KOSOVA'DA SAVAŞ BİTTİKTEN SONRA İNSANLARLA
MÜNAKAŞALARDA KONUŞULACAK NOKTALAR.
1- Gerçek olan, ‘Kosova sorunu’ denilen müşkülün
çözülmemiş olmasını, daha doğrusu NATO ve Rusya'nın oraya girip egemen
olmalarından dolayı bu sorunun daha fazla düğümlenmiş olması, buna ek olarak da bu
güçlerin Kosova'dan ne zaman çıkacağına ve bu bölgenin nihai şeklinin nasıl
çizileceğine dair belirsizliğin bulunması, anlatılır.
2-Genel olarak, İslam dünyasında kurulu olan devletlerin tutumları,
bunların nasıl utanç verici ve rezil bir tutum ve tavır aldıkları, oradaki
Müslümanları nazıl rezil bir halde bırakıp kafirlerin ağızlarında kolayca
çiğnenecek bir lokma halinde bıraktıkları, sergilenir.
3- Özellikle, Türkiye devletinin tutumu gösterilip, eskiden Osmanlı
devletinin tutumuyla mukayese edilir. Osmanlı devleti savaşlara girdi ve Balkan
Müslümanlarını savundu, fakat Türkiye devleti NATO'ya uyup bağlandı ve kafirlerin
gittiği yolunu izledi.
4- NATO'nun Yugoslavya'ya yönelttiği darbelerin özelliği ile Irak'a
yöneltilmiş olan darbelerin özelliği arasında mukayese yapılır. Yugoslavya'ya
yöneltilen darbelerin özelliği; sivillerden en az miktarda kurban gitmesine özen
gösteriliyordu. Çünkü, bunlar Hristiyandır. Fakat Irak vurulurken ve hala da ona
darbeler indirilirken buna hiç dikkat edilmiyor. Irakta çok sivil öldürülüyor ve
vahşice vuruluyor. Çünkü Tevbe süresinde Allah'u Teala şöyle bildiriyor:
"Kafirler müminlere karşı
imkan elde edince, onlarla akrabalığı veya bir sözleşmesi varsa, bile bunu
tanımazlar"
5- Bu savaşa alakalı hususlar gösterilir. NATO'nun rolünün nasıl
aktifleştirildiği, Amerikan’ın Nota’yu kendi elinde bir araç haline getirmesi,
planlarını ve Doğu Avrupa'da daha da egemen ve nüfuz sahibi olmak için NATO'yu
kullanması, bu müdahaleyi izlenecek yol haline getirmesi ve dünyanın her yerinde
müdahale etmesi için meşru yol durumu haline getirmesi gibi konular üzerinde durulur.
Clinton Kosavayı ziyaret ederken şöyle bir açıklamada bulundu:
"Etnik azınlık gruplar ezilince, Amerika ister Afrika da, ister
Latin Amerika'da, dünyada her yerde müdahale etme konusunda hiç terettütlü
olmayacaktır."
6- Kafirlerden yardım almak hakkında şeri hüküm, bunun delilleri
ve bu yardım alınınca nasıl tehlikeli neticelerin doğduğunu vakıalar ile örnekler
gösterilir. Bu savaş esnasında yüz binin üzerinde Müslüman'ın katledildiği örnek
verilir. Oysa bu savaş öncesi (Nato’nun saldırısından önce) en fazla iki bin
Müslüman öldürüldü. Bununla beraber, NATO Müslümanların silahlarını toplayıp
onları silahsız bıraktığı bir gercektir.
7- Kosova sorununun çözümüyle, bu çözümün nihai şekliyle,
Avrupa'daki Amerikan rolüyle ve tekrar oraları tesis etmekle ilgili NATO içinde Amerika
ile Avrupa arasında var olan ihtilafları bariz şekilde gösterilir. ABD Dış İşleri
Bakanı şöyle açıklama yaptı: "Savaş sürerken Amerika masrafın en büyük
payını kaldırdı, Avrupa ise barış sürecinde masrafın en büyük payını
kaldırmalıdır." Bunun manası, ABD Avrupa'ya baskı yapıyor ve orada yeniden
yapılaşmanın masraflarını Avrupa'ya üstlendirmek istiyor.
8- Kosova sorunun dünyanın her tarafında Müslümanların
karşılaştığı diğer sorunlar gibi bir sorun olduğunu göstermek ve bunun
çözümünün de ancak bu sorunları çözmeye direk yönelecek Müslümanlara ait olacak
siyasi varlığın bulunmasıyla mümkündür diye beyan edilmelidir.
9- Kosova sorunun çözümü bağış vermek ve dua etmek şeklinde
temsil edilmez. Savaşmak ve cihat etmek şeklinde temsil edilir. Cihadı kötüleyen
Batı devletleri, Kosova sorununu çözmek için savaş yapmaktan başka çarenin
bulunmadığını kesin şekilde kendileri açıkladılar. Bu konuya değinilir.
10- Ümmet nezdinde, fertler ve cemaatlar düzeyinde ve onlara ait
olacak devlet düzeyinde siyasi uyanıklığın icat edilmesinin zarureti üzerine durulur
ki; Müslümanlar kafirlerin tuzaklarına düşmesinler ve kafirlerin hesabına
Müslümanlar gayret ve çabalarıyla hizmet etmiş olmasınlar. Şöyle ki; Müslümanlar
çaba sarf ediyor kafirler ise bunun meyvesinin topluyorlar. Bu hadiseler bu yüzyılda
Cezayir'de oldu. Ondan sonra Afganistan'da; Filistin'de, Körfez’de ve Bosna'da olduğu
gibi ve şu anda Kosova da ve Keşmir'de oluyor. İleride İslam dünyasının başka
yerlerinde olabileceği bilinmeli.