Ebu
Sa'îd radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm (bir gün): "Hiçbiriniz kendisini tahkir
etmesin" buyurmuştu. Yanındakiler: "Ey Allah'ın Resülü!
Bizden biri nefsini nasıl tahkir eder?" diye sordular.
"Bir kimse öyle bir şey görür ki, onunla ilgili birşey söylemesi
Allah'ın onun üzerindeki hakkıdır. Fakat o, bu hususta
konuşmaz. (Yani, insanlardan çekinip konuşmamakla nefsini tahkir
etmiş, alçaltmış olur). Allah Teâla hazretleri de Kıyamet günü,
ona: "Şu şu meselede niye üzerine düşen sözü
söylemedin?" diye hesaba çeker. Adam: "Konuşmamı halk
korkusu engelledi" der. Allah Teâla da: "Sen (insanlardan
değil), önce benden korkmalıydın" der."
Hz. Câbir
radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu
vesselâm'ın yanına Habeşistan muhacirleri dönünce, onlara:
"Habeşistan diyarında gördüğünüz farklı şeylerden bana
anlatmaz mısınız?" buyurdular. Onlardan bir grub genç:
"Elbette! Ey Allah'ın Resülü!" dediler (ve anlatmaya başladılar):
"(Bir gün) biz otururken, onların yaşlı rahibelerinden
biri, başının üstünde bir su küpü olduğu halde yanımızdan
geçti, onlardan bir gence rastladı. Genç elinin birini rahibenin
omuzları arasına koyup onu itti. Kadın dizlerinin üzerine düştü
ve küpü kırıldı. Kadın yerden kalkınca, gence yöneldi ve:
"Ey zalim! Allah kürsüyü kurup, evvelîn ve âhirîni toplayıp
hesaba çektiği, el ve ayakların lisana gelip yaptıklarını
anlattıkları (o Kıyamet gününde) sen bana yaptığın zulmün
ne demek olduğunu bileceksin! Yarın Allah'ın huzurunda benim
halimle, kendi halinin ne olduğunu göreceksin!" dedi.
Râvi
der ki: "Resülullah (bu anlatılanları dinledikten sonra):
"Rahibe doğru söylemiş, rahibe doğru söylemiş. Allah,
zayıfların intikamını güçlülerden almayan bir ümmeti nasıl
takdis edip (günahlarından arındırır?)" buyurdu."
Ebu Umâme
radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah (hacc esnasında)
birinci cemrenin yanında iken yanına bir adam gelerek: "Ey
Allah'ın Resülü! Hangi cihad efdaldir?" dedi. Aleyhissalatu
vesselâm adama cevap vermedi. Adam ikinci cemrede görünce tekrar
aynı şeyi sordu. Resülullah yine süküt buyurdular. Akabe taşlamasını
yapınca, bineğine binmek üzere, ayağını özengiye koyunca:
"Soru sahibi nerdedir?" dedi. Adam da: "İşte benim
ey Allah'ın Resülü!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"(En efdal cihad) zalim sultana karşı hakkı söylemektir!"
buyurdular."
|