Bismillahirrahmanirrahim
Hamd Allah(c.c)’ya,
Salat ve Selam Hz. Muhammed (sas)’e, ehl-i beytine, ashabına ve müslümanlara
olsun.
Öncelikle
şunu söylemek isterim: Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik,
sosyal ve siyasal krizlerin ve sıkıntıların müsebbibi; 80 yıldır
zorla dayatılan laik cumhuriyet rejiminin tatbiki ile müslüman
halkı ve İslam’ı potansiyel suçlu gören yöneticileridir. Dünyanın
hiçbir ülkesinde, kendi halkına bu kadar zulmeden ve İslam’ın
esaslarına saldıran başka bir devlet de yoktur.
Sayın
Başkan ve Mahkeme Üyeleri
Bugün
ülkenin geldiği noktayı birçok devlet yetkilisinin, savcıların,
sivil toplum örgütlerinin de dile getirdiği ve medyanın her gün
ortaya koyduğu gibi, devletin bütün kurumlarıyla çivisinin çıktığı,
yoksuzluk, rüşvet, adam kayırmacılık ve hantallığın ayyuka
çıktığı ortadadır. Hükümet kendi refahını düşünmekten
ve asılsız tartışmalardan halkı unutmuş, hazine halkın parasını
tefecilere, hortumculara peşkeş çekmekten, para yetiremez hale
gelmiştir.
ABD
ülkeyi fiilen işgal ederek askeri üsler açıp, askeri gücünü
yerleştirmiştir. Hükümet kararları ABD ve Avrupa
Devletleri’nin dayatmaları ve istekleriyle alınır. Bütçenin
hazırlanması, işçi ve memurun maaşını, çiftçinin ürettiği
ürünün fiyatını, Ekonomiden Sorumlu Bakanın kim olacağını,
kurumların ve bakanlıkların yönetimini, ABD Büyükelçisi ve
IMF belirler. ABD istedi diye 15 dakika içinde, Afganistan’a
asker göndermek için karar alınıp, gizlice gönderilir. Bunu Dışişleri
Bakanı söylemesine rağmen halktan gizlenir.
Sayın
Başkan ve Mahkeme Üyeleri
Ülkeyi
fiilen işgal ettirenler, ülkeyi geri bırakanlar, suni krizler oluşturanlar,
ülkeyi ABD ve Avrupa Devletlerinin kapılarında dilenci konumuna düşürenler,
ülkeyi fahişelere, travestilere, soygunculara, hortumculara ve rüşvetçilere
Cennet, asıl sahipleri olan müslüman halk için geçinilemez bir
ülke haline getirenler, halkın din, namus ve yaşam güvenliğini
tehdit eden sömürgeci kafir devletlerin dayatmalarını kabul
edenler ve Batı kültürünü savunanlar, suçlu terörist
olmuyorlar da, bu toprakların asıl sahibi olan İslami yaşam tarzının
gelmesini, istemek mi terör suçu oluyor?
Ülkenin
servetini, halkın vergilerini hortumlayıp, içki ve fuhuşla saçıp
savurarak, ülkeyi borç batağına sürüklemesine sebep olan
zihniyet ve rejimine karşı çıkmak mı kamu suçu oluyor?
Bir
avuç mutlu azgın azınlığın, bu müslüman halkın parasıyla
refah içinde lüks bir hayat sürmesi, 65 milyon insanın ise açlık
ve sefalet içinde hak etmediği bir yaşama mahkum edilmesine karşı
çıkmak mı terör oluyor?
Bu
milletin askerini, ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail gibi sömürgeci
kafir hain devletlerin menfaati uğruna, Afganistan gibi bölgelere
gidip ölmesine yada müslümanları öldürmesine karşı çıkmak
mı terör oluyor?
ABD
terörünün on binlerce masum insanı öldürmesine, karşı çıkmak
mı terör suçu oluyor?
Devlet
yöneticilerinin keyfi tutumlarına, krizler oluşturmalarına, İslam’a
saldırmasına, müslüman insanlara haksızlık yapıp zulmetmesine
karşı olduğumuz için mi yoksa, devlet yetkilerini kötüye
kullanarak, estirilen devlet terörüne karşı olduğumuz için mi
suçlu oluyoruz?
Bu
gerçekleri halkın görmesi ve uyanması, İslam inancının ve
fikrinin yayılması için bildiri dağıtmak mı terör suçu
oluyor?
Sayın
Başkan ve Mahkeme Üyeleri
Savcılığın
iddia ettiği gibi, ben Hizb-ut Tahrirliyim. Hizb-ut Tahrir’in
fikir ve görüşlerini benimsediğim, İslam’ın yeniden hakim
olması için çalıştığım ve böyle bir çalışmanın içinde
bulunduğum için Allah’a hamd ederim.
|