Özbekistan Müslümanlarının Çektiği Zulüm
ve İşkenceler Ne Zaman Bitecek ?
Bugün
sizden hiç kimse, hain katiller birliğinin lideri Yahudi
Kerimov'un, Özbekistan müslümanlarına, özellikle de onların
İslam'a davet eden samimi evlatlarına karşı yürüttüğü, acımasız
saldırıları inkar edemez. İnsanlık dışı zulümlerin, insani
hakların şiddetli bir şekilde ihlal edilmesinin, iftira temeline
dayanan hileli mahkeme işlemlerinin, uzun süreli çok sert
hapishane mahkumiyetlerinin, akrabalara ve aile fertlerine yapılan
zulümlerin, soruşturmalar sırasında yapılan işkencelerin ve
hapishanelerde uzun süreli hayal edilmez zorbalıkların, hiç
kimsenin duymadığı ve görmediği çeşit çeşit işkence yöntemlerinin;
kesinlikle inkar edilemez binlerce delili vardır. Oysa bunlar, alçak
Kerimov yönetiminin barbarlıklarının çok az bir kısmıdır.
Bunların
da üzerinde, Kerimov'un müslümanlara olan kini ve düşmanlığı,
ülke çapında sürdürdüğü terörizme (!) karşı yasal mücadelede
açığa çıktı. Özbekistan'da devlet yönetiminin mevcut
düzeni, insan haklarının korunmasını garanti etmiyor. Aslında,
Kerimov tarafından zorla empoze edilen kanunlar ve çeşitli
girişimler; özel hayat (mahremiyet), ferdi gelişim, kişisel
kimlik, özel mülk, inanç veya güvenlik gibi tüm insani hakların
ihlali için zeminler hazırlıyor.
Özellikle,
geçenlerde çıkan "Anti-terörizm yasası" polislere;
terörist olarak "şüpheli" görülen vatandaşların
evlerine rahatlıkla girme, mallarını haciz ettirme ve hatta
"yasal gözaltı"na alınmaya direnen kimseleri
işkenceyle öldürme haklarını verdi. Terörist olabilir şüphesi,
acımasız işkencelerini haklı çıkarmak için yeterlidir.
İnsanlara işkence etmek, öldürmek veya uzun süreyle mahkum
etmek veya böyle ölçülerle korku ve dehşet saçmak, olağan
hale geldi. Cellatların işkenceleri, soruşturma sırasında
insanlara zulmetmekte uzmanlaşmak ve önceden verilen kararların
okunduğu "mahkeme duruşmaları"; dünyanın demokratik
ülkelerinin sahip çıktığı, çeşitli kimselerce onaylanan ve
Kerimov tarafından kurulan "Batı Demokrasisi"nin acı
meyveleridir.
Elbette
bu yazı, zulüm ve işkencelerin ağırlığını hafifletemez ve
hapishanelerde katlanılması zor şartlar altında bulunan Hizb-ut
Tahrir Gençlerine yapılan barbarlıkları durduramaz. Müslümanları
"yıldırma" yöntemleri, hapishanelere atmak, akrabalar
ile görüştürmemek, sürekli dayanılmaz elektrik vermek, aç bırakmak
veya açlıktan öldürmek, "hapishane kurallarına
itaatsizlik" suçlamasıyla bazen günlerce bazen haftalarca
tecrit edilmiş koğuşlara (hücrelere) koymak ve oralarda işkence
etmek, hastalanan müslümanları tıbbi tedaviden yoksun bırakmak;
bunlardan da öte tedavi için gelen doktorları kovalamak ve
akrabalarının getirdiği yiyecekleri reddetmek şeklinde
belirginleşiyor. Tüm bunlar ve bu şekilde zaten zayıflayan
sağlık durumlarının daha kötü hale getirilmesi, zulüm altındaki
gençlerin maruz kaldıkları sıkıntıların sadece birkaç örneğidir.
Bütün
insan haklarını koruma organizasyonlarına diyoruz ki; Kerimov yönetimi
ile işbirliği içinde yaptığınız tüm inceleme ve
denetlemeler, bazı küçük meseleler dışında, hiçbir sonuç
vermedi. Kerimov sizi hor görerek, tepeden bakarak ve
ikiyüzlülükle aşağılıyor. Kerimov'un ikiyüzlülüğü karşısında
sizin aldığınız tavır; etrafına korku ve dehşet saçan bir
adam karşısında, onun katliamlarını durduracağı yerde, onun
zihniyeti ile hareket eden ve onu teşvik eden kimsenin tavrına
benziyor. Ve dünyanın her tarafında düzenlediğiniz tüm toplantı
ve konferanslarda, Özbekistan'da insan haklarını korumada gösterdiğiniz
başarıları ilan etmeniz; mevcut şartları düzeltmek ile tamamen
alakasızdır. Bu hareketler, kamuoyunun dikkatini, başka yönlere
çekmek için hazırlanan bir manevraya benzemektedir.
İşte
siz böylesiniz ! Eğer Amerika, Avrupa Birliği veya Rusya'da bir
vatandaşın herhangi bir hakkı çiğnense, hemen ayağa kalkar,
ülkelerinizi ve dünya kamuoyunu sorunun çözümü için çağırırsınız.
Hapishanelerde çürütülen, oralarda fikirlerinden dolayı sürekli
zulme uğratılan müslümanların durumlarını gördüğünüzde,
neden sesiniz çıkmıyor ? Ne için ülkelerinizden despot
Kerimov'un durdurulmasını istemiyorsunuz ? Veya sizin
organizasyonlarınız kafirlerin problemlerini çözmek için çırpındığı
halde, müslümanların haklarının korunması ihtiyacı doğduğu
zaman, neden yerinize çakılıp kalıyorsunuz?
Hizb-ut
Tahrir Özbekistan gençlerinden
Abdulhamidov İbrahim
22 Nisan 2001
Sizden Gelen sayfası
|