Rehin,
lügatte; sâbitlilik, süreklilik demektir. Denildi ki; o,
hapistendir/alıkoymadandır. Allahu Teâlâ şöyle dedi:
كُلُّ
امْرِئٍ
بِمَا
كَسَبَ
رَهِينٌ “Herkes, kazandıklarına bir rehindir.”
كُلُّ
نَفْسٍ
بِمَا
كَسَبَتْ
رَهِينَةٌ “Her nefsin kazandığına karşılık bir
rehindir.”
Yani mukayyeddir /sınırlıdır /bağlıdır demektir.
Şeriata göre rehin;
borçludan borcu tam olarak alamadığında değerinden hakkını
alması için borca vesika/belge/güvence yapılan maldır. Bu
caizdir ve şeriatın caiz kıldığı muamelelerdendir. Delili
de Kitap ve Sünnettir.
- Allahu Teâlâ şöyle dedi:
وَإِنْ
كُنتُمْ
عَلَى
سَفَرٍ
وَلَمْ
تجِدُوا
كَاتِبًا
فَرِهَانٌ
مَقْبُوضَةٌ “Yolculukta olur da, yazacak kimse bulamazsanız (borca karşılık) alınmış
bir rehin de yeterlidir.”
- Buhari, mü’minlerin annesi Aişe (r.anha)’dan şunu rivayet etti:
“Nebi (u), bir yahudiden bir süre vade ile bir yiyecek satın
alıp ona demirden bir zırhı rehin verdi.”
- Tirmizi, İbn Abbas’tan şunu rivayet etti: “Nebi (u), zırhı, ailesi için aldığı yirmi sa’a/ölçek
yiyeceğe rehin olduğu halde vefaat etti.”
- Buhari, Enes’ten şunu rivayet etti: “Nebi (u), Medine’de kendisine ait zırhı bir yahudiye rehin
vererek, ondan ailesi için arpa aldı.”
Rehin, yolculukta da, yerleşik yaşamda da caizdir. Çükü ayette geçen;
وإن
كنتم على
سفر “Yolculukta
olur da” (Bakara:
283)
kelimesi, bir durumun vakıasını açıklamaktır, kayıdlamak/sınırlandırmak
değil. Bunun delili, Nebi (u)’in demirden zırhını rehin olarak vererek bir
yahudiden yiyecek satın almasıdır. O zaman Nebi (u) Medine’de idi, yolculukta değil.
Rehin, aynı sözleşmede teslim alınmadıkça caiz olmaz. Çünkü
Allahu Teâlâ şöyle diyor:
فرهان
مقبوضة “teslim alınmış rehin.” Rehinde
kabzetme/teslim alma sıfatı, ona el koymaktır. Rehin, taşınabilir
şeylerden ise kendisine taşımasıdır. Ev, arazi gibi taşınamayan
şeylerden ise, onun kontrolüne el koyar. Yani onu teslim alması,
rehin verenin kendisi ile rehinle borç verenin arasındaki
engeli boşaltmasıdır. Rehinin teslim alınmasında vekil
tayin etmek, rehinin gerektiğinde ve diğer hükümlerinde
kendisinin teslim alması yerine vekilin teslim alması caizdir.
Alış-verişi caiz olan her hususta rehin caizdir. Alış-verişi caiz
olan her malın rehin verilmesi de caizdir. Çünkü rehinden
kast olunan; rehin verenin zimmetinden borcunun alınmaması
durumunda rehinin bedelinden borcun alınabilmesini temin etmek
için borca güvence vermektir. Şarap, put gibi ve vakıf,
rehin mal v.b. alış-verişi caiz olmayan şeylerden rehin
verilmesi caiz olmaz.
|