Hilafet -115                 Rebi-ul Ahir  1420            Haziran/Temmuz  1999                Yıl 11

<<

>>

                     ÖRNEK ŞAHSİYETLERDEN SİZLER İÇİN SEÇTİKLERİMİZ

ANNELER, HANIMLAR ÇOCUKLARINIZA VE KOCALARINIZA DÜŞMAN OLMAYIN, ESMA GİBİ OLUN.

Zübeyr (ra) Resulullah (S.A.V)’in dava arkadaşlarından idi. Kafir rejime karşı mücadele etti. Rejimin eziyetine karşı da sabretti. İslam devleti kuruluncaya kadar Resulullah (S.A.V) ve sahabelerle birlikte mücadeleyi sürdürdü. Bu mücadele fikri ve siyasi idi. Fakat, İslam devleti kurulduktan sonra silahlı mücadele eklendi. Kılıcı çekip savaş meydanlarının ortasına girdi. Annesi Safiye idi. Safiye Resulullah (S.A.V)’ın halası idi. Annesi onu davaya ve mücadeleye teşvik etti ve ona yardım etti.

Ebu Bekir (ra) onun mücadelesini ve dayanıklılığını beğendi. Kendi kızı Esma’yı onunla evlendirdi. Esma dava ve mücadelede babasına ve Resulullah (S.A.V)’e yardım ediyordu. Ondan sonra kocası olan Zübeyr’e yardım etmeye başladı. Onun oğlu Abdullah bin Zübeyr’dir. Veyahut Zübeyr oğlu Abdullah’tır.

Abdullah; babası, dedesi ve annesi gibi davasına sadık ve mücadeleci bir kişi oldu. Küfrün her çeşidine karşı mücadele ettiği gibi zalim rejimlere karşı da mücadele etti. Muaviye Hilafet’i zorla alınca onunla siyasi ve fikri mücadele etti. Muaviye kendi oğlu Yezid’i Hilafet’e getirince onlara karşı mücadele verdi.

Hilafet müslümanlara ait bir otoritedir. Müslümanlar bu otoriteyi kime verirlerse o halife olur. Fakat bunu zorla alan kimse müslümanların hakkını gasbetmiş olur. Onunla savaşmak caiz olur. Bu sebeple, Abdullah Hilefet’i zorla gasbedenlere karşı mücadele etti. Muaviye öldü, yerine oğlu Yezid geldi ve Yezid öldükten sonra da Zubeyr oğlu Abdullah mücadelesini sürdürdü. Yezid'in oğlu ikinci Muaviye iktidarda ancak kırk gün kaldı ve istifa etti. Gerekçisini şöyle bildirdi:

’Dedem Muaviye zalim idi, babam Yezid Hilefet’e ehil değildi. Ey müslümanlar bu emir (otorite) size aittir, istediğiniz kişiyi Halife seçin.’’

Hicaz’da müslümanlar Abdullah bin Zübeyr’i seçerler ve ona biat verirler. Fakat, Maviye’nin akrabalarından Mervan bin El-Hekem Şam’ı zabt eder ve halifeliğini ilan eder. Abdullah bin Zübeyr buna karşı savaştı. Mervan öldükten sonra Mervan’ın oğlu Abdulmelik hilafete geçer. Zubeyr oğlu Abdullah bu sefer Abdulmelik’e karşı mücadeleyi devam ettirir. Abdulmelik, Haccac adlı zalim bir polis komiserini Irak’a vali olarak tayin eder. Bu vali Emevi’lere isyan eden Irak halkını ezdik ten sonra Hicaz’a doğru yürüdü. Zubeyr oğlu Abdullah’la savaşmaya başladı. Savaş amansız sürdü. Fakat kefe Haccac lehine ağır gelmeye baş ladı. Zira çok insan savaştan kaçıyordu. O anda Abdullah, annesi Esma’ nın yanına gider. Ona şöyle söyler:

‘’Ey anneciğim, iki çocuğum ve akrabalarım dahil olmak üzere in sanlar beni rezil ettiler. Benimle beraber ancak bir saata kadar sabır sahibi olan az insan kaldı. Emeviler ise dünyadan ne istemişsem bana verecekler, senin görüşün nedir?’’

Annesi Esma, şöyle dedi:

’Ey oğlum Allah’a yemin ederim ki sen kendini daha iyi bilirsin. Eğer kendinin hak üzerinde olduğuna ve buna davet ettiğine güvenirsen mücadeleni devam ettir. Arkadaşlarından nice kişi öldürülüp gitti. Kendi soyununu Emevi çocuklarının ellerinde top gibi oytacak hale getirme. Bunlara imkan verme. Eğer dünyayı istiyorsan ne kötü kulsun sen. Hem kendine hem seninle beraber olanlara yazık demektir.

Eğer şöyle diyeceksen: "Hak üzerindeyim fakat arkadaşlarım zaafa uğrayınca niyetim gevşedi. Bu ise hür insanların tutumlarından değil, din sahibi insanların hareketlerinden de değildir". Ey oğlum, dünyada ne ka dar kalacaksın? Öldürülsen daha güzeldir. İzzet üzerinde kılıçla vurulmak zillet üzerinde bir kırbaçla vu rulmaktan bana daha sevgilidir.’’

Abdullah dedi ki:

‘’Bana temsil yapacaklarından çekiniyorum.’’

Esma dedi ki:

‘’ Ey oğlum koyun kesildikten sonra derisi vücudundan yüzülürse zararı olur mu ?’’

Abdullah (ra) annesi olan Esma (ra)’a yanaşıp onun başını öptü ve şöyle dedi:

‘’Allah’a yemin ederim ki, benim görüşüm ve kararım budur. Onun için bugün hareket ettiğim şeye davet ediyorum. Hiç hayatı tercih etmedim. Allah için, bu hale kızdığımdan dolayı meydanlara diğerlerini çağırdım. Çünkü, Allah’ın yasakladığı haramlar helal kılınmasın diye ortaya çıktım. Bu konuda sadece senin görüşünü öğrenmek istedim. Böylece sen benim gücüme bir güç daha kattın ve basiretime bir basiret daha ekledin. Anneciğim bak, bugün ben öldürülüyorum. Öyleyse bana karşı hüznün şiddetli olmasın. Allah’ın emrine teslim ol. Senin oğlun bir münker işlemeye hiçbir zaman kasti olmadı, hiç bir fuhuş ve kötülük yapmaya yanaşmadı, hükümleri uygularken hiç zulüm yapmadı, birine emniyet verirse onu aldatmadı, bir müslüman veya bir ahitli kimseye zulüm etmedi ve benim memurlarım dan birinin bir kötü hareket yaptığı na dair bir haber bana ulaşırsa onu hemen red ederim. Benim için rabbı mı memnun ettirmekten başka güzel bir şey yoktur. Allahım, bunu kendi mi temize çıkartmak için söylemi yorum . Nitekim, rabbım sen kendimi daha iyi bilirsin. Ancak, annemi teselli etmek için bunu söylüyorum.’’

Annesi kendisine şöyle söyledi: ‘’Allah’tan umuyorum ki, sana karşı tesellim güzel olur. Eğer sen beni ölümde geçersen veya ben seni geçersem nefsimde şu var, senin durumun ve davan önde gelecektir.’’

Abdullah dedi ki:

‘’Anneciğim Allah seni hayırla ödüllendirsin.’’

Esma şöyle dedi:

‘’Allahım uzun gecelerde yaptığımız ibadet için rahmet indir. Medine ve Mekke’de çektiğimiz sıkıntılar, susama ve ağlamak için, onun babasına ve bana yaptığı iyilikten dolayı ona (Abdullah) rahmet ver.

Allahım emrimi sana teslim ettim, hükmettiğin kazalara rıza gösterdim. Öyleyse oğlum Abdullah için bana sabır ve şükür edenlerin sevabını ver.’’

Abdullah annesinin yanından ayrıldı, yelek ve miğfer giydi. Tekrar annesine dönüp yaklaştı, onun elini aldı ve öptü. Annesi ona şöyle dedi: ‘’Bu bir vedadır. Ancak cehennemden uzaklaşasın.’’

Abdullah dedi ki:

‘’Anneciğim ancak seninle vedalaşmak için geldim, zira, bugün hayatımdan son gün olarak görüyorum.

Anneciğim, bilki öldürülürsem ben etten bir varlığımdır. Bana ne ya pılırsa zarar gelmez.’’

Annesi dedi ki:

‘’Doğru söylüyorsun. Ey oğlum ! sen basiretin üzerine devam et ve Abu Ukeyl’in oğullarına kendine karşı imkan verme. Bana yaklaş ki seninle vedalaşayım.’’

Annesine yaklaştı, annesi kendini kucakladı. Fakat, yeleği hissedince şöyle dedi:

‘’İstediği şeye ulaşmak isteyen kimse böyle yapmaz. (Çelik yelek giymez) ‘’

Abdullah dedi ki:

‘’Bu yeleği ancak senin sabrını kuv vetlendirmek için giydim.’’

Annesi dedi ki:

‘’Bu benim sabrımı kuvvetlendirmez. Daha doğrusu bu bana ters gelir.’’

Abdullah yanından ayrılıp yeleğini çıkarttı ve savaşa doğru fırladı. Sabırla ve dayanıklılıkla ilgili şiir söyleyerek hareket etti. Annesi onun sözlerini anladı ve ona şöyle dedi:
‘’İnşallah sabredersin. Senin babaların Ebu Bekir ve Zübeyr ve annelerin Abdulmuttalib kızı Safiye olduklarını hatırla.’’

Abdullah karşıtlarına doğru saldırdı ve birkaç defa onları yenilgiye uğrattı. Ancak Abdullah öldürüldü. Yere düşünce onun cariyesi ;

‘Vah ey müminlerin emiri !’’ diye bağırınca karşıtları onun düştüğünü öğrenmiş olup, onu her taraftan kuşatıp topluca üzerine saldırdılar. Safa tarafında Mescidi Haram’ın kapısına yakın bir yerde şehid edildi. Tarih H. Cemadevvel idi. Allah Zübeyr ve oğlu Abdullah’tan razı olsun…

Annesi Esma yüz yaşındaydı. Allah ondan da razı olsun.

Ey müslüman gençlerin anneleri ve hanımları ! Esma gibi olun, zalim yönetim ve yöneticilere, tağuta ve cahiliye sisteme karşı mücadele eden çocuklarınıza vede eşlerinize yardım edin. Mücadele şevklerini artırmak için onları teşvik edin. Nitekim bu tutum sizi cennete kavuşturur. Gevşek olanlar ve ciddi olmayanları, dünyayı seven ve refahı arayanları red edin. Çocuklarınıza ve eşlerinize deyin ki; ‘’hak uğrunda cezaevlerine girmezseniz sizi istemiyoruz.’’ Onları ayıplayın ve kötüleyin ta ki ; hak uğrunda mücadeleyi tercih etsinler. Modayı izleyen ve lüks hayatı arayan kadınlar gibi olmayın. Esma, Sümeyye ve benzeri mücadeleci ve mücahid kadınlar gibi olun. Allah’ın rahmeti size, kocalarınıza ve çocuklarınıza nazil olsun. Böylece hedefinize ve muradınıza ulaşmış olasınız…

 

< Önceki

sonraki >