. İşte sizlere bunun bir kaç örneği:

“Senden önce nice peygamberler yalanlandılar da, onlar kendilerine yardım erişinceye kadar yalanlanmaya ve her türlü eziyete sabrettiler, dayandılar’’ (En’am 34)

Huzeyfe (ra) Hendek savaşından şöyle bahsediyor : 

"-Yeğenim! Allah’a yemin ederim, Resulullah’la (S.A.V) beraber Hendek muharebesinde durumumuzu hatırlıyorum. Dedi ve korkuya, açlığa ve soğuğa, nasıl dayandıklarını anlattı.’’ (İbn-i İshak)

Cennet konusunda Resulullah (sav)le beraber olan sahabe bu kadar emin olamazken ey ümmet! sizler nasıl olurda bu kadar tutarsız bir alışverşi kabullenirsiniz?

II. Akabede yaşanan çetin Pazarlıktan bir bölüm aktararak bu konuya dikkatlerinizi çekmek istiyoruz:

Cabir (ra) anlatıyor : "Hac mevsiminde Resulullahın yanına vardık. Akabe yolunda buluşmak üzere sözleştik. Birer ikişer orada toplanmaya başladık. Herkes hazır olduğunda :

-Ey Allah’ın Resulü, hangi hususlarda sana biat edelim? dedik. Resulullah (S.A.V): Gençlikte de,  ihtiyarlıkta da dinleyip itaat etmek, darlık ve bollukta infak etmek, iyiyi emredip kötüden sakındırmak üzere bana biat edin, Allah yolunda hiç bir kimsenin kınamasına aldırmayın, memleketinize geldiğimde canlarınızı, mallarınızı, karılarınızı ve çocuklarınızı koruduğunuz gibi benide koruyup, bana yardım ediniz… diye buyurdu. Ensar :

‘’Ey Allah’ın Resulü! Biz bunları yerine getirdiğimiz takdirde karşılı-ğında bize ne var? dediler. Resül (S.A.V)de : "Cennet var.’’ buyurdu’’ (İbn-i İshak)

Başka bir örnekte Yasir ailesinin güçlüklere tahammülü ve aldığı karşılığı Cabir (ra) dan gelen rivayetten aktarıyoruz :

Cabir (ra) eziyet edildikleri sırada Resulullah’ın Ammar ve ailesine gelerek şöyle dediğini nakletti:

‘’-Müjdeler olsun Yasir ailesi! Sizin yeriniz mutlaka cennettir.’’ (Taberani)

İşte onlar büyük kazanç için büyük değerler ortaya koydular. Değerli olana yani İslam akidesine, ondan doğan hayatlarını izzetli kılan şer’i hükümlere talip oldular. Şirkten ve cahiliyenin kokuşmuş düzeninden yüz çevirdiler.

Ya sen ey müslüman! Bugün yaptığın alışverişin farkındamısın? Değerli olan İslam akidesi ve ondan kaynaklanan şer’î hükümleri bırakıp kokuşmuş, insan fıtratına tamamen ters düşen, zulümkar, zorba ve kan emici düzenler olan demokrasi, cumhuriyet, laiklik, sosyalizm, mil liyetçilik ve bunlardan doğan ilkeleri nasıl olurda bünyene kabul edebilir ve sahiplene bilirsin.

Ey müslümanlar! Yukarıdaki ayetler ve hadislerin gösterdikleri deliller, sahabe ve onlardan sonra gelenlerden nakledilen örnekler sizlere bir şeyler çağrıştırmıyor mu? Sizler bunlarla muhatap değilmisi niz? Yoksa küfür sistemleri sizlere ebedi bir ömürmü bahşetti? Sömürgecilerden arta kalan malların tükenmeyeceğinimi zannediyorsunuz? Allah (cc) bunların ebedi olmadığını Kur’an’ı Kerim’ de açıkça beyan etmiştir :

‘’Her canlı ölümü tadacaktır.’’ (Enbiya 35)

‘’Sizde olanlar tükenir ama, Allah katında olanlar sonsuzdur.’’ (Nahl 96)

Ey müslümanlar! Gelin, ucuz cennet anlayışından kurtulun. Elinizden gitmesinden korktuğunuz can ve mallarınızın baki olmadığını hatırlayın ki yaptığınız alışverişlerin gerçeği ve kıymeti ortaya çıksın. Şunu unutmayın ki cennet ancak verilen ahidlerin yerine getirilmesiyle elde edilir. Bu ise imanın gereği olan Allah’a ve Resulüne tam anlamıyla ittiba etmek ve getirdiklerine tereddütsüzce sarılmakla mümkündür.

Yüz çevirenlerinse alışverişi kaybedenlerden olacağı bununlada kalmayıp çetin bir azaba uğratılacağı şu ayetde bildirilmektedir :

’Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekcileri onlara ; Size (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemişmiydi ? diye sorarlar.’’ (Mülk 8)

 

< Önceki

sonraki >