Bir millete veya
kabileye körü körüne bağlanmak, kokuşmuş olan tehlikeli
bir mefhumdur. Bu Ümmeti parçalar, böler ve zayıf düşürür.
Düşmana ümmet üzerinde kontrol ve nüfuz imkanlarını
kolaylaştırır. Düşmanın ümmet üzerinde amaçladığı
gayelerinin tahakkuku için, milletleri dayanıksız hale
getirir. Şari’ bunu mutlak olarak haram kılmıştır. Şari’
bunu, Cabir hadisinde (muttefek aleyh) cahiliyye narası olarak
tarif etmiştir. Rasulullah (sav) şöyle dedi: “Bu
cahiliyye narası ne için?” dediler ki; “Ey Allah’ın
Rasulü! Muhacirden bir adam, Ensar’dan bir adama vurdu.”
Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle dedi: “Onu
(kabileciliği) bırakın! Zira o kokuşmuştur.”
Yine el-Hakim’de yer
alan ve Hudayfe (ra)’ın rivayet ettiği bir diğer Sahih
hadiste Allah’ın Rasulü (sav) şöyle buyurdu: “Ümmetim,
aralarında temayuz, temayul ve mekaami’ görünmedikçe
imtihan edilmeyecektir.” Dedim ki; “Ey Allah’ın
Rasulü! Temayuz nedir?” O (sav) şöyle dedi: “Temayuz
benden sonra İslam’da, insanlar tarafından değiştirilecek
olan kavmiyetçiliktir.” Dedim ki; “Ey Allah’ın
Rasulü! Temayul nedir?” O (sav) şöyle dedi: “Bir
kavim, başka bir kavmi karşısına alır ve onun
mukaddesatına tecavüz eder.” Dedim ki; “Ey Allah’ın
Rasulü! Mekaami’ nedir?” O (sav) şöyle dedi: “Bir
adam kavmiyetçiliğe davet eder ve kavmiyetçiliği destekleyen
cahiliyye bayrağı altında öldürülürse, onun ölümü
cahiliyye ölümü olur.” Yine Muslim, Cendeb b. ‘Abdullah
el-Beceli’den Rasulullah (sav)’in şöyle dediğini rivayet
etti: “İslam topraklarında kavmiyetçiliğin pis kokusu,
burunların kapanmasına sebep olur.”
Hizb-ut Tahrir Kültüründen [www.hizb-ut-tahrir.org]
|