HİLAFET'İN SÖZÜ

“Müminler, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmesin.” (Al-i İmran 28)

Ey Müslüman Türk halkı.

İslam ümmetinden bir parça olduğunuz için sizlere seslenmek istiyoruz.

Müslümanların beldesi olan Afganistan ve mazlum Afgan halkına karşı terörizm bahane edilerek hunharca, vahşice girişilen saldırı karşısında İslamî yükümlülüğünüzü hatırlayın ve Şer-i hükümlerin gerektirdiklerine icabet edin.

Haçlı ordularının başı olan Amerika ve diğer yandaşları İslam’ın ve Müslümanların en büyük düşmanlarıdır. ABD terörizmi bahane ederek Asya bölgesinde Müslümanları vurmak, üzerlerinde tam hakimiyet kurmak, onların ellerindeki mallarını almak ve kanlarını emmek için harekete geçmiştir.

ABD devletlerarası durumda devletler arası siyaseti belirlemede yalnız kaldıktan sonra “yeni dünya düzeni” adı altında her yanda terör estirmeye, kendisini dünyanın tek patronu olarak görmeye başladı. İlk şovunu Irak üzerinde giriştiği zalimce saldırılarla gösterdi. Kendisinden kat kat küçük olan Irak üzerine dünya devletlerini arkasına alarak saldırmıştı. Bugünde aynı senaryo ve yine silah, teknoloji, ekonomik, askeri açıdan çok zayıf olan Afgan halkının üzerine dünya devletlerini arkasına alarak vurmaktadır. Ufak güçsüz bir devlet üzerine dünya devletlerini arkasına alması büyük miktarda askeri teçhizat yığması, sürekli havadan ağır bombardımana tutması, gaddarlığın açık bir göstergesidir. Halbuki bu olay bunca yığınak yapmayı gerektirmez.

Aynı duyarlılığı dünyada yeni dünya düzenine soyunanlar, devrin en şedit terörist devleti İsrail üzerinde göstermemektedirler. Onlar; İsrail’in bölgede yıllardır estirdiği zulmüne göz yummakla kalmayıp, her türlü desteği sağlamaktadırlar. Ayrıca dünya devletleri Rusya’nın Çeçenistan’da giriştiği katliamlara seyirci kalarak, bu vahşeti onaylamışlardı. Afganistan gibi bir devlet için dünya devletlerinin bölgeye şaşılacak derecede yığınak yapmalarıdır. Bu yığınağı yapmak için gösterdikleri bahane yalan, gerçekten ve inandırıcı olmaktan çok çok uzaktır. ABD ve müttefikleri bunca yığınağı sadece Usame bin Laden için yapmadı. Bunun için ABD, ne askerlerinin ölmesine nede milyarlarca dolar tutan askeri harcamalara gerek duymazdı. Bundan maksat; bölgede kendisine isyan eden örgütleri çökertmek, Asya’da yoğunlaşan İslamî hareketin hızını kesmek, bölgenin zenginliklerine konmak, başka bir ülkenin bölgede üstünlük sağlamasını önlemek ve bölgede kendisini tehdit edecek Müslüman ülkelerin birleşmesinin önünü kesmektir. Hatta bölgeyi biraz daha zayıf hale getirmek için parçalamak, Müslümanların ellerinde bulunan (Pakistan) nükleer silahları tesirsiz hale getirmek, ekonomik açıdan çökertmek tamamen kendisine bağlamak istemektedir. ABD bunları gerçekleştirmek için dünya devletleri terörizme karşı işbirliği fikrini ortaya attı.

Terörizm ile ilgili yasalar çıkartarak bunu dünya devletlerine zorla onaylatmak istemektedir. Bu yasalara göre, ABD’nin terör kapsamına aldığı her kitle, örgüt veya devlet dünya devletlerince de kabul görmesi anlamını taşımaktadır. Şu ana kadar bu hususta bir çok dünya devletlerini yanına çekebildi. Bu akıntıda yer alan halkı Müslüman olan çok ülke bulunmaktadır.

Amerika; Taliban’ın bölgede bağımsızlık hareketine giriştiğini, isteklerini yerine getirmediği aksine, inatla meydan okuyuşuna tahammül edemeyerek, ona karşı siyasi, askeri ve ekonomik açıdan saldırıya geçti.

Orta Asya dünyaya meydan okuyacak İslamî bir iradenin çıkmasına, hayati çıkarlarının gerçekleşmesinin önünü kesecek bir engelin doğmasına karşı sessiz kalmayacağını ortaya koydu.

Terörizme karşı oluşturduğu ittifakı arkasına alan ABD, Türkiye, Pakistan gibi ülkeleri de yanına çekerek savunmasız Afgan halkının enerji kaynaklarını, yok olmaya yüz tutmuş iktisadi alanları, hastaneleri, yiyecek depolarını, su şebekelerini, petrol depolarını, havaalanlarını denizde konuşlandırdığı savaş gemilerinden gönderdiği füzeler ve uçaklarla yok etmektedir. Bu ABD tarafından Usame bin Laden’e karşı girişilen bir saldırının ötesinde bir savaşın olduğunun ispatıdır. Yine bu ABD’nin yalancı çirkin politikasının da bir yansımasıdır. Şu ana kadar Laden’i oradan çıkartmak için bir şey yapmadı. Masum halkı bombalamasından ortaya çıkan gerçek hedef belli olmuştur. Onun gerçek hedefi İslamî bölgeyi yok etmektir. Çünkü onlar İslam’ın hakim olmasını, Müslümanların tekrar kendilerini her yönden koruyacak olan devletlerinin olmasını asla istemiyorlar.

Ey Müslüman Türk halkı!

Peşine takılıp gittiğiniz Amerika’nın gerçek yüzü budur. Haçlı ordularının savaşı ilan etmesi de bundandır. O, fiilen Müslümanlarla ve İslam’la savaşan harbi bir devlettir.

Bundan dolayı:

Ey Müslümanlar! Ey Müslüman Türk halkı! Ey Müslüman askerler ve subaylar!

Haçlı ordularının yanında yer almayın. Onun müttefiki olan bütün devletlere karşı harbi devletlerle ilgili bütün şer-i hükümleri uygulamanız gerekir. Bu hükümler ise; onlara karşı cihad ilan etmeniz, onların İslam beldelerindeki bütün çıkarlarına engel olmanız, siyasi, ekonomik ve diğer bütün ilişkilerinizi kesmenizdir. Bunun yanı sıra, onlarla cihad ederek, onları başarısızlığa uğratıp, Afganistan ve bütün İslam topraklarından çıkarmanız üzerinize farzdır. Zira bu hal, kafirlerin Müslüman bir beldeye, Müslümanlar ve İslam’a karşı açık bir saldırısıdır. Ki, o hal içerisinde “Müslümanların beldelerinden bir beldeye” Müslümanlara ve İslam’a hücum eden kafir düşmanın def edilmesi ancak bütün Müslümanların katılmasıyla mümkün oluyorsa bütün Müslümanlara savaşın farz-ı ayın olduğu bir haldir.

Ey Müslüman Türk askerleri!

Sizlerin; Amerika, İngiltere Fransa ve Yahudilerin birer kafir olduklarını, onlardan dost ve yardımcı edinilmesinin caiz olmadığını idrak etmeniz gerekir. Çünkü sizler; nice haçlı ordularına karşı bütün varıyla savaşmış ve de onlara karşı zaferler elde etmiş necib bir milletin torunlarısınız.

“Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah'a aittir.” (Nisa 139)

Ey Müslüman Türk subayları!

Kafirlerin yanında yer alarak alçalmayın. Sizin geçmişinizde mazlum savunmasız insanları, hele hele Müslümanları hunharca öldürme şerefsizliği hiç yoktur. Azılı İslam ve Müslüman düşmanlarının saflarına koşmayın. Onlar korkak oldukları ve ölümden korktukları için sizleri de yanlarına alıyorlar ve her defasında Müslümanları ön saflara sürüyorlar. ABD-Irak savaşında olduğu gibi. Sizler onlar gibi alçalamaz, kalleş olamazsınız! Dünyanın her yanında İslam’a ve Müslümanlara karşı savaş açılmışken, sizler menfaatimiz gereği diyerek kafirlerin yanında yer alamazsınız. Çünkü taşıdığınız İslam inancı buna müsaade etmez. Müslümanlar ancak Müslümanların yanında yer alır. Görüyorsunuz kafirler tek millettir. Karşı taraf İslam olunca nasılda birleşiverdiler. Sizlerin Müslüman beldelerini birleştirmeniz, kafirlerin Müslümanlar üzerindeki oyunlarını ve planlarını bozacaktır.

Ey Müslüman subaylar!

Haince vurmaya gittiğiniz Afgan halkı sizlerin en zor günlerinizde külçe külçe altın toplayarak yanınızda yer aldığını ne çabuk unutuverdiniz!...

Ey Müslüman Türk halkı!

ABD, İngiltere, Fransa, Türkiye ile birlikte, Pakistan gibi devletlerin oluşturduğu bu ittifakın ne kadar tehlikeli olduğunu idrak edin. Zira sizlerin onlara sağlayacağınız kolaylık yüzlerce belki binlerce mazlum Afgan halkının öldürülmesine, aç bırakılmasına, hayati önem taşıyan her şeylerinin yok edilmesine sebep olacaktır. Bu caniliktir!...

ABD ve müttefiklerin yanında yer alan hain idarecilerinizin yaptıklarına göz yumarak onların kötülüklerine ve caniliklerine ortak olmayın. Bu büyük bir cinayettir. Bu cinayetten daha büyük bir cinayet, cürüm ve günah var mıdır?!... Yine ABD’nin yanında terörizme karşı yer almak gerektiğini iddia eden, mücrimlerin ağzıyla diliyle konuşan, onların istediği fetvaları veren, İslama düşmanlıkta yarışan o sözde alimlerin görüşlerine itibar etmeyin.

O mücrim sözde alim kimseler ve bu kisveye bürünmüş satılmış kişiler; o beldelerin kafirlerin ellerine geçeceğini, Afganistan’da binlerce masum Müslüman’ın öleceğini idrak edemeyecek kadar alçalmışlardır. Oysa onlar, ABD-Irak savaşında da aynı cürümü işlemişlerdi.

Ey Müslümanlar! Müslüman Türk halkı!

Kafirlerin yanında yer almanız size sadece cehennemin ateşinden başka hiçbir şey sağlamaz. Soruyoruz sizlere; Kore de ABD için verdiğiniz mücadele, ABD-Irak savaşında kafir ittifaka verdiğiniz destek, sizlere ne kazandırdı?

Sizler her türlü ekonomik kaynaklara sahip olduğunuz halde, fakirleştiren, ekonominizi çökerten, iş sahalarınızın kapanmasına sebep olan, milyarlarca dolar iç ve dış borç batağına batıran ABD ve batı değil mi?!...

Ey Müslüman askerler ve subaylar!...

Bu gerçeği idrak ettiğiniz halde neden hâla ABD’nin yanında yer alıyorsunuz?!... Peygamberimizin de buyurduğu gibi: “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir ki ona zulmetmez ve rezil etmez onlar sizin kardeşlerinizdir.” Onlara karşı bütün İslam alemi ile şerefli bir savaşın sizleri daha da yükselteceğini idrak etmeniz gerekir. Onlara karşı toptan cihad ilan edin ki, kafir müttefikler rezil olarak Afgan topraklarından memleketlerine alçalmış vaziyette geri dönsünler.

Ey Müslüman askerler!

Kafirlerin, Müslümanların devletlerine tecavüzünü hangi inançla bağdaştırarak kabulleniyorsunuz?!...

Allah (cc) ayeti kerimede şöyle buyuruyor: “Şüphesiz kafirler, sizin apaçık düşmanınızdır.” (Nisa 101)

Kafirler; sürekli İslam’a ve onun tüm değerlerine saldırırken, sizlerin haçlı ordularının yanında yer almanızın ne gibi bir gerekçesi olabilir?!

Ey Müslümanlar!

ABD ve müttefikleri büyük görme evhamlığından vazgeçin. Onların bu şişirilmiş şekli sizleri aldatmasın. Dünyanın en donanımlı ordularına sahip olan kafir devletlere Afgan halkı meydan okuyorsa, anlayın ki onlar yani tüm kafirler korkaktırlar. Bir de Müslümanların toptan kafirlerin karşısına çıktığını düşünün. Onların ayaklarının dolandığını, bacaklarının titrediğini o zaman göreceksiniz.

Onun için sizlere sesleniyoruz!

ABD ve onun yandaşlarına karşı zaaflık ve yumuşaklık göstermeyin. Onlara memleketlerinizde üs’ler kurmasına müsaade etmeyin. Onlar sizdeki sertliği görsünler. İşte o an onlar, yenilecek ve İslam beldelerinden dişleri sökülecek, varlıkları da tamamen kazınacaktır.

“Ey Peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir varış yeridir!” (Tevbe 73)

Ey Müslüman Türk halkı!

Allah’ın dinine yardım edin ki, Allah’ta size yardım etsin. Afganlı Müslüman kardeşlerinizin yanında cihada koşun ki, ABD ve müttefikleri zelil ve rezil olsunlar.

“Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.” (Muhammed 7)

Hatırlayın! Allah (cc) sizi İslam’la şereflendirdikten sonra üstün bir millet oldunuz. Yeryüzünün en geniş coğrafyasını ve üzerindeki kaynakları size bahşetti. Kafirlerin kalplerine sizlerin korkusunu serpiştirdi. Ne zaman ki; sizler Hilafetin yıkılmasına müsaade edip, İslam’ın hükümlerine bağlanmada gevşeklik gösterip kapitalizme, demokrasiye, cumhuriyete, laikliğe yöneldiniz, işte o zaman sizlerde zillet hasıl oldu, cesaretiniz kırıldı, kafirler sizin üzerinizde yer buldu.

Ey Müslüman Türk halkı!

Yeniden üstünlüğün, kuvvetin, cesaretin ve izzetli bir yaşamın sizlere ulaşmasını istiyorsanız, Hilafet Devletini yeniden hayata hakim kılın. Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyen karton devletleri ve onların idarecilerine karşı top yekün ayağa kalkın. Müslümanların üzerindeki kafirlerin hakimiyetini koruyan devletleri yıkarak, yerine Allah’ın kitabı, Resulünün sünneti üzerine hareket eden Raşid’i Hilafeti nasbedin. Onun için çalışan Müslümanlara yardımcı olun. Allah’ın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın.

“Ey iman edenler! Eğer Allah’a (dinine ve Müslümanlara) yardım ederseniz Allah’ta size yardım eder ve ayaklarınıza sebatlık verir.” (Muhammed 7)