Bazı insanlar İslam’ın
kadınlar için emrettiği giysilerin sadece, giyinmeleri veya
örtünmeleri için bir gelenek olduğunu ve bunun Din ile hiçbir
alakasının olmadığını iddia etmektedirler. Görünen o ki;
böylesi kimseler dini hayattan ayıran kapitalist akideden
etkilen kimselerdir. Halbuki Kur’an-ı Kerim’i okuyan her müslüman
için İslam’ın kadınlara emrettiği giysiler bilinmez
değildir. Bunu reddetmek veya kabul etmemek için kullanılacak
hiçbir açık kapı bırakılmamıştır. Allah (Subhanehu
ve Teala) şöyle
buyurdu:
Ey Nebi! Hanımlarına,
kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına de ki; (bir ihtiyaç
için dışarı çıktıkları zaman) cilbablarını giysinler.
Onların (hür ve namuslu olarak) tanınmaları ve
incitilmemeleri için en elverişli yol budur! Allah Ğafur’dur
ve Rahim’dir. [Ahzab 59]
Ve O (Azze ve
Celle) şöyle
buyurmaktadır:
Ve mü’min kadınlara
de ki; Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar, namus ve
iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak
üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Himarlarını (baş
örtülerini) yakalarının (cuyub) üzerine kadar örtsünler. [Nur
31]
İlk ayet cilbab
giyilmesini emretmektedir. Cilbab; omuzlardan ayaklara
(ayakların üstüne) kadar serbestçe bırakılarak vücudu
kapatan tek parçalık sıradan bir giysidir. İkinci ayette
ise, Himar farz kılındı. Himar; başı, yakalara (önde göğüslerin
üzerine ve arkada omuz hizasına dek saran bölgeye) kadar
örten başörtüsüdür.
Hizb-ut Tahrir Kültüründen [www.hizb-ut-tahrir.org]
|