Allah'ın indirdiği ile yönetmek ve hayatın
bütün işlerinde İslâm'ın hükümlerini hakim kılmak bir
devlet olmaksızın mümkün değildir. İslâm, devleti
şeriatın hükümlerinin tatbiki için bir metod kılmıştır.
Nitekim Resül (sav ) Mekke-i Mükerreme'den, Medine-i Münevvere'ye
hicretinden itibaren devlet kurmuştur. Devlet kurulduktan sonra
da teşrî ayetleri ve hayat problemlerine çözümler ard arda
inmeye başlamıştır. Resül (sav ) de kendisine inen hükümleri,
inmesiyle birlikte hemen tatbik ediyordu. Ta ki Allah dinini
tamamlayıp şu ayeti indiresiye kadar:
"Bugün size dininizi ikmal ettim/kemale erdirdim.
Üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'dan
razı oldum." (Maide: 3)
Resülullah (sav ), Rabbisinin risaletini/mesajını
alıp insanlara tebliğ eden bir Resül'dü ve Allah'ın kendisine
indirdiğini içinde tatbik ettiği bir devletin reisi ve yöneticisi
idi.
Resül (sav )'in Yüce Dostu'na göç etmesinden
sonra, Raşidî Halifeler Devleti geldi. Bu devlette, halifeler
Allah'ın indirdiği nizamların, yasaların hepsini tatbik
ediyorlardı. Allah'ın indirdiği ile yönetim onlardan sonra
İslâm Devletinde devam etti. Ta ki 1. Dünya Savaşı'nın
sonunda İslâm'ın, müslümanların düşmanı kafir İngiltere
Devleti'nin emri ile yahudi asıllı kafir ve İngiliz ajanı M.
Kemal'in eliyle İslâm Devleti yıkılasıya kadar…
Hizb-ut Tahrir Kültüründen [www.hizb-ut-tahrir.org]
|